İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

Tatar, Gazantep Milletvekili Özdağ ve beraberindeki heyet ile görüştü

Tatar, Gazantep Milletvekili Özdağ ve beraberindeki heyet ile görüştü

UBP Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ve beraberindeki heyeti Cumhuriyet Meclisi'nde kabul ederek görüştü.

Yayın Tarihi: 22/12/16 17:50
okuma süresi: 7 dak.
Tatar, Gazantep Milletvekili Özdağ ve beraberindeki heyet ile görüştü
A- A A+
UBP Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ve beraberindeki heyeti Cumhuriyet Meclisi'nde kabul ederek görüştü.

Görüşmelerde liderlerin 9 Ocak'ta yapılması beklenen Cenevre Zirvesi, garantörlük ve Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeler yanında, Kıbrıs Türk siyasetinde öne çıkan konular görüşüldü.

UBP milletvekili Ersin Tatar kabülde yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ta olayların olduğundan daha kritik olduğunu söyledi. Liderlerin 9 Ocak'ta yapacakları Cenevre görüşmelerine dikkat çekti.Tatar, herhangi bir anlaşma durumunda o anlaşmanın AB'nin birincil hukuk olması gerektiğini belirtti.

Gaziantep Bağımsız milletvekili Ümit Özdağ da kabul yaptığı konuşmada, müzakereler konusunda büyük endişeler taşıdıklarını; müzakere süreci şekli, Kıbrıs Türk kamuoyundan büyük ölçüde gizlenmesi bu endişelerini artırdığını dile getirdi. Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü:

ÖZDAĞ: KKTC, TÜRKİYE'NİN BATI KARŞISINDA PSİKOLOJİK DİRENME HATTIDIR

Aradan geçen süre içerisinde ortaya çıkan tablo giderek daha da kötüleşti. Bir çok tavizin üst üste verilmiş olduğunu görmekteyiz. Şimdi de 2017 Ocak'ta uluslararası anlaşma mı yoksa uluslararası kumpas mı? Olduğu belli olmayan bir sürecin içine girildi. Türkiye'nin gündemi ne kadar önemli meselelerle yüklü olursa olsun, Kıbrıs sorunu Türkiye'in varlığı ve toprak bütünlüğü kadar önemli bir konududur. Biz KKTC'yi 1974'den bugüne kadar Türkiye ve Türk milletinin Batı karşısında psikolojik direnme hattı olarak değerlendiriyoruz. Tüm bu baskılara rağmen Türkiye en zayıf durumunda bile başarıyla batının taleplerine direndi. Şimdi bu direncin kırılması çok

fazla ortaya çıkartır endişesi içersineyiz. Heyetimizle burada olmamızın nedeni de son durumun bir fotoğrafını çekmek. Yapmış olduğumuz temaslarda değşik fotoğraflar çektik. Ankara'dan gördüklerimiz var: görmediklerimizi burada duymak ve öğrenmek fırsatına kavuştuk. İfadelerini kullandı.

Özdağ, Türkiye'nin Kıbrıs'taki garantörlüğünün sadece kuzeyle sınırlandırsa ve on sene sonra da tüm garantörlük haklarımı kaldıracağım demiş olsa ve böyle bir anlaşma kamuoyuna referanduma götürüldü. Buradan nasıl bir sonuç çıkar? Sorusuna Tatar: Özdağ'ın sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:

"Referandumda hayır çıkar. Çünkü Kıbrıs Türk halkı sağcısıyla, solcusuyla böyle bir şeyi kabul etmez. Dün bütçe görüşmelerinde de söyledim: 1 ay kadar önce Rum tarafında milis güç alındı; üstelik ekonomik krize rağmen. Bunun maliyeti 50 milyon Euro. Adamlar silahlanmaya devam ediyor. Yılda 300 milyon Euro silaha para harcıyorlar; muazzam bir ekonomik krize rağmen. Yani karşı tarafı 800bin nüfusları var ama (Rum Kesimi) küçümsemeyelim. Bunların megali ideaları Yunanistan'la birlikte, uzun vadede yavaş yavaş Türkleri de bıktırarak psikolojik savaş ve her türlü oyunun içindedirler. Türkiye'nin içinde bulunduğu bazı sıkıntıları da fırsat bilerek, istismar ederek günün sonunda garantörlüğün son bulmasını gündeme getirebilirler.

