İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Eroğlu: "Yanlış bir çözüm bugün varolan barışı bozabilir"

Eroğlu: "Yanlış bir çözüm bugün varolan barışı bozabilir"

Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Dr. Devriş Eroğlu, " Kıbrıs konusunda biz çözüm için çalışırken ülkeyi her alanda geliştirecek, halkın güvenliğini ve refahını gözeten bir anlayışın benimsenmesinin şart olduğunu" vurguladı.

Yayın Tarihi: 08/04/15 18:51
okuma süresi: 9 dak.
Eroğlu: "Yanlış bir çözüm bugün varolan barışı bozabilir"
A- A A+

Sözlerine "artık seçime 11 gün var. Sizlerden gelen sesler, ışık, 19 Nisan seçimlerinden büyük bir başarı ile çıkıp yürüyüşümüze devam edeceğimizi net bir şekilde gösteriyor" diye başlayan Derviş Eroğlu Kıbrıs Türk halkının en büyük gücü olan birlik ve beraberliğe zarar vermeden son dakikaya kadar seçim çalışmalarını yoğunlaştırarak devam ettireceğini söyledi.

"El-ele, gönül gönüle mutlaka başaracağız" diyen Eroğlu, hedeflerinin; yaşamakta olunan önemli süreçten devleti ve ülkeyi başarılı şekilde geçirmek ve halkı daha da istikrarlı, güven ve refah içinde yarınlara taşımak olduğunu belirtti.

Konuşmasında, hazırlanan vizyon belgesini anlatmaya devam eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle devam etti:

YANLIŞ BİR ÇÖZÜM BUGÜN VAROLAN BARIŞI BOZABİLİR"

"Ben öteden beri konuşmalarımda bir noktanın altını çiziyor ve " Kıbrıs'ta barış vardır, eksik olan Ada'daki iki halk, iki Devlet arasındaki anlaşmadır" diyorum. Ve bir şeyin daha altını çiziyor, "çözüm" "barışı" korumalıdır vurgusu yapıyorum. Neden? Çünkü yanlış bir çözüm bugün var olan "barışı" bozabilir. Bunun sayısız örnekleri vardır. İşte bu yüzden bizim müzakere ve çözüm misyonumuz, gelecek nesillere nasıl bir Kıbrıs bırakılacağı sorusunun karşılığını doğru vermek üzerine bina edilmiştir. Biz doğru çözümün peşindeyiz. Güvenliğimizi öncelikli olarak gözeten çözümün arayışındayız. Neden? Çünkü güvenlik olmadan, güvenlik ihtiyacınızın giderilmediği bir ortamda size sağlananların hiç bir değeri yoktur. Bir toplumun geleceğine mal olabilecek siyasi maceracılık ve hayalcilik "çözüm iradesi" olamaz. Bize göre, "çözüm" bir saplantı değil, akılcı, gerçekçi bir hedef olursa doğru ve yapıcıdır. Bu noktada benimsenmesi gereken duruş, "insana değer veren, ülkesini seven sorumlu liderlik" anlayışıdır. Dolayısı ile çözüm için iç politik hırslardan uzak, başkalarını memnun etmeye, ya da başkalarının takdirini kazanmaya yönelik değil ülkemizi ve halkımızı her alanda geliştirecek bir anlayışı benimsemeliyiz. Biz Kıbrıs konusundaki müzakere masasına ön koşulsuz, diplomatik nezaketle ve içten bir iyi niyetle oturduk, oturmaya da devam ediyoruz. Diplomasinin gereklerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin en deneyimli siyasi lideri olarak iyi bilmekteyim."

"EKİBİM BAŞARILI, DENEYİMLİ VE UZMANDIR"

Görüşmeci heyetinin başarılı, deneyimli ve uzman olduğuna vurgu yapan Derviş Eroğlu, "Halk Konseyimiz, Danışma Kurulumuz da her kesimden insanlarımızın görüş ve düşünceleri ile bizlere katkı sağlıyorlar" dedi.

Ekibinin ve kendisinin ne yaptıklarını ve ne yapmaları gerektiğini iyi bildiğine dikkat çeken Eroğlu, Dışişleri Bakanlığı, Anavatan Türkiye ile sürekli istişare, işbirliği ve uyum içinde olduklarını söyledi.

Kıbrıs konusunun, özellikle 21. Yüzyılda geldiği nokta itibariyle, dar bir incelemeyle açıklanamayacak mahiyette olduğunu anlatan Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunun doğru anlaşılması için Doğu Akdeniz, Orta Doğu, Avrupa Birliği ve İslam Dünyası'nda neler olup bittiğini, kimin ne yapmaya çalıştığını iyi anlamak zorunda olunduğunu belirtti.

