"Sloganların esiri olmayıp, Türkiye ile istişareyi güçlü hale getirmeliyiz"

Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Kıbrıs Postası TV'de Rahmican Çalışkan'ın hazırlayıp-sunduğu Soru İşareti programına konuşan Demokrat Parti (DP) eski başkanı ve Lefkoşa Milletvekili Serdar Denktaş, yeniden milletvekilliği ve parti başkanlığına dönmeyeceğinin altını çizdi.

Yüzde 65 cumhurbaşkanı adayı olduğunu söylediğini, bu oranın değişmediğini dile getiren Denktaş, "Çünkü yüzde 65 kısmı halktan gördüğüm olumlu sinyaller neticesinde ortaya çıkmış bir şeydir" dedi.

Yüzde 35'in başka etkenlerin olduğu bir hesaplama olduğunu, şimdi de onların üzerinde çalıştığını aktaran Serdar Denktaş, "Bunun bir kısmı benim yapacağım bir şey değil, diğer partilerin göstereceği adaylara da bağlı, onları görüp son karar verilecek.

Cumhurbaşkanı adaylığımda net kararımı Aralık'tan önce vereceğim. Çünkü Ocak'tan itibaren süreç başlayacak" ifadelerini kullandı.

"OLUMLU VEYA OLUMSUZ ETKİ YENİ ARKADAŞLARIN ÇALIŞMASINDAN SONRA BELLİ OLUR"

DP Genel Başkanlığından istifa etmesinin, partiye olumlu veya olumsuz bir etki verip vermediği konusunun Kurultay sonrası seçilecek yeni arkadaşların yapacağı çalışmaya bağlı olacağını işaret eden Denktaş, neticede DP'nin 27 yıllık, kendi kitlesine sahip çıkmış veo kitleyi halâ tutan bir parti olduğunu vurguladı.

"YENİDEN MİLLETVEKİLLİĞİ VE PARTİ BAŞKANLIĞINA DÖNMEYECEĞİM"

Dolayısıyla bundan sonra artısı olacağının altını çizen Serdar Denktaş, "Arkadaşlarımın da iyi çalışacağını görüyorum, motivasyonları yüksek, hızlı hareket ediyorlar, dolayısıyla olumlu olacağını düşünüyorum" dedi. Partide, oy oranlarında bir kriz olsa bile yeniden genel başkan olmayacağına dikkat çeken Denktaş, "Yeniden milletvekilliğine ve parti başkanlığına dönmek gibi bir projem yok" şeklinde konuştu.

"HER PARTİYE YARDIMCI OLMAYA, TECRÜBELERİMİ AKTARMAYA ÇALIŞIRIM"

30 yıldır siyasette olduğunu, ömrünün yarısının siyasette geçtiğini ve önemli tecrübe ve büyük birikimi olduğunu anlatan Serdar Denktaş,"Milletvekilliğinden vazgeçmek demek, siyasetten vazgeçmek demek değildir, farklı şekillerde birikimlerimi aktarmaya devam ederim. Hükümette olsun ya da olmasın her partiye yardımcı olmaya, tecrübelerimi aktarmaya çalışırım.Bu tecrübeyi aktarmak suretiyle ülkeye faydam olacaksa seve seve yaparım" ifadelerini kullandı.

DENKTAŞ'TAN GENÇLERE TAVSİYELER…

Özellikle gençlerin siyasetten uzaklaştığını sandığını, ancak tam da siyasetin içerisinde olduğunu belirten Denktaş, sivil toplum örgütü hareketlerinin siyaset içerisinde önemli bir mevzii olduğuna dikkat çekti.Gençlere, memleket meselelerine duyarlı olmaya devam etmelerini söylediğini, kendi gençlik dönemimiz ile şimdiki gençlerin ilgi alanlarının farklılaştığını vurgulayan Serdar Denktaş, "Bizim zamanımızda daha fazla demokratikleşmeye, ideolojilere yönelik birtakım tartışmalar vardı, şimdi o yok, çevre, özgürlükler gibi konular şu anda ön plana çıkmış durumda. Bu doğaldır" diye konuştu.

