Kolokası bırak diğerlerine bak!

Çıralı, KKTC de hangi ürünleri tescil ettirebiliriz diyerek 3 senedir araştırma yaptıklarını belirterek, " 'zivaniya' ile ilgili çalışmalar sona erdi ve tescil ile ilgili müracaatı mukayyitlik dairesine yaptık, neticelendirilmesini bekliyoruz ardından da AB'ye başvuru yapacağız. Bunun yanında 'Çakıstes', 'Samarella', 'Ceviz Macunu' ve 'Harnup Pekmezi' gibi ürünlerle ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Öte yandan üreticiler Rumların Kolakas ve Bullezin tescili ile ilgili haberleri kızgınlıkla karşılarken, "Rumlara kolakas ekip biçmesini biz öğrettik. Bu gidişle hellimden sonra kolakası da kaybedeceğiz" dediler.

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

Sanayi Odası Başkanı Çıralı, kolakasın Güney Kıbrıs tarafından tesciline ilişkin haberler üzerine "Bu bizi çok alakadar etmez… 'zivaniya' ile ilgili çalışmalar sona erdi. 'Çakıstes', 'Samarella', 'Ceviz Macunu' ve 'Harnup Pekmezi' hakkındaki çalışmalarımız önemli" dedi

Çıralı, KKTC de hangi ürünleri tescil ettirebiliriz diyerek 3 senedir araştırma yaptıklarını belirterek, " 'zivaniya' ile ilgili çalışmalar sona erdi ve tescil ile ilgili müracaatı mukayyitlik dairesine yaptık, neticelendirilmesini bekliyoruz ardından da AB'ye başvuru yapacağız. Bunun yanında 'Çakıstes', 'Samarella', 'Ceviz Macunu' ve 'Harnup Pekmezi' gibi ürünlerle ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Çıkan haberlere kızan üreticiler şunları söyledi;

Öte yandan üreticiler Rumların Kolakas ve Bullezin tescili ile ilgili haberleri kızgınlıkla karşılarken, "Rumlara kolakas ekip biçmesini biz öğrettik. Bu gidişle hellimden sonra kolakası da kaybedeceğiz" dediler.

Doğancı (Elye) Üreticiler Birliği Başkanı Mehmet Bicen, "kendi içimizdeki sorunları çözemediğimizden dolayı meydanı boş bulan güneydeki yetkililer, birçok değerli ürünleri elimizden almak için hamle yapıyorlar" şeklinde konuşarak, "Şu anki yetkililerin bu sorunu çözeceğine dair de inancım yoktur. Bu gidişle hellimi, kolakası ve bullezin tescilini kaybedeceğiz" dedi.

Yeşilırmak - Yedidalga Üreticiler Birliği Başkanı Prof. Dr. Cavit Atalar, Yeşilırmak'ta veya Yeşilköyde'ki kolakas üreticisini zarar uğratacak bir karara şiddetle karşı çıkacaklarını söyleyerek, "Rumlar Avrupa Birliği'ne hakları olmadığı halde kabul edildiği veya Rumlar Türklerden fazla olduğu için onların başvurusunu kabul etmek çok büyük bir haksızlıktır" diye konuştu.

Yeşilırmak Kolakas Üreticisi Sayhan Karafistan, Rumlara traktörle kolakas ekip biçmesini kendilerinin öğrettiğini vurgulayarak, "Kuzey'de Kolakas üreticileri devletten teşvik almadığı için ürünü yurtdışına gönderemiyor, hal böyle olunca yurtdışına ihraç yapabilen Rum kolakasa da göz dikti" şeklinde konuştu.

"Kolakasın tescilini kaybedeceğiz"

Doğancı (Elye) Üreticiler Birliği Başkanı Mehmet Bicen, 20-25 yıl önce ben kolakası İngiltere'ye ihraç ettiğini söyleyerek, "KKTC'den giden mallara yüzde 20 gümrük ödemek zorunda kaldığımız için vazgeçtim. Ülkemizde kolakas daha önce üretilmeye başladı bu sebeple tescil bir tek Rumların elinde olmamalıdır. Fakat maalesef ki biz kendi içimizdeki sorunları çözemediğimizden dolayı meydanı boş bulan güneydeki yetkililer, birçok değerli ürünleri elimizden almak için hamle yapıyorlar, bizde izin veriyoruz, buda bizim siyasilerimizin olaylara bakış acılarından ve pısırıklığından kaynaklanıyor. Güney kolakas ve bullezin menşesi için başvuruyor fakat burada kimsenin haberi bile olmuyor. Şu anki yetkililerin bu sorunu çözeceğine dair de inancım yoktur. Bu gidişle hellimi, kolakası ve bullezin tescilini kaybedeceğiz" şeklinde konuştu.

