İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Hüsnü Mahalli yazdı: "Heyecan yok!"

Hüsnü Mahalli yazdı: "Heyecan yok!"

Kıbrıs Postası'nın bugünkü nüshasına imzasını atan Hüsnü Mahalli bir de köşe yazısı yazarak gündemi değerlendirdi. İşte Mahalli'nin o yazısı:

Yayın Tarihi: 08/04/15 07:46
okuma süresi: 6 dak.
Hüsnü Mahalli yazdı: "Heyecan yok!"
A- A A+

İlk kez 1982'de gelmiştim adaya.

Libya'nın Salamis Bay otelinde düzenlediği gençlik konferansında bir konuşma yapmıştım.

Rahmetli Denktaş'ı o zaman tanımıştım. Daha sonra rahmetli Raif ile Kaddafi arasında çevirmenlik yaptım. Sonrasında Arap ve uluslararası basın ve yayın kuruluşlarının temsilcisi olarak birçok kez adaya geldim. O tarihten sonra KKTC'de düzenlenen hemen hemen tüm meclis ve başkanlık seçimlerini izledim.

Şimdi yine seçim var.

Henüz iki hafta var ama ilk kez bu denli ruhsuz bir seçim izliyorum.

Vatandaşlar çok ilgisiz.

Herkes 'Kimi seçsek bir şey değişmiyor' havasında.

Haklıdırlar.

Çünkü kim cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin bu ülkede değişen bir şey olmuyor olmayacak.

Sayın Talat cumhurbaşkanı olduğunda çok heyecanlı bir seçim olmuştu.

Ülkede herkes umutlanmıştı.

Batıda bile bir heyecan vardı.

İki sol eğilimli başkan Kıbrıs sorununu çözebilirdi.

Talat ve Hristofyas.

Üstelik Türk tarafı Annan Planı'nı onaylamıştı.

KKTC ve Türk toplumu ilk kez bu denli saygınlık ve kabul görmüştü.

Memlekette müthiş bir heyecan ve hareketlilik yaşanıyordu.

Ama olmadı.

Zaten olamazdı,

Çünkü hep söylüyorum: Ankara, Atina, AB, ABD ve uluslararası irade Kıbrıs sorununu çözme eğilim ve hevesi içinde değil.

Herkesin kendi derdi var.

Bölgede ise bu kadar sıcak ve heyecanlı sorun var iken önemli başkentlerin işini gücünü bırakıp Kıbrıs ile ilgilenmesi beklenemez.

Nitekim de ilgilenmiyorlar.

Filistin sorunu 70 yıldır çözülemiyor.

Şimdi de Irak, Yemen, Libya, Suriye, Lübnan ve Mısır.

Son üçü İsrail ve Filistin ile birlikte Kıbrıs'ı yakından ilgilendiriyor.

Hani şu petrol ve doğal gaz meselesi.

Umarım bu ilgi petrol ve doğal gaz zengini ülkelerde olduğu gibi adaya uğursuz gelmez.

Baksanıza Irak, Suriye, Yemen, Mısır ve Libya'ya ...

Hepsi de petrol ve gaz zengini.

Ama hepsi de perişan.

Perişan gibi görünmeyen Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin başında ise çağ dışı, ilkel, bağnaz ve özgürlük ile demokrasiden zerre kadar payını almayan yönetimler var.

Bölgenin bu karmaşık yapısından uzak kaldığını sanan KKTC insanları doğal bir umut ile adanın çevresindeki gazın çözüme katkı sağlayacağını düşünüyor ama bu kolay değil.

Bu gaz için hiç kimsenin acelesi yok.

Şimdi herkes IŞİD ve benzeri ruh hastaları ile ilgileniyor.

Çünkü IŞİD ada dâhil her tarafa ilgi duyuyor.

Ada insanı ise kendi derdinde.

Çözüme dönük umutsuzluk ve artan ekonomik sıkıntılar.

Böyle bir ortamda kampanyalar da heyecansız oluyor.

Heyecan yaratmak için adayların bile söyleyeceği fazla bir şey yok gibi.

Hepsi 'çözüm için çalışacağım' diyor ve demek zorunda.

Kimin nasıl bir çözüm istediğini KKTC insanı biliyor.

Biliyor ama çözüm de bir türlü olmuyor.

Belki de bundan dolayı adayların kullandığı sloganlar içeriksiz ve dolaysıyla etkisiz.

Partiler bile adaylarına sıcak, heyecanlı ve etkileyici bir şekilde sahip çıkmıyor.

Bakıyorum da adaylar tek başlarına dolaşıyor ve 8-10 kişilik topluluklara konuşuyorlar.

Sosyal medyayı da iyi kullanamıyorlar.

Bu benim gözlemim.

Seçmenler ilk turda var olan adaylar arasından ikisini ikinci tur için seçecek.

İlk turda 'sol'un iki adayı Bayan Siber ile Mustafa Akıncı yarışacak.

Kongre hazırlıkları içinde olan CTP'nin sahip çıkması durumunda Siber daha şanslı görünüyor.

İkinci turda 'sol' ve 'sağ'ın adayları yarışacak.

Çok farklı nedenlerden dolayı ister Siber ister Akıncı olsun solun adayı şanslı gibi görünüyor.

Çünkü Sayın Eroğlu ile kıyaslandığında her ikisi toplum ve cumhurbaşkanlığı açısından henüz yıpranmamış politikacılar.

Sonuç olarak heyecansız da olsa seçim yapılacak ve insanlar sandığa gidecek.

Demokrasi denilen oyun böyle bir şey.

Bazen işe yarar çoğu zaman yaramaz.

Üçüncü dünya ülkelerinde iktidara gelen lider ve hükümetlere bakın çoğunluğu dikta ve faşist eğilimler taşıyor.

Bir de emperyalist olanlar var.

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve benzerleri...

Demokrasi ile seçilen liderler gidip başka ülkeleri işgal ediyor milyonlarca insanı öldürüyorlar.

Ülkelerini batıranlar da var.

İtalya, Yunanistan, İspanya, Portekiz, İzlanda ve Güney diye adlandırılan ancak dünyaca tanınan Kıbrıs.

Seçilip de yanında çalışan kızlara sarkıntılık edip tecavüz edenler de var .

Örneğin Berlusconi ve İsrail'in şimdi hapiste olan Cumhurbaşkanı Katsav.

Neyse ki KKTC'de seçilen ve seçilecek olanlar bu sınıflandırma kapsamı içinde değil.

KKTC ve tüm ada insanları için barış, dostluk ve esenlik istiyorlar.

Biraz da heyecan yaratabilirlerse insanların ilgisini çekebilirler.

İlgi ile birlikte yok olmak üzere olan umudu da yeşertebilirler.

Belki de bir mucize olur, Obama Afrodit'te âşık olur ve çözüm yolu açılarak Kıbrıs yeniden tek olur.

İşte o zaman seçilecek yeni Cumhurbaşkanı'nın kim olacağı çok daha önemli olur!

Tabi memleketin hal ve ahvalinden sorumlu hükümetle birlikte.

Sonuçta cebimize girecek paraya cumhurbaşkanı değil hükümet karar veriyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.