Başel: "Çocuklar yurttaş değil"

2014 Mahkeme Faaliyet raporlarına yansıyan 16 yaş altı çocukların işlediği suçları değerlendiren Sosyal Hizmetler Uzmanı Başel, çocuklar seçmen ya da askerlik çağına kadar "vatandaş muamelesi görmüyor" dedi.

Mahkeme Faaliyet raporlarına göre 2014'te 16 yaşından küçük sanıklarla ilgili olarak mahkemelerde neticelendirilen davalarda itham edilen 121 "genç mücrim suçlu" mahkûm edildi. Gençlerin işlediği suç kategorilerinde başı soygun, ev ve dükkân açmak gibi suçlar çekiyor.

Raporları Kıbrıs Postası'na değerlendiren Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel, "Çocuklar devletin kurumlarıyla
maalesef ki bir olayın faili veya mağduru oldukları zaman tanışmış oluyorlar. Bu çocuklar ancak 18 yaşa gelip oy kullanacağında veya sınırda bekçilik yapacağında yurttaş olarak kabul ediliyor. Çocuklar ülkemizde yurttaş değildir" dedi.

Eniz ORAKCIOĞLU - Kıbrıs Postası

2014 yılında 16 yaşından küçük sanıklarla ilgili olarak mahkemelerde neticelendirilen davalarda itham edilen 121 genç mücrim suçlu mahkûm edildi. Son 5 yılda gençlerin işlediği suçlarda gerçekleşen bu artış ise Mahkemeler 2014 faaliyet raporunda açıkça ortaya konuldu. 2013 yılında 94, 2012 yılında 97, 2011'de 74 ve 2010 yılında ise 94 genç mücrim suçlu mahkûm edildi.

Gençler en çok soygundan yargılandı

Gençlerin işlediği suç kategorilerinde ise başı soygun yapmak, ev dükkân açmak ve sirkat gibi suçlar aldı. 2014 yılında bu suçları işleyen toplam 55 genç mücrim olduğu raporlarla ortaya konuldu. Suç kategorilerinde 2'nci sırayı ise adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs, vahim yaralama, darp ve tecavüz gibi ağır suçlar yer aldı. 2013, 2012 yıllarında da aynı şekilde genç mücrimlerin işlediği suçlarında yine başı soygun yapmak, ev dükkân açmak ve sirkat suçları alırken, 2'nciliği adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs, vahim yaralama, darp ve tecavüz gibi ağır suçlar aldı.

2010'dan önce suç oranları daha yüksek

Mahkeme faaliyet raporlarına göre gözden kaçmayan ve düşündürücü olan ise 2009 – 2008 ve 2007 yıllarında suların 2010 yılı ve sonrasına göre daha yüksek oluşudur. 16 yaşından küçük gençler tarafından2009 yılında 161, 2008 yılında 130, 2007'de ise 162 suç işlenmiştir.

2014 yılında Suçlu bulunanların işledikleri suçlar ile mahkeme kararlarının türüne göre tasnifi;

"Ekonomik kriz suç oranlarına yansır"

Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel, 16 yaşından küçük olan kişilerin işlediği suçların göç dalgası denilen bir durumdan da ileri gelebileceğini söyleyerek, "Ülkemizde bulunan ve çalışmak için gelen ailelere hiçbir şekilde bir entegrasyon politikası uygulamadık. Bunun yanında İngiltere'ye gönderip tekrar ülkemize dönen kendi vatandaşlarımıza bile dışarıdan gelen biri gözüyle baktık ki biz buna 'sosyal dışlanma' diyoruz. Bunun yanında suça diğer bir etken ise ekonomik krizdir. Suçlarda yükseliş göründüğü yıllarda ülkede ekonomik kriz vardı. Şu da bir gerçektir ki ekonomik krizlerin suç oranlarına yansıması kaçınılmazdır" şeklinde konuştu.

"Çocuklar yurttaş değil"

Çocukların bizim ülkemizde yurttaş olmadığını vurgulayan Başel, "Çocuklar devletin kurumlarıyla bir olayın faili veya mağduru oldukları zaman maalesef tanışmış oluyorlar. Kısaca biz 18 yaş altı bireyleri yurttaş olarak tanımlayan ve algılayan bir yapıya sahip değiliz. Çocuklar bizim ülkemizde yurttaş değil. 18 yaşa gelip oy kullanacağında veyahut maalesef ki erkekse kelle sayısı olarak sınırda bekçilik yapacak asker olarak sistem bireyleri tanımlıyor. Böyle bir sistem içerisinde suç oranlarının artması kaçınılmazdır" diye konuştu.

"Dövizdeki dalgalanma bile suça yansıyor"

Dövizdeki dalgalanmanın bile suç ve boşanma oranlarına yansıdığını belirten Başel, "Bizim ülkemizde kayıt dışı işçi çalıştırma, emek sömürüsü, marjinal işlerde 10-16 saat çalıştırıp çok az maaş vermek gibi bir sistem üzerine kurulu bir yapımız vardır. Özellikle sosyo ekonomik düzeyi, asgari yaşam standardını korumakta zorlanan aile döngülerinde gençlerde suça yönelme oranının yüksek olduğunu görüyoruz. Vatandaş olan gençlerde ise istatistiklere göre en fazla uyuşturucu ve şiddet suçlarının ön planda olduğunu görüyoruz. Bunun yanında ehliyetsiz araç kullanmak, birine çarpmak gibi suçları da görmezden gelemeyiz. Ülkemizde yeni ceza yasası çıktığından bu yana sistemde rahatlamalar olsa da, önceden cinsel istismara uğrayan, cinsel suça maruz kalan veya bunu uygulayan 18 yaş altı bireylerle de karşılaşıyoruz" dedi.

"Sistem gençleri dışarı yitiyor"

Başel, sözlerine şu şekilde son verdi; "Tek bir Bakanlar Kurulu kararıyla gençlerle ilgili olarak ıslah okulunun yapılması söz konusudur. 18 yaş altı suç işleyen bireylerin Islah evinden dışarıya çıktıktan sonra günlük hayatta sosyal uyum becerilerini yeniden geliştirilmesi gereklidir ki çoğu gencin bu süreçte maddeye veya suca döndüğünü görmekteyiz. O yüzden gündüz tedavi ve rehabilitasyonun devam edebileceği, belirli eğitim programlarının uygulanacağı, meslek edindirme kurslarının açılacağı, gündüz mesai saatlerinde gençlerin orada bulunacağı bir Islah okuluna ülkemizin ihtiyacı vardır. Gördüğünüz istatistik rakamlarda yer alan suç işlemiş bireylerin bir çoğu şu anda daha büyük suçlara karışmış isimlerdir. Şu an 16 yaşından küçük suç işlemiş bireyler arasında organize suç örgütü yolunda ilerleyen gruplar var. Eğer siz bu kişileri topluma kazandırmak için bir adım atmazsanız onlar dönüp sizi yeniden vururlar. Bu çocukların hiçbiri bu durumda olmak istemiyor, sistem onları dışarıya yitiyor."