"SİYASETE DE İLGİ DUYMALARI GEREK"

Sosyal medya ile birlikte siyasetin de farklılaştığını savunan Denktaş, "Çevre bilinci, başkasının özgürlüğüne müdahale etmediği müddetçe, özgürlükler gibi konular güzel şeyler. Bunları gençlere örnekler vererek anlatıyorum ve siyasete de ilgi duymaları gerektiğini onlara söylüyorum" dedi.Siyasi partiler olmaksızın bir yere varmanın mümkün olmayacağı görüşünde olan Serdar Denktaş, dolayısıyla gençlerin de mevcut partiler içerisinden veya yeni bir oluşum ile, ancak oluşumları da enflasyon haline dönüştürmeksizin bu mücadelenin içerisine girmeleri gerektiğini kaydetti.

"SOSYAL MEDYA İNSANIMIZ ÜZERİNDE KARAMSARLIK YARATIYOR"

Çok yetenekli gençler olduğunu, ama siyasetin bireysel yetenekleri toplu bir hale getirme becerisini halâ daha gösteremediğini işaret eden Denktaş, "Basın da hep olumsuzlukları ön plana çıkararak tiraj artırmamalı, umut da vermeli, ileriye yönelik ışık göstererek, olması gerekeni konuşarak da tiraj artırabilir. Medyanın, özellikle sosyal medyanın insanımız üzerinde karamsarlık yarattığını görüyorum, o karamsarlıktan kurtulmamız lazım" ifadelerine yer verdi.

"YDP İLE MECLİS'TE MÜŞTEREK HAREKET EDEBİLMEK İÇİN GİRİŞİM BAŞLATIYORUZ"

DP'nin YDP ile ilişkileri hakkında konuşan Denktaş, DP'nin her parti ile iyi ilişkiler içerisinde olmayı başardığını, bunu defalarca ispat ettiğini söyleyerek, "YDP ile Meclis'te müşterek hareket edebilmek için girişim başlatıyoruz. Diğer partiler ile de görüşüyoruz. Partiler ile görüşmemizde Anayasa değişiklikleri konusunu ele alıyoruz" şeklinde konuştu. Anayasa'yı topyekûn değiştirmek için uzlaşma sağlanamayacağını, Meclis'te 34 sayısının yakalanamayacağını ifade eden Serdar Denktaş, "Geçen referandumda halka anlatamadığımız birçok konu var. Partiler ile görüşmelerimiz olumlu gidiyor" dedi.

"ÖZGÜRGÜN'ÜN DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI UBP AÇISINDAN VEFASIZLIK"

Hüseyin Özgürgün'ün dokunulmazlığının kaldırılmasını UBP açısından 'vefasızlık' olarak nitelendiren Denktaş, "Biz tüm dokunulmazlıkların kaldırılması için Anayasa değişikliğini referanduma götürmeyi önerdik. Milletvekillerinin dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılmalı. Bu konu cadı avına dönüştü, suçu at izi kalsın" ifadelerini kullandı.

"MALİYE'NİN HEDEFLERİ BENİM HAZIRLADIĞIM KONULAR"

"Mevcut hükümetin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Hangi performans?" diye yanıt veren Serdar Denktaş, Maliye Bakanlığı'nın 300 günlük hedeflerindeki maddelerikendisinin hazırladığı işlerin devamı olduğunun altını çizdi. Tüm maddelerin son 3 yıl içerisinde hazırlanmış konular olduğundan söz eden Denktaş, ne Maliye Bakanlığında ne de diğer bakanlıklarda yeni hiçbir şey, yani icraat olmadığını anlattı ve "Meclis tatil dönemleri hükümetlerin rahat icraat yapabileceği dönemlerdir, ama bu süreyi düğün, cenaze, açılış töreni, kabul, atamalar gibi şeyler ile harcadılar" ifadelerini kullandı. UBP'nin yaptığı gibi çok fazla muhalefet yapmadıklarını, "Bu hükümet düştü, düşüyor" demediklerini belirten Serdar Denktaş, ülkeyi düşünerek, hükümetlerin sürekli olmasını, devam etmesini, götürebildikleri kadar götürmesini istediklerini belirtti.