"Türkiye'de hellim üretmekten derhal vazgeçilmeli"

Bicen, sözlerine şu şekilde devam etti, "15 tane firma kuzeyde hellim üretirse, 15 tane firmada Türkiye'de hellim üretmeye başladıysa bu ayağımıza kurşun sıkmaktan başka bir şey değil. Öncelikle KKTC'li hellim imalatçıları Türkiye'de hellim üretilmekten derhal vazgeçmeli. Türkiye'de hellim üretmekten vazgeçmesek, Rumlar elimizden hellimi de alacak bizde seyredeceğiz. Derhal yarından itibaren Türkiye'de hellim üretimi yapan firmalar KKTC'ye çağrılmalıdır. Yarından itibaren Bakanlar Kurulunun toplanıp Türkiye'deki hellim imalatçılarını ülkeye çağırmalıdır. Biz bugün bu işi düzgün yapsak Türkiye'ye satmak için en az 30 firmanın daha hellim üretmesine ihtiyacımız olacak. Ama biz yalan dolanın peşinde koşturmaktan bu sorunları çözmeye vakit ayıramıyoruz."

Atalar; "kolakasımızı ve çileğimizi ihraç edemiyoruz"

Yeşilırmak - Yedidalga Üreticiler Birliği Başkanı Prof. Dr. Cavit Atalar, Kolakas'ın genel bir tescili yapılacaksa bunu sadece Güney'e verilmesinin haksızlık olduğunu söyleyerek, "Güneyde her şeyi ben alayım diye bir mantık var, böyle bir mantık AB'nin kabul edebileceği bir mantık olmamalıdır. İnsan haklarına saygı gösterdiğini söyleyen bir kuruluşun bu şekilde bir haksızlığı yapmasını kabul edemeyiz. Rumlar Avrupa Birliği'ne hakları olmadığı halde kabul edildiği veya Rumlar Türklerden fazla olduğu için onların başvurusunu kabul etmek çok büyük bir haksızlıktır. Kolakas tescillenecekse Yeşilırmak üreticisinin bu tescilde hakkı vardır. Eğer bir tescil söz konusuysa ve ülke bazında olacaksa 2 ülke olacaktır. Kolakas tescillenecekse her yöreye bakılmalıdır bir Yeşilırmak'ta veya Yeşilköyde'ki kolakas üreticisini zarar uğratacak bir karara biz şiddetle karşı çıkacağız. Kıbrıs'ta yıllarca Türk ve Rum kolakas ekmektedir, sadece kolakasın Türk veya Rum tarafında tescil edilmesi doğru değildir. Bizim görüşmelerdeki amacımız her iki halkın çıkarına olacak bir anlaşma istiyoruz. Biz bu anlaşma için uğraşırken halkın elinde bulundurduğu hakkı almak için uğraşacak değiliz, biz zaten üretici olarak yıllarca ambargolar altındayız, ne kolakasımızı, ne de çileğimizi ihraç edemiyoruz" dedi.

"Çilek ihracatının Avrupa'ya yapılması için başvurduk"

Atalar, sözlerine şu şekilde devam etti; "14 Ekim 2010 tarihinde yetkililer Yeşilırmak'a geldiği zaman bu kişiler içinde AB'de genişlemeden sorumlu kişi de vardı ve biz ona birlik adına çilek ihracatının direk Avrupa'ya yapılması için başvuruda bulunduk. Çünkü bilindiği üzere Yeşilırmak kapısının açılmasının yüzde 99 yararı Rumlara oldu, çünkü onların 3 saatlik Lefkoşa'ya gelişleri 1 saat 10 dakikaya düştü. Biz verdik sizde bize bir şey verin dedik ama hala daha bir şey vermiyorlar. Yeşilırmak üreticisinin en büyük kazancı çileğin ihracatıydı çünkü biz bütün ülkelerden en az 1 ay daha önce çilek üretiyoruz" şeklinde konuştu.

