İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

"Yıllar sonra dahi hastalara umut ışığı olabiliyor"

“Yıllar sonra dahi hastalara umut ışığı olabiliyor”

Bebeklerin doğumundan sonra belirli standartlarda saklanan kordon bağının içerisindeki kordon kanı ileride birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.

Yayın Tarihi: 19/11/18 07:56
okuma süresi: 4 dak.
“Yıllar sonra dahi hastalara umut ışığı olabiliyor”
A- A A+
Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN - Ertuğrul SENOVA

Kıbrıs Postası'na konuşan Akdeniz Üniversitesi Teknokent Babylife Kordon Kanı Bankası Araştırma Direktörü Fizyoloji Uzmanı Dr. Durmuş Burgucu, kordon kanının ne olduğu hakkında konuşarak, kordon kanının aslında halkın göbek bağı olarak bildiği dokunun içindeki kan olduğuna dikkat çekti.

"NORMAL KANDAN AYRILAN EN ÖNEMLİ ETKEN; KÖK HÜCRELER"

Göbek bağında bulunan kandaki hücrelerin damarlarımızda dolaşan kandan görünüşte pek bir farkı olmadığının altını çizen Burgucu, ancak kordon kanını normal kandan ayıran en önemli etkenin, kanın içerisindeki kök hücreler olduğunu vurguladı.

"KORDON KANINDAKİ KÖK HÜCRE KENDİSİNİ YENİLEYEBİLİYOR"

Son dönemin sık duyulan terimlerinden olan 'kök hücre'nin köküne inildiğinde çok önemli bir yapı taşının bulunduğunu anlatan Dr. Burgucu, "Tanımlanmış 200 farklı tipte hücre var insan vücudunu oluşturan, ama kordon kanındaki kök hücreyi diğer hücrelerden ayıran en önemli özelliği; kendisini yenileyebiliyor olması" ifadelerini kullandı.

"DOĞUMDAN HEMEN SONRA TOPLANMASI ŞART"

Kordon kanının çok önemli bir kök hücre kaynağı olduğunu işaret eden Burugucu, kordon kanının içerisinde farklı tipte kök hücreler barındırdığını, fakat doğumdan çok kısa bir süre sonra toplanması ve daha sonra laboratuarda işlenmesi gerektiği için, doğumdan sonraki süreçte bireylerin kordon kanı toplama şansının ortadan kalktığını hatırlattı.

"YILLAR SONRA BİLE HASTALIKLARDA KULLANILABİLİYOR"

"Kısacası kordon kanı bebeğin anne karnında gelişirken ihtiyacını sağladığı bir doku içindeki kıymetli bir kök hücre kaynağıdır" diye konuşan Dr. Durmuş Burgucu, saklanan dokunun, yıllar sonra dahi ailedeki bireylerin önemli hastalıklarında bile kullanılabildiğini dile getirdi.

"KKTC'DE ÜNİTE OLMADIĞI İÇİN FİRMA OLARAK BURADA YERLEŞİK PERSONEL GÖREVLENDİRDİK"

Maalesef KKTC'de kordon kanı toplamak ya da saklamak adına bir ünite olmadığını söyleyen, ancak Kuzey Kıbrıs'tan insanların kök hücre saklama hizmetini Türkiye'den karşılayabildiğini de sözlerine ekleyen Burgucu, "Firma olarak KKTC'de bir yapılanmaya gittik ve burada yerleşik bir personel görevlendirdik, hekimlere ve ailelere konuyla ilgili bilgiler verdi ve Kuzey Kıbrıslı vatandaş bizim firmamızı tercih etti ve bu tercih gün geçtikçe daha da artıyor" dedi.

"BANKANIN TÜRKİYE YA DA KKTC'DE OLMASI FARK ETMEZ"

KKTC'de de kordon kanı saklama bankasının olması için öncelikle altyapının oluşturulması ve nitelikli yetiştirilmiş insan kaynağı gerektiğini belirten Dr. Durmuş Burgucu, bu konuda çalışan doktorların sayısının çok az olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Burgucu, kordon kanının alındıktan sonra 48 saatlik kritik bir zaman dilimi olduğunu ve dolayısıyla 48 saat içerisinde kanın laboratuara ulaşır ise, bankanın Türkiye ya da KKTC'de olmasınınpek de fark yaratan bir durum olmadığını kaydetti.

"UMARIM KUZEY KIBRIS'TA DA TÜRKİYE'DEKİNE BENZER BİR YÖNETMELİK OLUR"

KKTC'de Türkiye'deki gibi kordon kanı bankacılığı yönetmelik olmadığının altını çizen Dr. Durmuş Burgucu, şöyle devam etti: "Umarım Türkiye'dekine benzer bir yönetmelik olur. Bu yönetmeliğin temel amacı; hastanın veya ailenin korunmasının yasal zemine oturtulması. Dolayısıyla bizde saklatılan kordonda ailenin ve hastanın tüm yasal hakları korunuyor yönetmelik gereği. Ayrıca saklanan kanın tüm kriterleri sağladıktan sonra uzun dönem sakladığımız için sigorta poliçesi ile güven altına alıyoruz. Buradaki temel amaç; olumsuzluklara karşı bütün bileşenleri korumak"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.