Eroğlu şöyle devam etti:

"DOĞAL GAZA BAĞIMLILIK ARTTI"

"Peki ama bizim yakın çevremizde neler oluyor? Durumu şöyle özetlemek mümkündür: Arap Baharı ile başlayan kitlesel demokrasi arayışları şu an için sona ermiştir. Güncel olan etnik-mezhepsel kimliklerin ön plana çıktığı ülkelerin bölünme süreci yaşadığı, yönetimlerin ciddi sıkıntılar içine girdiği bir durumdur. Doğu Akdeniz havzası devletlerinde yaşanan ekonomik ve mali problemler bölgesel istikrarsızlık potansiyelini daha da yükseltmektedir. Bu arada, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarıyla ilgili süreçlerin yanlış yönetilmesi, bölgesel krizleri ve kaynak-odaklı bir güç mücadelesini tetikleyebilir niteliktedir. Türk – İsrail ilişkilerinde son dönemde yaşanan gelişmeler, Akdeniz'e kıyıdaş olan Gazze'de tekrar eden çatışmalar ve Suriye iç savaşının Lübnan'a ve çevre ülkelere taşınması potansiyeli Doğu Akdeniz'de siyasal istikrar ortamının sağlanmasının önündeki diğer engeller olarak durmaktadır. Doğu Akdeniz enerji jeopolitiği çerçevesinde yaşanan gelişmeler, bölge devletlerinin doğal gaza olan bağımlılıklarının giderek arttığını göstermektedir. Ayrıca, Doğu Akdeniz havzası aktörlerinin büyük ölçüde doğal gaz ithalatçısı konumunda olması da bu noktada dikkate alınması gereken bir husustur. Doğu Akdeniz enerji jeopolitiği Anavatan Türkiye için de kritiktir Yapılan çalışmalar Türkiye'nin doğal gaz tüketiminin yakın gelecekte önemli ölçüde artacağını ortaya koymaktadır. Özellikle ekonomik büyüme için elzem olan sanayinin enerji ihtiyacı bağlamında doğal gazın payının artması dikkat çekicidir. Nitekim, Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan 2015-2019 Stratejik Plan dokümanında vurgulandığı üzere, 2003-2013 döneminde Türkiye'nin enerji tüketiminin yıllık ortalama %4 artmış olması, enerji tüketiminin ülkenin ekonomik büyümesi ile doğru orantılı olarak ilerlediğini ortaya koymaktadır. Yine bu bağlamda, Ankara'nın stratejik öncelikleri arasında olan doğal gaz alanında kaynak ülkelerin çeşitlendirilmesi ve bir enerji geçiş merkezi olma hedefleri, Doğu Akdeniz enerji jeopolitiğinin Anavatan Türkiye açısından da kritik bir konu olduğunu göstermektedir. "

Uzman görüşlerine göre Kıbrıs sorununun kalıcı biçimde çözülmesi ve bölgede geniş bir işbirliği zemini sağlanabilmesi durumunda, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de bir enerji geçiş merkezi olmaya oldukça uygun bir aday olduğuna işaret ettiğini vurgulayan Derviş Eroğlu "öte yandan adamızın açıklarındaki hidrokarbon kaynakları için en karlı değerlendirme yolunun Türkiye üzerinden boru hatları vasıtasıyla olabileceği de birçok çalışmada ön plana çıkmaktadır" dedi.

"ENERJİ KONUSUNDA KENDİNE YETEN BİR KONUMA GETİREBİLİR"

Esasen, Doğu Akdeniz hidrokarbon kaynaklarının küresel enerji denkleminden çok, bölgesel olarak fark yaratabilecek bir nitelikte olduğunun vurgulanması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Eroğlu "daha açık bir anlatımla, söz konusu kaynaklar dünya doğalgaz piyasası dengelerini yapısal olarak değiştirecek büyüklükte olmasa da; bizi ve bölgedeki bazı devletleri enerji konusunda kendine yeten bir konuma getirebilir, küçük ve orta ölçekli ekonomiler için de önemlidir" diye konuştu.

Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı:

"NEREYE GİDECEĞİMZE BİRLİKTE KARAR VERECEĞİZ"

"İşte biz bu yüzden hidrokarbon konusunda masaya çok yapıcı yaklaşımlar koyduk. Rum komşularımıza hidrokarbon yataklarından elde edilecek gelirin çözümün finansmanında kullanılmak üzere eşit söz sahibi olacağımız bir fonda toplanmasını önerdik. Reddettiler. Peki ama denizdeki hidrokarbon yatakları konusunda bile bir uzlaşmaya varamıyorsak nasıl ilerleme sağlayacağız Masada Rum tarafının keyfini mi bekleyeceğiz. Onlar Devlet biz sporcusu, iş insanı, turizmcisi Rum uzlaşmazlığı dolayısı ile dünyaya açılamayan bir toplum olarak mı kalacağız. Hayır. O yüzden ben görüşmelerin bundan sonrası için mutlaka bir yapılandırma ve sonuç alıcı anlayış gerekir diyorum. Peki onlar takvimlemeye karşı çıkıyorsa ne olacak? Siz koyacaksınız. Kıbrıs Türk Halkı koyacak. Ne olacağına, nereye gideceğimize birlikte, biz karar vereceğiz. Önümüzdeki konuşmalarımda bu konu üzerinde durmaya devam edeceğim. Birlikte başaracağız. Birlikte kazanacağız. 19 Nisan seçimleri büyük önem taşımaktadır. Daima olduğu gibi, ben size güveniyor, sizden güç alıyorum."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.