"En iyi kolakas ve çilek Yeşilırmak'ta yetişiyor"

Yeşilırmak'ta 1976 ve 80 yılları arasında 200 dönüm muz ektiklerini belirten Atalar, "Maalesef devlet tarafından muz üreticisini soğuğun etkisiyle uğradığı zarardan tazmin edilememesinden dolayı Yeşilırmak'ta hiç muz ekilmiyor. En iyi kolakas ve çilek Yeşilırmak'ta yetişiyor. Ben buradan komşumuz olan Güney'e açgözlülük yapmamaları için çağrı yağıyorum, her iki halkın menfaatine olabilecek bir anlaşma için hep birlikte çalışmalıyız" diye konuştu.

Karafistan; "Rumlara ekip biçmeyi biz öğrettik"

Yeşilırmak Kolakas Üreticisi Sayhan Karafistan, Rumlara traktörle kolakas ekip biçmesini kendilerinin öğrettiğini vurgulayarak, "Ben Rumlara bunu 20 sene önce öğrettim. Kıbrıs'ta ilk traktörle kolakas ekmesini de sökmesini de biz yaptık. Eskiden elle 1 dönümü 4 kişi ekerdi ama şimdi traktörle 1 dönümü 1 bucuk saatte ekiyoruz. Yeşilırmak'a 1968 yılından bu yana kolakas ekilmekte ve bugüne kadar gelişerek ve üretimi artırarak gelmektedir. Ancak kolakas üreticileri devletten teşvik almadığı için ürünü yurtdışına gönderemiyor, hal böyle olunca yurtdışına ihraç yapabilen Rum kolakasa da göz dikti. Devletten yardım görmediğimizden dolayı içimize kapandık ve Rumlarla Londra'da rekabet edememe gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Rumlar bizden kolakası satın alarak Londra'ya yollar ve bu ürünü onlar yerine biz ihraç edemiyoruz" dedi.

"Rumlar bizden kolakas alarak İngiltere'ye satıyor"

Güneyden gelerek kendilerinden kolakas satın aldıklarını söyleyen Karafistan, "Daha dün Güneyden gelen bir tüccara 400 kilo kolakas verdim. Devlet biran önce önlemler alarak çalışmalara başlamalı yoksa kolakasın tescilini de kaybedeceğiz. Öncelikle devlet üreticinin yurtdışına açılabilmesini ve kolakası tanıtmasını sağlamalı, bu kolakasın KKTC'nin bir ürünü olduğunu dünyaya gösterebilmeliyiz. 20 – 25 sene önce devlet kolakas üreticisine teşvik verirdi ve üreticide ürününü İngiltere'ye ihraç edebilirdi, şimdi ise teşvik vermek yerine vergi alıyor. Dolayısıyla kolakas devletinden teşvik alan Rumlara kalıyor" şeklinde konuştu.

"Çıkan haberler yalan"

Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, Rumların kolakasın tescilini AB'den istedikleri konusundaki çıkan haberlerin yalan olduğunu vurgulayarak, "Rumlar tescil çalışmalarını başlattı ama sadece bir bölgeye ait kolakası tecil etmek için başvuruda bulundu. Buda bizi çok alakadar etmez çünkü Güney Kıbrıs'ta bir yöreye aittir. Buna benzer tescilleri bizde yapabiliriz örneğin Lefke Portakalı, Gazafana Pekmezi gibi üretimleri bölge ismiyle tescilleyebiliriz. Bölgesel tescil herkesin hakkıdır, ama kolakas iki toplumunda kullandığı bir isimdir, eğer hellimde olduğu gibi bütün Kıbrıs adası için bir müracaat yapılırsa o zaman bizi ilgilendirir" dedi.

"Zivaniya tescil bekliyor"

Çıralı, sözlerine şu şekilde son verdi; "Biz şu anda KKTC de hangi ürünleri tescil ettirebiliriz diye araştırma aşamasındayız. 3 seneden beri sürdürdüğümüz çalışmalarda 'zivaniya' ile ilgili çalışmalar sona erdi ve tescil ile ilgili müracaatı mukayyitlik dairesine yaptık, neticelendirilmesini bekliyoruz ardından da AB'ye başvuru yapacağız. Bunun yanında 'Çakıstes', 'Samarella', 'Ceviz macunu' ve 'harnup pekmezi' gibi ürünlerle ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz."