İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Akıncı: "Kıbrıs'ı çatışmanın odağı yapmak yerine, barış ve işbirliğinin alanı haline getirelim"

Akıncı: "Kıbrıs'ı çatışmanın odağı yapmak yerine, barış ve işbirliğinin alanı haline getirelim"

Cumhurbaşkanı Akıncı, Erenköy Direnişi ve Erenköy Şehitlerini Anma Töreni'nde konuştu. Akıncı, Kıbrıs'ı gerilimin ve çatışmanın odağı yapmak yerine, adanın barış ve işbirliğinin alanı haline getirilmesi çağrısında bulundu.

Yayın Tarihi: 08/08/19 12:32
okuma süresi: 9 dak.
Akıncı: "Kıbrıs'ı çatışmanın odağı yapmak yerine, barış ve işbirliğinin alanı haline getirelim"
A- A A+
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Erenköy Direnişi ve Erenköy Şehitlerini Anma Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Her alanda güçlü olacağız ve bu gücümüzü kalıcı barışın tesisi yönünde kullanacağız. Yeni savaşların kaybedenleri çok olur. Kalıcı, adil barışın ise kaybedeni olmaz" dedi.

8 Ağustos 1964 tarihinin Kıbrıslı Türkler bakımından son derece önemli bir sembol olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, halkın özgürlüğe olan tutkusunun bu tarihte daha da anlam kazanarak simgeleştiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs'ı gerilimin ve çatışmanın odağı yapmak yerine, adanın barış ve iş birliğinin alanı haline getirilmesi çağrısında bulunarak, "Birbirimizin haklarına saygı göstererek, potansiyel enerji kaynaklarını, toplumları ayrıştıran değil, ortak yarar paydasında birleştiren bir unsur olarak değerlendirelim" dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs adasının yakın geçmişinin kan, gözyaşı ve acıyla dolu olduğunu ifade ederek, Kıbrıs'ta da geçmiş acılardan dersler çıkararak iki halkın siyasi eşitliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini teminat altına alan bir gelecek kurmanın temel hedef olması gerektiğini vurguladı.

"Eşitliğin, insanca yaşamın temel koşullarından birisi olduğunu bilen bir halk olarak azınlık durumuna düşürülmeye asla razı olmayacağımız da bilinmektedir" diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, tarihsel ve coğrafi gerçeklikten gerekli dersleri çıkarmanın tüm bölge halklarının ortak sorumluluğu olması gerektiğini söyledi.

"TOPLUMSAL BİR ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ…"

Yüksek öğrenimlerini yarıda keserek kuşatma altındaki yurt topraklarında cepheye koşan yüzlerce üniversite öğrencisinin, bölgedeki diğer mücahitlerle birlikte Erenköy Direnişi'ni toplumsal bir özgürlük mücadelesi olarak tarihe yazdırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Siyasal eğilimleri birbirlerinden çok farklı olan bu gençler, Kıbrıs Türk halkının özgürlük içinde var olması konusunda tam bir görüş birliği içindeydiler.

Tıpkı bugün olduğu gibi o günlerde de Kıbrıslı Türklerin hürriyetlerine olan düşkünlüğü, partiler ve ideolojiler üstü ortak bir noktaydı.

O gün karşı karşıya kalınan tehdit, gençleri bütün farklılıklarına rağmen, aynı mücadeleye omuz verme konusunda ortak kılmaya yetmişti. Bu mücadeleye havacı arkadaşlarıyla birlikte büyük katkı sağlamış olan Cengiz Topel'in ise Kıbrıs Türk halkının kalbinde müstesna bir yeri vardır.

Cengiz Topel'e duyulan sevgi ve saygı kuşaktan kuşağa aktarılmakta ve hep canlı tutulmaktadır.

Bugün buraya gelmeden anıtının yenilenmiş halinin açılışını yaparken, kendisine karşı hiç eskimeyen ve eksilmeyen özel duygularımızı da bir kez daha ifade etmiş olduk. Cengiz Topel hayatının baharında, henüz 30 yaşında Kıbrıslı Türklerin özgürlük mücadelesine destek verirken şehit düşen değerli bir Türk pilotuydu. Uçağı düşüp esir alındıktan sonraki katledilme biçiminin vicdanlarda açtığı yara çok derindir."

"BU ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE BEREKETÇİLERİ DE UNUTMAMAK GEREKİR"

Cengiz Topel'in şehit düştüğünü ama mücahit ve öğrencilerin yürüttükleri Erenköy Direnişi'nin başarıya ulaşmasına büyük katkı sağladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, "Bu özgürlük mücadelesine canları pahasına katkı koymuş olan Bereketçileri de unutmamak gerekir" dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Erenköy Direnişi'nin önemli kahramanlarından olan Bereketçilerin her türlü askeri donanımdan yoksun mücahitlerin ilk silah ve mühimmatlarını getiren Erenköylü balıkçılar olduğunu anımsattı.

