Çolak: "Hırsızlığı da Uyuşturucu teşvik ediyor"

Uzmanlar, 18 yaş altı suçlardaki artışın, artan uyuşturucu kullanımıyla paralelliğine dikkat çekiyor…

PGM'den alınan istatistiki verileri değerlendiren İnsan Hakları Vakfı Başkanı Avukat Emine Çolak, 18 yaş altı bireylerin işledikleri suçlar arasında 'Ev Açma' ve 'Hırsızlık' gibi suçlardaki artışa, uyuşturucu ve alkol kullanımında ki artışın da sebep olabileceğine dikkat çekerek "Ekonomik zorluk ve yaygın işsizlik bu gibi riskleri artırır" dedi.

Bir bağımlının en kestirme yoldan ya nakit ya da kolay nakde dönebilen kıymetli eşya çalmaya yönelebileceğine işaret eden Çolak, özellikle uyuşturucu gibi bir bağımlılığı beslemek için gerekli para için soygun ve ev açma olaylarında artış olabileceğini, suç işleyen bu çocukların rehabilitasyona tabi tutulması gerektiğini ifade etti.

Eniz ORAKCIOĞLU - Kıbrıs Postası

Polis Genel Müdürlüğünden alınan istatistiki verilere göre 2012 yılı ile 2014 arasında ki 18 yaş altı sanık sayısında gözle görülür bir atış olduğu istatistik bilgilere göre ortaya konulmuştur. Özellikle "Ev Açma" ve "Hırsızlık" suçlarındaki artış durumun ne kadar ciddi boyutlara doğru ilerlediğini gözler önüne sermektedir. "Ev Açma" ve "Hırsızlık" suçlarındaki artışa bakıldığında "Darp", "Ciddi Darp" be "Uyuşturucu" suçlarında ise azda olsa bir düşüş görünüyor. Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı Av. Emine Çolak 18 yaş altı bireylerin işledikleri suçlar arasında "Ev Açma" ve "Hırsızlık" gibi suçlardaki artışa uyuşturucu ve alkol kullanımında ki artışın da sebep olabileceğini belirterek, "Ekonomik zorluklar ve yaygın işsizlik her zaman bu gibi riskleri artırır" şeklinde konuştu.

2012 – 2014 18 Yaş altı sanık sayısı

"Ekonomik zorluklar ve yaygın işsizlik risk artırır"

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı Av. Emine Çolak, Kıbrıs Postası'na Polis Genel Müdürlüğünden alınan istatistiki veriler ve suç artışını değerlendirdi. Suç artışına bakarken sadece salt ilk sıradaki suça bakmanın yeterli olmayacağını belirterek, "Suçlara bağlı olarak muhtemelen uyuşturucu ve alkol kullanımında da artış olmuştur. Özellikle uyuştururcu gibi bir bağımlılığı beslemek için esaslı para lazım. Bir bağımlı en kestirme yoldan ya nakit ya da kolay nakde dönebilen kıymetli eşya çalmaya yönelir. Bu da suçlara soygun ve ev açma olarak yansır. Ekonomik zorluklar ve yaygın işsizlik her zaman bu gibi riskleri artırır. Lükse dayalı tüketici alışkanlıklara ve gösterişli yaşamlara imrenmek de gençlikte daha yaygın olabiliyor" dedi.

"Aktiviteler ve organizasyonların eksikliği var" Çolak, Kuzey Kıbrıs'ta, başka gelişmiş ülkelere göre, yıllarca suç oranının düşük seyretmesi, ülkede yaşayan bireylerin kendini güvende hissetmemesine yol açtığını söyleyerek, "Evlerimiz, işyerlerimiz ve araçlarımızı yüksek düzeyde korumuyoruz ve bunun da suç oranının artmasına yardımcı oluyor. Çocuk suçlu oranı hakkında akla gelen de elbet ülkemizde gençlerin ilgisini ve enerjisini yönlendirecek alternatif aktiviteler ve organizasyonların eksikliğidir. Merkezi ve yerel yönetimin gençler için yaygın kulüp, eğlence, okul dışı faaliyetler programlayıp bunların yaygınca ve ücretsiz veya cüzi ücretlerle ulaşılır bir hale getirmesi yararlı olur" şeklinde konuştu

"Çocuklar büyüklerle tutulmakta" Çok önemli olan diğer bir hususun ise suçluların rehabilitasyonu olduğunu belirten Çolak, "Özellikle çocuk ve genç suçlulara yönelik ve onların sorunlarını tespit edip çare üretmelerine yardımcı olan, onları eğitim ve gözetim ile tekrar topluma kazandıran bir yaklaşım olmalı. Bizim ülkemizde ise, tutuklanan ve hapis edilen gençler ve çocuklar büyüklerle tutulmakta, yargılanmakta ve hapsedilmekte. Bir çocuk veya gence verdiğiniz ceza nedir sorusu bence önemli değil. Suçtan mahkûm olan birisini alternatif bir hayat sürdürmeye ve topluma yararlı bir birey olması yönünde devlet ve STÖ olarak ne yapılabildiğidir önemli olan. Suça yönelen bir insanımızı keseceğimiz ceza ile pişman etmek bence o kadar önemli değil, eğer suç sonrası geçireceği süreçte farklı davranmaya onu itecek tedbirler olmazsa" dedi.