İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

"Sorunlar uzadıkça Kıbrıs Türk halkının toleransı azalıyor, umutsuzluklar oluyor"

"Sorunlar uzadıkça Kıbrıs Türk halkının toleransı azalıyor, umutsuzluklar oluyor"

Crans Montana'daki problemlerin, yani dönüşümlü başkanlık, kararlara etkin katılım, güvenlik ve garantiler, siyasi eşitlik gibi konulardaki sorunların bir şekilde giderilmesi ve boşlukların doldurulması gerektiğini aktaran CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, "Bu konular uzadıkça bu sorunu çözmek kolay olmuyor, Kıbrıs Türk halkının toleransı azalıyor, umutsuzluklar oluyor" şeklinde konuştu.

Yayın Tarihi: 01/11/19 11:20
okuma süresi: 10 dak.
"Sorunlar uzadıkça Kıbrıs Türk halkının toleransı azalıyor, umutsuzluklar oluyor"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Kıbrıs Postası TV Soru İşareti'ne konuşarak, CTP'nin 1970'te kurulan ve ülkenin en köklü partilerinden bir tanesi olduğunun altını çizdi.

Erdoğan Sorakın, CTP'nin 1973 yılında Cumhurbaşkanlığı Muavinliği Seçimi'ne katılamadığını ve 1990'da ise ortak aday olarak İsmail Bozkurt'u desteklediğini hatırlatarak, bunlar dışında 1974'ten günümüze kadar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP'nin hep kendi adayı ile katıldığına dikkat çekti.

Partisinin diğer özelliğinin ise kurulduğu günden itibaren Kıbrıs'ta federal çözümü öngören ve destekleyen parti olduğunu belirten Sorakın, "CTP'nin hedefleri; ülkemizde demokrasi, insan hakları, özgürlükleri egemen kılmak, Kıbrıslı Türklerin refahını artırmak, dünyada hak ettiği yerlere ulaşmasını sağlamaktır" ifadelerini kullandı.

"GUTERRES, KIBRIS KONUSUNDA BAN Kİ-MOON'DAN DAHA ETKİLİ"

CTP'nin Cumhurbaşkanlığı makamını da hükümette olmayı da önemsediğini vurgulayan Genel Sekreter, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili Aralık 2018'de Parti Meclisi'nde kendi adayı ile seçime katılacaklarını kararlaştırdıklarını ve bu tavrın halâ olduğunu anımsatarak, Parti Meclisinde alınan kararın yeni bir karar ile değişmediği müddetçe CTP'nin seçimlere kendi adayı ile katılacağını kaydetti ve "Tabii ki Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde aday olarak gönlümde bir aslan yatıyor" dedi. Kıbrıs sorununun çözümü için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in eski genel sekreter Ban Ki-Moon'dan daha etkili olduğunu savunan Sorakın, 25 Kasım'da Berlin'deki üçlü zirve yapılacağını, üçlü zirveden sonra beşli bir konferans kararı çıkıp-çıkmayacağının ise bilinmediğini söyledi.

Referans şartlarının oluşturmaya çalışıldığını, ancak referans şartlarının zaten belli olduğunu anlatan Sorakın, 11 Şubat 2014 belgesi, 30 Haziran Guterres çerçevesinin referans şartlarını oluşturan belgeler olduğunu değerlendirdi.

"SORUNLAR UZADIKÇA KIBRIS TÜRK HALKININ TOLERANSI AZALIYOR, UMUTSUZLUKLAR OLUYOR"

28 Haziran-7 Temmuz Crans Montana Konferansı'ndaki problemlerin, yani dönüşümlü başkanlık, kararlara etkin katılım, güvenlik ve garantiler, siyasi eşitlik gibi konulardaki sorunların bir şekilde giderilmesi gerektiğini ve oradaki boşlukların doldurulması gerektiğini aktaran Genel Sekreter, Bizim için önemli unsurlar; siyasi eşitlik, sonuç odaklı müzakere sürecinin başlatılması ve ucu açık olmayan müzakere sürecinin başlatılması. Bu konular uzadıkça bu sorunu çözmek kolay olmuyor, Kıbrıs Türk halkının toleransı azalıyor, umutsuzluklar oluyor" ifadelerini kullandı.