Balıkçı tekneleriyle ilk denemelerinden ve çeşitli badirelerden sonra sevkiyat işine 3 kişiyle başlayan yurtsever balıkçılara daha sonra başkalarının da katıldığını ve ilk deniz şehitleri olan iki Erenköylü Bereketçi Asaf Elmas ve Hikmet Rezvan'ın kaybına kadar bu sevkiyat küçük teknelerle devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Erenköy Direnişi'nde şehit düşen 26 kişiden biri olan Şair Süleyman Uluçamgil, 19 yaşında yazdığı bir şiirinde yaşama sevincini ve gelecek hayallerini gölgeleyen ölümün yakınlığını şöyle ifade eder:

Durup dururken simitçi çığlığı gibi

Aklıma geldi ölüm

Oysa ki benim üniversite kapısında

Dökülen yapraklara şiir yazmaktı

Düşündüğüm."

Süleyman Uluçamgil ve onun gibi yüzlerce gencin gelecek hayallerini bir kenara itip, özgürlük için canlarını feda etmeyi göze aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bazı yakın tarih çalışmalarında rahmetli İsmet İnönü'nün, Kıbrıslı Türklerin geleceğini oluşturan eğitimli ve iyi yetişmiş tüm gençlerin aynı anda savaşa gidecek olmasından dolayı kaygılandığının belirtildiğini söyledi.

"O DÖNEMLER HER BAKIMDAN VAROLUŞ MESELESİYDİ"

Gerçekten de o dönemlerin Kıbrıslı Türkler açısından her bakımdan bir varoluş meselesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, barışın kıymetini en çok, savaşın acılarını çekenler bildiğini, Kıbrıs adasının yakın geçmişinin kan, gözyaşı ve acı dolu olduğunu kaydetti.

"TAHAKKÜM ALTINDA YAŞAMAYA BOYUN EĞMEYECEĞİMİZİ ERENKÖY'DE VE DİĞER YERLERDE GÖSTERDİK"

Ne yazık ki savaşın dehşetinin bugün coğrafi olarak da adanın hiç de uzağında olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bu tarihsel ve coğrafi gerçeklikten gerekli dersleri çıkarmanın ise tüm bölge halklarının ortak sorumluluğu olması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs'ta da geçmiş acılardan dersler çıkararak iki halkın siyasi eşitliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini teminat altına alan bir gelecek kurmanın temel hedef olması gerektiğine dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizler Kıbrıslı Türkler olarak tahakküm altında yaşamaya boyun eğmeyeceğimizi Erenköy'de ve diğer yerlerde gösterdik.

Eşitliğin, insanca yaşamın temel koşullarından birisi olduğunu bilen bir halk olarak azınlık durumuna düşürülmeye asla razı olmayacağımız da bilinmektedir."

ANASTASİADES'E ÇAĞRI

Yarın Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades'le yapacağı görüşmeyi hatırlanan Cumhurbaşkanı Akıncı, görüşme öncesinde de şu çağrıyı yaptı:

"Adamızda kalıcı barış ortamını sağlamak için gerekli tavrı sergileme zamanı çoktan gelmiş ve artık geçmektedir.

Geliniz Kıbrıs'ı gerilimin ve çatışmanın odağı yapmak yerine, barış ve iş birliğinin alanı haline getirelim."

Akıncı, bunun sadece kendisinin değil, TC Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da dile getirdiği Türkiye'nin çağrısı olduğunu belirtti.

Akıncı konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birbirimizin haklarına saygı göstererek, potansiyel enerji kaynaklarını, toplumları ayrıştıran değil, ortak yarar paydasında birleştiren bir unsur olarak değerlendirelim.

Geçmiş kuşakların gençliklerini cephelerde geçirdiği bu Ada'da bugünün gençleri güvenli ve özgür bir gelecekte eşitlik ve refah içinde yaşasınlar."

"YENİ SAVAŞLARIN KAYBEDENLERİ ÇOK OLUR. KALICI, ADİL BARIŞIN İSE KAYBEDENİ OLMAZ..."

Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün adaya gelen Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'la Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve tüm kuvvet komutanlarına hoş geldiniz diyerek, onların buradaki varlığının aradaki güçlü bağların ve dayanışmanın bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesini yeniden anımsatarak, "Her alanda güçlü olacağız ve bu gücümüzü kalıcı barışın tesisi yönünde kullanacağız. Yeni savaşların kaybedenleri çok olur. Kalıcı, adil barışın ise kaybedeni olmaz.

Bu duygularla, Erenköy Destanını yazan aziz şehitlerimizi rahmet ve saygıyla yad ederken, hayatta olan mücahit gazilerimizi sevgiyle selamlarım" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.