İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Özersay: "Yeni bir siyaset anlayışı kaçınılmaz"

Özersay: "Yeni bir siyaset anlayışı kaçınılmaz"

Ülkedeki siyaset anlayışını eleştiren Kudret Özersay, mevcut siyasi sitemin köklü şekilde değişmesini hedefleyecek, yeni bir siyaset anlayışının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Yayın Tarihi: 19/05/15 11:30
okuma süresi: 7 dak.
Özersay: "Yeni bir siyaset anlayışı kaçınılmaz"
A- A A+

Kudret Özersay müzakere sürecini Erçin Şahmaran'ın sunduğu Gündeme Bakış programında değerlendirdi. Müzakere sürecinin al-ver aşamasında kaldığını hatırlatan Özersay, Kıbrıs Türk tarafının da bu konuda talepkar olması gerektiğini dile getirdi. Sınır kapılarının açılması fikrini olumlu bulan Özersay, Güven Yaratıcı Önlemlerin (GYÖ) iki toplumun kalbine ve cebine de hitap etmesi gerektiğini söyledi. Bir siyasi oluşum içerisine girip girmeyeceğinin henüz kararını vermediğini ifade eden Özersay, olumlu ya da olumsuz kararını her şekilde kamuoyu ile paylaşacağını da sözlerine eklerken; ülkede yeni bir siyaset anlayışının şart olduğuna dikkat çekti.

"MÜZAKERENİN HER AŞAMASINI KAMUOYU İLE PAYLAŞMAK SAĞLIKLI BİR ŞEY DEĞİL"

Müzakere sürecini değerlendiren Özersay, müzakerenin her aşamasını kamuoyuyla paylaşmanın sağlıklı bir süreç olamayacağını şu sözlerle ifade etti; " Müzakerenin her aşamasını kamuoyu ile paylaşmak sağlıklı bir şey değildir. Müzakerenin tekniği açısından da sağlıklı bir şey değildir. Kamuoyunu özellikle müzakereler çözüme doğru giderken hazırlamak gerekir. Sağlıklı bir tartışma ortamının sağlanması gerekir. Referandum tarihi gelmeden önce vatandaşın kendi kararını sağlıklı bir biçimde vermesini mümkün kılmak ve çözümünde yürürlüğe girdikten sonra yaşayabilir olmasını sağlayabilmek için tabi ki kamuoyunu çok iyi bir biçimde bilgilendirmek gerekir."

"YOL HARİTASININ ÇIKMASI İHTİYAÇ"

Yol haritasının bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özersay, "Ortada eğer bir yol haritası bir takvim yoksa ilgili aktörlerin ne zaman devreye gireceği net değilse, uzlaşılan bir şeyler yoksa salt öneriler üzerinden kamuoyuna çokta yardımcı olmayabilir" dedi.

"GYÖ'NİN ETKİSİNİN YARATMASINI İSTİYORSAK BİRAZDA İNSANLARIN CEBİNE HİTAP ETMESİ GEREKİR"

Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) konusuna da değinen Özersay, GYÖ'nin etkilerinin artması için şu fikri sundu; "Öyle bir noktaya geldik ki GYÖ'nin etkisinin yaratmasını istiyorsak birazda insanların yüreğine ve cebine hitap etmesi gerekir diye düşünüyorum. Her iki tarafa da ekonomik anlamda getirisi olacak adımlar atılabilirse bunlar GYÖ içerisine girer."

