Onurer eleştirilere cevap verdi

"KSP kuruluşundan itibaren, anti emperyalist politikaların ve mücadelenin, ülkemizin işgalden kurtulması, bağımsız-egemen özgür bir ülke haline getirilmesinin şartı olduğunu hep söylemiştir.

KSP bunu, adamızın işgalinin NATO onaylı ve destekli olduğunu savunarak, işgale karşı durmanın aslında emperyalist planlara karşı çıkmak olduğunu savunmuştur, savunmaktadır.

KSP aynı zamanda, emperyalist politikalara karşı durmadan NATO'cu TC işgaline karşı durulmasının mümkün olmadığını hep söylemiştir.

KSP, belli dönemlerde, bu duruşunu örgütleri, partileri gezerek bu düşüncelerini anlatmaya, tüm diğer yapıları bu mücadeleye davet etmeye çaba harcamıştır. Anti emperyalist, anti işgalci olduğunu iddia eden tüm bu yapıları bu çerçevede bir cephe oluşturulmasının gerekli olduğuna ikna etmeye çabalamıştır. Bir yapı dışında, diğerlerinden cevap dahi verilmemiştir bu çağrılara.

Hemen hepsi de, bırakalım anti emperyalist temeli, her görüşmede ve diyalogda KSP'yi bu çizgisini terk etme, BM gözetiminde ve çerçevesinde çözüm arama çizgisine çekme gayreti içinde olmuşlardır.

Şimdi, ülke temel meselelerinin tartışıldığı bu seçim sürecinde KSP ortaya koyduğu propaganda, ajitasyon ve örgütlenme kampanyasının merkezine EGEMENLİK ve BAĞIMSIZLIK politikasını yerleştirerek aday olduğunu açıklamıştır. KSP farkındadır ki; anti emperyalist duruş, emperyalizmin ada üzerindeki jandarmalarından biri olan TC işgaline karşı net bir duruş örgütlenmeden mümkün değildir.

Bu bilinç ve kararlılıkla tüm yapılara dayanışma ve bu mücadeleyi birlikte örgütleme çağrısı yapmıştır, yapmaya devam etmektedir.

İşte tam bu noktada sahneye bir "bomba düştü", anlı şanlı işgal karşıtları "çil yavrusu gibi etrafa saçıldılar."

Kimisi "bu koşullarda seçim olmaz" diyerek pratikte işgale karşı bir muhalefetin örgütlenmesini BOYKOT'a yönelmişlerdir.

Başka bir kısmı, "Onurer'in kazanma şansı yoktur, kazanabilecek bir adaya çalışmak daha akıllıcadır" deyerek, işgale karşı net bir politika koymayan, tersine işgalcinin de ada üzerindeki "haklarını" gözeteceğini vadeden, işgal hukukunun son yedeği olan politikalara ve adayına destek olma noktasına yönelmişlerdir.

Bununla da yetinmeyip, Onurer'i "Akıncı kaybetsin diye statükonun sahneye sürdüğünü" iddia edecek kadar statükoyu sahiplenme hırslarına yenilmişlerdir…

Sonuç olarak şunu söylemek şart olmuştur; bu seçimde iki taraf vardır, birisi, bol adaylı statükonun, işgalcinin tarafı ve taraftarları.

İkincisi de KSP; statükoya, işgalci güçlere karşı olan, halkı bu çerçevede aydınlatmaya, örgütlemeye çalışan taraf ve taraftarları.

Siz hangi taraftasınız?"