Türkiye Ada'ya 1974'e geldi. Her türlü sıkıntıya rağmen 14 yıl sonra gelebildi. Garantörlüğün kaldırılması son derece yanlış olur.

Alman Büyükelçi'den aldığı bilgiyi de paylaşan Tatar, Büyükelçinin, Kıbrıs Türk müzakere heyetine Türkiye'nin garantörlüğü, AB'nin şu anda birincil hukuku haline geldiğini söylediğini ifade etti. Tatar sözlerinin devamında şunları kaydetti:

TÜRKİYE'NİN GARANTİ ANLAŞMASI, AB'NİN BİRİNCİL HUKUKUDUR

" Kıbrıs Cumhuriyeti, AB'ye alınırken değiştirmek istedikleri bu garanti anlaşması AB'nin birincil hukuku haline gelmiştir. Bundan daha önemli daha ne olabilir? Yeni kurulacak olan federal cumhuriyetin AB'nin birincil hukuk olması konusunu oylattırdılar. ŞU anda bu bir gerçektir. Türkiye'nin garanti anlaşması, AB'nin birinci hukukudur."

Tatar, Rum liderliğinin, KKTC'nin yüzde 20'sinden fazlasını ve sahillerle birlikte önemli zenginlikleri istediklerini söyledi. Tatar: Onlar bizden devleti aldılar. Biz biraz fazla toprak aldık. Günün sonunda devlette söz sahibi olacaksak, biz de toprak

vereceğiz ki; orta yerde buluşalım. Ama sisteme baktığınızda çoğunluk, azınlığı yönetir gibi bir durum olacak. AB'de olacaksınız diye sınırlama yok. İsteyen Rum Kuzey'e gelip yerleşecek. Rumlar ilk aşamada gelmeyebilir ama Türkiye'nin garantörlüğünün sulandırılması, etkinliğinin azaltılması hatta askerin çekilmesiyle burada beş sene sonra değilse bile 10 -15 sene sonra bambaşka bir durum söz konusu olacak.

Türklerin, Güney'e gitme durumu yok 4 veya 5 kişi gidebilir diyen Tatar, halk olarak oraya gitmek için ne gücümüz ne de nüfusumuz yeter diye konuştu.

TOPRAK İADE EDERSEK O ZAMAN BİZE NE KALACAK?

Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkler ezildiler ve mağdur edildiler. Türkler 1974 öncesi yollardan alındılar, vuruldular mezarlara gömüldüler. Bizim sesimiz çıkmadı. İnsanların sesi çıkmaz ve dünya da bunu görmek istemez. Günün sonunda bizim de Güney'de mallarımız kaldı. Tapular dağıtıldı. Orada bırakıldığı kadar Kuzey'den mal verdiler. Biraz ayar kaçmış olabilir. Bu toprakları iade edersek o zaman bize ne kalacak? Bu, bugünün mücadelesi değil, yüzyılların bir mücadelesidir. Eğer o kapıyı açarsak, tüm mallar iade kapsamına girer ve biz o zaman hapı yutarız. Olay bu kadar kritiktir."

Ama kimse detaya inmiyor. Bizim müzakereciler, güvenlik ve garantiler dışında tüm olayların netleştiğni söylüyor. Ne netleşti kardeşim? Bana detayı anlat. Toprakta neyi vereceksin? Meclisin bilgisine bu konuyu getiremiyor. Biz cemaattik Şimdi bir devlet kurduk. Meclis çatısı altında bütçemizi geçirdik. Türkiye'nin yardımlarıyla yollarımız yapılıyor. Bütçemizi oluşturuyoruz. Ama bakıyorum insanlara.. Kuzey'deki durumla AB'yi ve Güney'i mukayese ediyor. Güney'in fert başına düşen milli geliri bizim 3 katımız. AB'nin ne olacağı bile belli değil. Kıbrıs kendisi karar verecek AB'den çıkması için. Güney Kıbrıs AB'ye girdi. Ellerinde havayolları patladı. Rekabet etmek kolay değil.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.