"MECLİS, BELEDİYELERDE VE BELEDİYE MECLİSİNDE YETERLİ DEĞİLİZ, ARTIRMALIYIZ"

Partinin Meclis'te Belediyelerde ve Belediye Meclis üyeliklerinde yeterli olmadığının altını çizen Erdoğan Sorakın, "Meclis'teki milletvekilleri sayımızı da artırmalıyız, Belediye sayılarımızı da belediye meclis üyelikleri sayılarımızı da artırmamız gerekiyor. Bunun için çalışmalarımız devam edecektir" dedi.

"ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE HEDEF; MİLLETVEKİLİ VE BELEDİYE SAYISINI ARTIRMAK"

CTP'nin belli amaçlar için kurulduğunu, bu amaçlara ulaşmak için hükümet çoğunluğunu da elde etmek istediklerine vurgu yapan Sorakın, önümüzdeki seçimlerde hedeflerinin; milletvekili ve belediye sayısını artırmak olduğunu dile getirdi.

"TABAN CTP'NİN SORUNLARINI, BÜTÜNLÜKLÜ YAPI OLMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR"

Taban ile konuştuğunda parti içerisinde yaşanan bazı sıkıntılardan, partinin daha bütünlüklü bir yapıya kavuşturulması gerektiğini kendisine söyleyen üyelerden olduğunu söz eden Erdoğan Sorakın, ama bu konularda ciddi bir sıkıntı görmediğini değerlendirerek, tüm bunlara rağmen partinin performansının daha da artırılması gerektiğini vurguladı. CTP'nin ne söylüyorsa onu yapan bir parti olduğunu, dolayısıyla CTP'nin bazı çevrelerin tepkisini aldığını savunan Sorakın, "Eşitlik ve adalet herkesin hoşuna gidiyor, ama belli kesimlerin de tepkisini alıyor" ifadelerine yer verdi.

"HANGİ SEÇİM OLURSA OLSUN OY ORANIMIZI ARTIRACAĞIZ"

Kamu kaynaklarına herkesin eşit mesafede olabileceği bir ortam yaratılması gerektiğini, bazen istihdamlar meselesinde sıkıntılar yaşandığını ve özgürlüklerin, demokrasinin ve insan haklarının yerleşmesi gerektiğini işaret eden Erdoğan Sorakın, "Herkes lafta özgürlükleri benimsiyor ve savunuyor, ama bazen bazıları da tepkisel davranıyor. Dolayısıyla CTP temel hedefleri doğrultusunda çalışmalarını devam ettirecek ve halktan da destek alacaktır. Dolayısıyla hangi seçim olursa olsun oy oranımızı artıracağız" diye konuştu.

"ÖNEMLİ OLAN KIBRIS SORUNU İLE İLGİLİ PRATİKTE NE YAPILACAĞINI GÖSTERMEK"

CTP'nin 49 senedir Kıbrıs sorunu ile ilgili konuştuğunu, önemli olanın pratikte ne yapılacağını göstermek olduğunu ve partisinin kendisini bu konuda kanıtladığına dikkat çeken Sorakın, şunları kaydetti: "Annan Planı sürecinde CTP diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte büyük devinimi sağlayan partidir. Taşınmaz Mal Komisyonu, CTP'nin hükümette Mehmet Ali Talat'ın da Cumhurbaşkanı olduğu dönemde geçmiştir ve Taşınmaz Mal Komisyonu uluslararası hukukta kabul görmüştür. Sınır kapılarının çoğalması için elinden gelen gayretimizi gösterdik. İki toplum arasındaki ilişkileri değiştirmek için tarih kitaplarını değiştirdik, şovanist unsurları tarih kitaplarından aldık ve biz yaklaşımını koyduk. 53 yıl aradan sonra, iki toplumun birbirini anlayabilmesi için, Yunancayı, seçmeli ders olarak müfredata koyduk"

"EN ÖNEMLİ EKSİKLİĞİMİZ; YETERİNCE PROAKTİF DİPLOMASİ OLMAMASI"

İçinde bulunduğumuz dönemin diplomasi açısından biraz kısıtlı olduğunu ve dolayısıyla en avantajlı kararların verilmesi gerektiğini dile getiren Genel Sekreter, Kıbrıslı Türkler için daha etkin bir durum yaratılmalı, bunu da ancak diplomasi ile gerçekleştirebiliriz. 3 garantör ülke var, konuyla ilgili AB ülkeleri BM var, Kıbrıs Türk liderliği. Bu alanlarda daha proaktif bir diplomasi yürütülmeli. En önemli eksikliğimiz, yeterince proaktif diplomasi yok. İnsanlara kendimizi anlatmıyor veya anlatamıyoruz" dedi.