"ÇOKTA ABARTILMAMASI GEREKLİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"

Sınır Kapılarının açılmasını olumlu bir adım olarak tanımlayan Özersay, "Sınır Kapılarında yapılan bu değişiklik olumlu bir adımdır. Yalnız sonuçları itibari ile çok da ciddi değişikliklere neden olur mu? Güven sağlar mı? Onu bence birlikte göreceğiz. Diğer taraftan şunu da görmek gerekir. Burada sonuçta bir yönetim var. Kendi içerisinde çalışan bir sistem var. Bu sistemin kimliği görmeyeyim, üstünde mührünü görmeyeyim şeklinde yaklaşan insanlarında Kuzey'e ne kadar geçmek isteyecekleri ya da geçtiklerinde nasıl bir harcama yapıp Kıbrıs Türk toplumuna güven duyabilecekleri ciddi soru işaretleri de vardır. Olumlu buluyorum ama çokta abartılmaması gerekliğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"MARAŞ GİBİ BİR BEDEL ÖDENMESİNE İNANMIYORUM"

Maraş konusuna da değinen Özersay, uluslararası ticaret için Maraş gibi bir bedel ödenmesi gerektiğine inanmadığını şu şekilde ifade etti; "Maraş konusunda bazı adımlar atılabilir ama öyle anlaşılıyor ki o düşünce Rum tarafı ile oturup, konuşup, müzakere edip, anlaşıldığı taktir de hayata geçirilebilecek bir düşüncedir. Henüz bu konuda bir müzakere olduğunu ben görmedim. Taraflar anlaşırsa Maraş konusunda bir adım atılır. Kıbrıs Türk tarafının özellikle uluslararası ticaretin bir parçası olabilmek için kendisine 2004'te verilen uluslararası ticaret sözünün hayata geçirilebilmesi için Maraş gibi bir bedel ödenmesine inanmıyorum. Ben bunu bu açıdan Kıbrıs Türk tarafına yapılan bir haksızlık olarak görüyorum. "

"KIBRIS TÜRK TARAFININ TALEPKAR OLMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"

Müzakereleri al-ver aşamasında kaldığını hatırlatan Özersay, Kıbrıs Türk tarafının da talepkar olması gerektiğini belirtti. Özersay; "Bu müzakere en son nerede kalmıştı? Al-ver aşamasında. Şimdi başladığında al-ver'in en kısa süre içerisinde başlaması gerektiğine inanıyorum. Kıbrıs Türk tarafının da bu noktada talepkar olması gerektiğine inanıyorum" dedi.

"SİYASİ BİR PARTİ KURUP KURMAYACAĞIMA HENÜZ BİR KARAR VERMEDİM"

'Siyasi bir parti kurup kurmayacağıma henüz bir karar vermedim. Eğer bir karar vermediyseniz ne zaman kuracaksınız diye bir soru biraz havada kalır. Böyle bir karar verdiğimde gerekçeleriyle birlikte vatandaşla paylaşacağım' şeklinde konuşan Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu memlekette çok sayıda siyasi parti kuruldu, eğer o siyasi partiler mezarlığına gidip bir tane daha defnedeceksek bir lüzumu yoktur. Talebin neye olduğu, sistem değişikliğine ilişkin bir talebin olup olmadığı, bunu sadece başka bir parti gelsin yönünde bir talep olup olmadığı, iyi bir kadro, onların vizyon etrafında bir araya getirilip getirilemeyeceği gibi konuların netleşmesi gerekir." Özersay, ülkedeki mevcut siyasi sitemin köklü şekilde değişmesini hedefleyecek, yeni bir siyaset anlayışının kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi.

"YENİ SİYASİ OLUŞUMUN BİR MANASI YOKTUR"

Özersay ülkede genel anlamda bir usulsüzlük olduğuna değindi ve sözlerini şöyle tamamladı; "Genel anlamda ülkede ciddi bir usulsüzlük söz konusudur. Hukuk kurallarının uygulanmaması, denetim yapılmaması, adalet eksikliği ve yerleşmiş bir takım alışkanlıklar söz konusudur. Yeni bir siyasi oluşum vatandaşa çıkıp "bütün bu yerleşmiş alışkanlıklara rağmen herkesin bir miktar başlangıçta keyfinin kaçacağı ama bir süre sonrada hepimizin yararına olacak olan bir durum yaratacak" dediğinde "bu bizim menfaatimize olmayacak" gibi bir yapı varsa, memlekette yeni siyasi oluşumun da bir manası yoktur.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.