Talat. "Özgürgün'ün dokunulmazlığının kaldırılması, yüz güldüren bir olaylardır"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Erçin Şahmaran'ın sunduğu "Gündeme Bakış" programına katılarak gündemi değerlendirdi.

UBP Lefkoşa Milletveki Hüseyin Özgürgün'ün dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili olarak bu durumun örnek ve yüz güldürücü bir olay olduğunu belirten KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat şunları söyledi:

"Hüseyin Özgürgün'ün dokunulmazlığı kaldırıldı. Bu bir örnek olacak, bu gerçekten yüz güldürücü olaylardan bir tanesidir. Hüseyin Özgürgün'le bir sorunum olduğundan falan değil, biz mahkeme de değiliz. Sonuçta mahkeme yolunun açılması önemli bir gelişmedir. Siyaseti daha kaliteli noktaya taşıyacak bir adım oluşturulabilirse çok iyi olacaktır diye düşünüyorum. Sonuçta eğer suçlu değilse beraat edecek ve böylece şaibeler ortadan kalkacak herkeste rahat etmiş olacak.

Dokunulmazlığın kaldırılmasında, Ulusal Birlik Partisi milletvekilleri de evet dedi. Bu önemli bir şeydir. Yani hiç kimse Ulusal Birlik Partisi milletvekillerinin eski parti başkanlarına vefasızlık gösterdi diye suçlayamaz. Benim vicdanım da suçlayamaz. Çünkü bir iddia var, hatta onlar imkân verdiler aklanması için, o yüzden önemli bir gelişmedir. Bundan sonra da top yargıda olacaktır. Yargı çok iyi araştırıp gerekli değerlendirmeleri yaparsa siyasetimizde, yargımızda, bundan oldukça avantajlı olarak çıkacaktır. Yargı için de aynı durum var. Yani mahkemeyi bir tarafa bırakın, onun altında Başsavcılık makamı var. Başsavcılığın bazı kavuşturmaları eksik yaptığı gibi bir sürü iddialar var. Bütün bunlar karşısında, yargı bir miktar daha aklanmış olacaktır.

Kurultay coşkulu değildi. Zaman değişti, insanlar çok büyük heyecanlar yaşarlardı. İşte zaten divan başkanı biliyorsunuz kendine has yaklaşımıyla bir galyana getirme atağı yaptı, hep beraber izledik. Bir de coşkuyu sağlayan başka unsurlar da var. Yani ciddi çelişkiler, kavgalar, siyasette hareketler, bunlar çok önemlidir. Eskiden coşkuyu sağlayan meydan okumaları, yerini daha itidalli siyasete bıraktı. Bizim zamanımızda Parti başkanımızı korumak bize düşmüştü. Polise de güvenmiyorduk o zaman. Ama bugün durum değişmiştir.

Bugün siyasi görüşleri ile tehdit edilen, güvenlik endişesi yaşayan gerginlikler yok. Üstelik, Kıbrıs sorunu da bir uyumaya meyil etti. Bununla ilgili mücadele edilecek bir ortamda yok. Kıbrıs sorununun görüşülmeye başlanması bile mümkün görünmüyor. Üçlü görüşme olsa ne olacak. En kötü günler yaşanıyor ve bu şartlar altında coşku olmuyor.

"CTP CUMHURBAŞKANLIĞINI ALACAK"

Kurultayda farklı şeyler de söylendi. Ben bazı arkadaşlara katılmıyorum. Sabah akşam federasyon diyen, ama gereklerini yapmayan, federasyonu sadece bekleyen, kimseyi CTP desteklemez. CTP, kim ne derse desin, tartışmaz, federasyonu sağlamaya, kotarmaya çalışır. CTP Cumhurbaşkanlığını alacak.

Türkiye'nin, Kıbrıs politikasını, Kıbrıs liderliği belirler. Türkiye, çözüm istemiyor, federasyondan kaçıyor. Bunu yeniden bu çizgiye çekmek gerek. Bunu da CTP'li Cumhurbaşkanı yapabilir. CTP iktidara hazırlanacak, iktidara gelecek ve yapacak. Eski arkadaşlar CTP yi eleştiriyor ve yanlış yapıyorlar. Artık seçim hareketliliğine girmek gerek."