CTP'NİN 27. OLAĞAN KURULTAYI VE GELECEKTEKİ YOL HARİTASI

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen CTP'nin 27. Olağan Kurultayı ve gelecekte CTP'nin nasıl bir yol haritası izleyeceği hakkında konuşan Sorakın, çok önemli konuların olduğunu, en önemli konuların; Kıbrıs konusu, Cumhurbaşkanlığı meselesi ve Parti Programı'nın yeniden revize edilmesi olduğunu açıkladı.

"HALK DAHA AKTİF, PROGRAMI DAHA NETLEŞMİŞ BİR CTP GÖRECEK, PROGRAMIMIZI GÜNÜMÜZE GÖRE UYARLAYACAĞIZ"

CTP Parti Meclisi'ne seçilen 75 kişiye bu konular için ciddi sorumluluklar yüklendiğini kaydeden Erdoğan Sorakın, yeni bir program yapacaklarını ve bu programın CTP'nin temel ilkelerinin dışında olmayacağını söyleyerek, "Tüm organ ve üyelerimiz ile bunları tabandan yukarıya tartışarak, programımıza son şeklini vereceğiz. Halk, artık daha aktif bir CTP, programı daha netleşmiş bir CTP ve dış siyasette daha proaktif bir CTP görecek. Parti programımızı günümüzün koşullarına göre uyarlayacağız" ifadelerini kullandı.

"BAZI KİŞİLERİN MAKAM HIRSINDAN DOLAYI 4'LÜ KOALİSYON BOZULDU"

UBP-HP hükümetinin performansı ve hükümetin 300 günlük hedeflerini değerlendiren Sorakın, hükümet kurulalı 5 ay olduğunu, ancak 5 ayın içerisinde bir şey yapmadıklarını öne sürerek, "4'lü koalisyon bozuldu, yeni hükümet bozuldu, ancak neden bozulup, neden yeni hükümetin kurulduğu hakkında somut bir şey yok. Bence bazı kişilerin makam hırsından dolayı 4'lü koalisyon bozuldu" dedi.

"TÜRKİYE'DEKİ SENDİKACILIKTA BİLE OLMAYAN BİR ŞEY PROTOKOLE EKLENDİ"

KKTC'deki sendikalaşmayı, örgütlülüğü ve özgürlüğün önünü tıkamak için Türkiye'deki sendikacılıkta bile olmayan bir maddenin TC-KKTC protokolüne eklendiğini iddia eden Genel Sekreter, "Bu da ülkemizdeki demokrasiye hançer vurur" şeklinde konuştu.

"AB ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLET KONUSU ALTERNATİF OLARAK DURABİLİR, AMA GERÇEKLEŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Hükümetin Kıbrıs konusundaki öngörülerini değerlendiren Sorakın, geçmişten günümüze bakıldığında, federal sistem dışında bir sistem tartışılmadığını anımsatarak, "AB çatısı altında iki devlet konusu alternatif olarak durabilir, ama gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü 50 yıldır müzakere süreci devam ediyor ve federal sistem dışında hiçbir sistem konuşulmadı. Geçmişteki belgelerin tümü federal zemin üzerinde kurulacak bir federasyonu öngörüyor" ifadelerine yer verdi.

"TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ'DEKİ BÜYÜK RESMİN DIŞINDA TUTULAMAZ"

Doğu Akdeniz'deki sorunların da kapsamlı çözümün bir parçası olduğunun altını çizen CTP Genel Sekreteri Sorakın, Doğu Akdeniz'de ciddi bir rezerv bulunduğunu, kapsamlı çözüm hedefi ile birlikte Doğu Akdeniz'deki sorunların da çözüleceğini vurguladı ve "Doğu Akdeniz'deki büyük resme bakıldığında Türkiye bu resmin dışında tutulması mümkün değil" diyerek sözlerini noktaladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.