İsmail Bozkurt: "Referandum gibi seçim!"

2'nci turda seçmenin kafasında asıl sorunun, Kıbrıs sorununa bakış açısına göre biçimlendirileceğini ve oyunu ona göre kullanacağını ifade eden İsmail Bozkurt, bu nedenle seçmenin 2'nci turda, istemediği adayın seçilmemesi için de sandığa gidebileceğine dikkat çekti.

Bozkurt, "Düşük katılma oranının 'demokratik meşruiyeti' etkilemeyeceği düşünülebilir ama bu düşük katılma oranının 'temsiliyet meşruiyeti' tartışmasına yol açması ve bu tartışmanın haklılık oranının yüksek olması engellenemez. Bu yönüyle bakıldığında da her koşulda oy kullanılmalı çağrısı yapıyorum" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun siyasete verilen genel bir tepkiyi yansıttığı, bu nedenle de parti yönlendirmelerinin 2'inci turda etkili olmayacağını ifade eden İsmail Bozkurt, havanın giderek bir referandum havasına büründüğünü bu nedenle de yurttaşın sandığa giderek, 'bir referanduma gider gibi' oyunu kendi bakış açısı doğrultusunda kullanmasını önerdi…

2'nci turda seçmenin kafasında asıl sorunun, Kıbrıs sorununa bakış açısına göre biçimlendirileceğini ve oyunu ona göre kullanacağını ifade eden İsmail Bozkurt, bu nedenle seçmenin 2'nci turda, istemediği adayın seçilmemesi için de sandığa gidebileceğine dikkat çekti.

Bozkurt şöyle dedi; "Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. turunda sizce seçmen için asıl soru nedir? İki adaylı yarışta ayrışma sizce nasıl şekillendi? Neler düşünürsünüz? Bir çağrınız olur mu?" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı; "KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi 1. turu, toplumun siyaset kurumuna ve özellikle partilere karşı duyduğu tepkiyi açıkça yansıtmaktadır. Bu bakımdan 2. turda siyasal partilerin yönlendirmesi çok da etkili olmayacaktır sanırım…"

"İstemediği adayı seçtirmemek amacıyla da gidebilir"

"Bundan hareketle, 2. turda seçmenin tercih nedeninin değişebileceği varsayılabilir. Seçmenin karşısında tepkili olduğu siyasal partiler artık geri plandadır ve karşısında doğrudan iki aday vardır. Böylesi zorunlu iki adaylı seçimlerde, seçmen sandık başına yalnız istediği adayı seçmek için gitmez.

İstemediği adayı seçtirmemek amacıyla da gidebilir. Üstelik olay, neredeyse tümüyle Kıbrıs sorununa dönüştürülmüş gibidir. Dolayısıyla bu 2. turda seçmen için asıl soru, Kıbrıs sorununa bakış açısına göre biçimlendirilecek ve oyunu ona göre kullanacaktır diye düşünüyorum.

"Durum demokratik meşruiyet bakımından tartışılmaz"

"Birinci turda, seçmenin iki adalılığa ayrıştığı söylenemez. 2 adaylık, seçmenin doğrudan iradesi olarak değil, katılım oranının düşüklüğü ve oyların oldukça dengeli biçimde 4 adaya dağılması sonucunda ortaya çıktı. Elbette ki ortaya çıkan iki adaylı durum demokratik meşruiyet bakımından tartışılmaz. Buna karşın seçmen iradesinin çok belirgin biçimde iki adayı işaret etmediği de bir gerçektir. Bu bakımdandır ki yukarıda belirttiğim gibi, seçmen 2. turda, istemediği adayın seçilmemesi için de gidebilir…"

"Sandığa gidilmeli"

"Gelinen aşamada, tüm seçmenlere, siyasete kızgın da olsalar, sandığa gidip oylarını kullanmaları çağrısı yapıyorum. Sanki bir referanduma gidiliyor havası, giderek egemen olmaya başladı.

Bu 2. tur seçimin referandum olması asla mümkün değildir, referandumda 'ya o ya bu' ya da 'şu ya da bu aday mı' diye sorulmaz; 'evet ya da hayır' diyeceği bir soru sorulur. Buna karşın, bu 2. tur seçim, büyük olasılıkla öyle değerlendirmek isteneceği için, yurttaşın sandığa giderek, 'bir referanduma gider gibi' oyunu kendi bakış açısı doğrultusunda kullanmasını öneririm.

Düşük katılma oranının 'demokratik meşruiyeti' etkilemeyeceği düşünülebilir ama bu düşük katılma oranının 'temsiliyet meşruiyeti' tartışmasına yol açması ve bu tartışmanın haklılık oranının yüksek olması engellenemez. Bu yönüyle bakıldığında da seçmene, her koşulda oyunu kullanma çağrısı yapıyorum…"