"HÜKÜMETİN MUHALEFETTE İKEN SÖYLEDİKLERİNİN TAM TERSİ İCRAATLARI VAR"

Hükümetin imzaladığı protokolde bu ay sonuna kadar yapmaları gereken bir sürü şey olduğunu, ancak hiçbirine henüz dokunmadıklarını öne süren Denktaş, "Muhalefette iken söylediklerinin tam tersi icraatları da var. Mesela jeneratör alımı konusunda UBP ortalığı kaldırdı, ancak sonra sendika ile oturup jeneratör alınması için protokol imzaladılar" diye konuştu.

"BİR ŞEYİN DEVLET POLİTİKASI OLMASI İÇİN MUHALEFET VE STK İLE KARAR VERİLMELİ"

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'nın "Vizyon 2035" projesi ile ilgili konuşan Serdar Denktaş, bazı tespitler doğru olsa da herhangi bir şeyin devlet politikası haline gelmesi için, muhalefet ve sivil toplum örgütlerini de bir araya toplayarak, ciddi bir şekilde tartışarak, müştereken karar vererek açıklaması yapılabileceğinin altını çizdi.

"O DÖNEMDE SUÇLANDIM, AMA 16 YILIN ARDINDAN TÜRKİYE KAZILAR YAPTI"

Geçmiş dönemde muhalefetin kendisini hayalperestlik ile suçladığından bahseden Serdar Denktaş, ancak 16 yılın ardından Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kazılar yaptığını ve gelinen noktada Kıbrıs'ta hiç Türk olmasa da Akdeniz'de kıyısı en geniş olan ülke olarak Türkiye'nin parsellerde söz sahibi olması, müdahale etmesi, kazı yapmasının doğal hakkı olduğunu belirtti.

"TÜRKİYE'NİN KARARLILIĞININ DOĞRU OLUP OLMADIĞINI ZAMAN GÖSTERECEK"

Şirketlerin Türkiye'nin kararlılığını gördüğü için çekingen davrandığı görüşünde olan Denktaş, bu işin akıl yolunun; uzlaşarak bir sonuca ulaşmak olduğunu, Doğu Akdeniz'de çatışma ihtimalinin muhtemel olduğunu ve Türkiye'nin kararlılığının doğru olup olmadığını zamanın göstereceğini aktardı.

"KIBRIS KONUSUNDA SLOGANLARIN ESİRİ OLMAKTAN VAZGEÇİLMELİ"

Türkiye'nin Kıbrıs sorunu ile ilgili konularda tam bir istişare ve uzlaşı içerisinde hareket etmekten biraz uzak kaldığını belirten Serdar Denktaş, Kıbrıs konusunda sloganların esiri olmaktan vazgeçildiği ve Türkiye ile istişarenin daha güçlü hale getirildiği takdirde bu sorunların aşılacağını vurguladı.

"MÜZAKERELERE İSİM KOYMAYA GEREK YOK"

Denktaş, müzakerelerde isim koymaya gerek olmadığını, iki toplumlu, iki kesimli federasyon diyerek yürütülen 50 yıllık sürecin bir yere varmadığını ve dünyanın Kıbrıs ile ilgili tek taraflı tavrını değiştirmediği müddetçe bir yere varmanın da mümkün olmayacağını kaydetti.

"ESKİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ, ÇATIŞMAYA GÖTÜRECEK UNSURLARI DOĞURUR"

Hükümetin programına da yazdığı AB çatısı altında iki ayrı devlet konusunun kendisini ürküttüğünü anlatan Serdar Denktaş, bunun nedenini şu şekilde açıkladı:

"Çünkü, "Federasyonu denedik, iki devleti denedik, olmuyor, başka formüller düşünelim" denebilir. Hayır. Bu ülkede ekonomik çarkları güçlü hale getirmenin yollarını bulmalıyız. Yeni bir yola gireceksek, eskinin yeniden düzenlenmesi gibi bir yaklaşım bizi çatışmaya götürecek birçok başka unsuru doğurabiliriz."