İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu: "Ben olsam bu ajandanın basılmasına onay vermezdim"

Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu: "Ben olsam bu ajandanın basılmasına onay vermezdim"

Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu, büyüyen KTÖS 2017 ajandası eleştirilerini farklı bir bakış açısıyla yorumladı. Rahvancıoğlu, sendikanın bir alan örgütü olduğunu söyleyerek, yazdıklarına katılmakla birlikte böyle içerikte bir ajandanın basılmasının doğru bulmadığını söyledi.

Yayın Tarihi: 29/12/16 16:03
okuma süresi: 4 dak.
Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu: "Ben olsam bu ajandanın basılmasına onay vermezdim"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Sosyal Medya

Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu, büyüyen KTÖS 2017 ajandası eleştirilerini farklı bir bakış açısıyla yorumladı. Rahvancıoğlu, sendikanın bir alan örgütü olduğunu söyleyerek, yazdıklarına katılmakla birlikte böyle içerikte bir ajandanın basılmasının doğru bulmadığını söyledi.

Baraka aktivisti Münür Rahvancıoğlu, büyüyen KTÖS 2017 ajandası eleştirilerine kendi bakış açısından bir yorum getirdi. Rahvancıoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, ajanda içerisinde yer alanların doğruluğuna katılmakla birlikte, bir alan örgütünün kendi üyelerini hazırlamadan böylesine bir adım atmasının örgütlü mücadeleye zarar verebileceği görüşünü ortaya koydu.

Rahvancıoğlu, yaptığı değerlendirmede ilerici sendikaların, üyelerinin ve toplumun resmi ideolojiyi sorgulamasını sağlarken, bunu sendikal bütünlüğe zarar vermeycek bir şekilde kurgulamayı başarması gerektiğine işaret etti.

Rahvancıoğlu'nun paylaşımı şu şekilde:

"KTÖS ajandalarında verilen bilgiler yoğun olarak tartışılıyor bugün...

Burada verilen bilgiler ve yapılan yorumlar ile ilgili her siyasal duruşun farklı tutumu olabilir. Şahsen ben görebildiğim kadarına katılıyorum. Ajandayı görmedim, paylaşılan 9-10 sayfayı inceleyebildim ve farklı düşündüğüm bir şey gözüme çarpmadı. Bu bağlamda herkesin eleştiri hakkına ve olaylarla ilgili kendi yorumları çerçevesinde yürüteceği tartışmaya saygı duyduğumu ve zenginlik kabul ettiğimi belirtmekle birlikte; ajanda konusunu hezeyan şeklinde bir galeyanla konuşulamaz hale getiren yaklaşımı kınıyorum. Eminim ki ajandayı hazırlayanlar, bu tarihlerin müspet veya menfi yönden tartışılmasından rahatsız olmaz aksine memnun olur...

Ancak KTÖS veya başka bir alan örgütünün yönetiminde olsam ben böyle bir ajandanın basılmasına onay vermezdim...

Öncelikle şu açıktır ki; alan örgütlerinde her görüşten üye bulunduğundan ve bir alan örgütü için öncelikli mesele örgütlü olduğu alanda emekçilerin birliği olduğundan, buna zarar vermeyecek bir yöntemle hareket edilmelidir. İlerici sendikalar, üyelerinin ve toplumun resmi ideolojiyi sorgulamasını sağlarken; bunu sendikal bütünlüğe zarar vermeyecek bir tedricilikte kurgulamayı başarabilmelidir. Aksi takdirde Dimya'da pirice giderken, evdeki bulgurdan olmak da mümkün...

Dediğim şey, kesinlikle "sendikalar siyaset yapmasın" değil... Aksine sendikaların siyaset yapmasını savunurum ama bunu yaparken sendika gibi yapması gerektiğini vurgularım. Her aracın kendine uygun işlevleri vardır. Kaşıkla ameliyat yapamaz, çatalla tarla süremezsiniz. Bir alan örgütünü, üstelik de üyenize yönelik yeterli hazırlığı yapmadan, başka örgütsel biçimlerin görevleri ile donatırsanız; sonuçta elinizde alana dair işlevlerini bile yerine getiremeyecek hale gelmiş bir kabuk kalabilir...

Üstelik en fenası, böyle bir sonuç sadece size zarar vermez... Toplumsal muhalefetin bütünü bundan zarar görür..."
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.