KSP Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını değerlendirdi

Kıbrıs'ın tüm işçi ve emekçileri, yurtsever halkımız,

Burjuva emperyalist bir seçim süreci daha geride kaldı. Kuzey Kıbrıs halkı KKTC cumhurbaşkanını ve Kıbrıs Türk toplumunun liderini seçti.

Bu seçimlere Ankara'nın müdahale etmediği söylenmektedir. Bu doğru değildir!

Bu seçimler baştan sona Ankara'nın tasarladığı gibi gelişip Ankara'nın arzu ettiği şekilde sonuçlandırılmıştır.

Bu seçimin tek gerçeği Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan halk kitlelerinin 41 yıldır süregelen statükodan bıkıp usandığı ve bu statükodan kurtulmak için ciddi bir arayış içinde olduğudur!

Yurtsever halkımızın bu arzusu manipüle edilerek statüko yanlısı bir aday ile statükonun yıkılabileceği havası yaratılmış ve kitlelerin statükoya olan tepkisi Ankara'nın bilinçli müdahale ve manipülasyonları ile statüko içi yeniden yapılanmadan öteye gidemeyecek bir adaya kanalize edilmiştir.

Sayın Mustafa Akıncı'nın seçimleri kazanması bu çerçevede gerçekleşmiştir.

İçinde bulunduğumuz konjonktürde halkımız kendi iradesine sahip çıkması için partimiz tarafından yapılan önermeleri çeşitli nedenlerle benimsememiş ve statükonun Sn.Akıncı'nın politikaları çerçevesinde Kıbrıs sorununa çözüm bulunması suretiyle yıkılacağına inandırılmıştır.

Bu yanıltıcı sonucun alınmasında kendisini sol olarak tanımlayan bazı parti,demokratik kitle örgütleri,sendikalar ve kanaat önderleri önemli bir rol oynamıştır.

Partimiz bu süreçte ilkeli duruşundan taviz vermeyerek akıntıya karşı kürek çekmesini bilmiştir.

Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak halkımızın bu kararına, hatalı bir karar olmasına rağmen saygılıyız. Bu çerçevede Sn.Akıncı'ya hatırlatmak isteriz ki ortaya koyduğu dört boyutlu siyasetin çok daha önünde bir algı ile halkımızda statükoyu yıkma ümidi yaratmıştır. Partimiz statükonun yıkılması, ülkemizde barış ve huzurun, halklar arasında kardeşliğin sağlanması hedefine sadık bir parti olarak Akıncı'nın toplum lideri olarak ortaya koyacağı siyasi çizginin, halkımızın barış ve bağımsız Kıbrıs taleplerine ne denli hitap edebileceğinin yakın takipçisi olacaktır.

Şu anda görünen şudur ki yeni bir ABD planı Kıbrıs halkına dayatılmak üzeredir.

TC Dışişleri Bakanı ile ABD Dışişleri Bakanı'nın tam da seçimler arifesinde yaptıkları toplantıdan elde edilen izlenim bu yöndedir. Kıbrıs Rum liderliğine adadaki mevcut durum empoze edilerek statükoya yasal bir statü kazandırmak ABD ve TC'nin hedefi olarak görülmektedir. Rum liderliğinin bunu kabul etmemesi halinde de Kıbrıs Türk tarafının ayrılıkçı tutumuna meşruiyet kazandırılmak isteneceği endişemizi daha şimdiden emekçi halkımızla paylaşmak gereği duymaktayız.

Erdoğan ile Akıncı arasında yer alan tartışmanın da özünde bu amaca hizmet etmek amacıyla tasarlandığını düşündüğümüzü de halkımızla paylaşmak istiyoruz.

Erdoğan bu çıkışıyla hem Akıncı'ya küçük bir hatırlatma yapmış, hem de kendisinden Türkiye'nin politikalarına sadakat sözü istemiş ve bunu da almıştır. Bu tavır aynı zamanda emekçi halkımıza da seçim sonuçlarına bakıp da fazla havalara girmemeleri 'Ankara'sız hiç bir kararın alınamayacağını' hatırlatmak amacıyla yapılmış küçük bir uyarı niteliğindedir!

Akıncı'nın seçilmesiyle statüko yıkılmamıştır! Tam tersine TC yetkililerinden Sn.Akıncı'ya gönderilen kutlama mesajlarında da açıkça görülebileceği gibi Statüko dimdik ayaktadır!

Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'a karşı ilan etmiş olduğu savaş kararı TBMM 'de geri alınmadıkça halkımız Kuzey Kıbrıs'ta var olan statükodan kurtulamaz!

Üst koordinasyon kurulu iptal edilmeden Kıbrıs Türk halkı kendi iradesine sahip olamaz!

Kıbrıs'ta emperyalist güçler tarafından yaratılan statükonun yıkılması ve barış içinde birleşik bir Kıbrıs, ancak emekçi halkımızın emperyalizme karşı ortak bir mücadele cephesi içinde birleşmesiyle mümkün olacaktır!

KSP Merkez Komitesi