İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

Alper Uras yazdı: Bahtlar açık, ‘clickbait’ yok olsun!

Alper Uras yazdı: Bahtlar açık, ‘clickbait’ yok olsun!

Kıbrıs Postası editörlerinden Alper Uras, Kıbrıs Postası'nın 18. yaşına özel yazdı.

Yayın Tarihi: 05/12/19 18:19
Güncelleme Tarihi: 01/12/21 12:06
okuma süresi: 4 dak.
Alper Uras yazdı: Bahtlar açık, ‘clickbait’ yok olsun!

Bahtlar açık, ‘clickbait’ yok olsun!

Hızlı tüketiyoruz... O denli hızlı tüketiyoruz ki yakın geçmişte bunu 7 saniyeye bile indirdik. Bu durum olumlu mu yoksa olumsuz mu, tartışılır... Herhangi ‘net’ bir kanı olması ise imkansız. Gülmeyi, eğlenmeyi hak ediyor muyuz? Coğrafyamız bize zaman zaman bunu pek de hak gibi görmüyor...

Ortalama 20 yıldır hayatımızda olan internet, içinde bulunduğumuz mevcut sistemin dayatmalarını en ‘mahrem’ anlarımıza kadar işleyebiliyor.

Gelin biraz elimizdekilere bakalım...

İnternetin zamanla bir şeyleri hızlandırdığı ortada, erişim hızı ne denli hızlıysa tüketim de keza o şekilde. Şu günlerde Çin, ‘6G’ gibi birtakım ‘şeylerin’ araştırmasına girişmiş durumda. Biz de adada ‘3G’ ile erişim sağlamanın derdindeyiz. Velhasıl mevcut duruma göre bir şekilde alıştık hızlı tüketim işine. Günümüz medyası da bunu öyle bir dayattı ki normal karşıladık; anında benimsedik. “X ünlünün şimdiki haline inanamayacaksınız!” tıkladık hemen, hâlbuki gayet de inanılır bir haldeydi o ünlü. Sadece yaşı büyümüş ve bedeni birtakım evreler geçirmişti. Ama insanın içindeki o ‘merak’ dürtüsü hep bizi itti o ‘clickbait’ habercilik sistemine.

Peki, nedir bu ‘clickbait’ olayı?

Basit bir çeviri ile ‘tık tuzağı’ ya da ‘tık yemi’ olarak tanımlanabilir. Geleneksel haberciliğin günümüzde yavaş yavaş kayboluyor oluşu, bizim ‘hızlı tüketim’ furyası ile doğru orantılı. İnternet gazeteciliğinin yaygınlaşması basılı gazetelerin ömrünü tüketiyor neredeyse. Bu evrede ‘geleneksel gazetecilik’ etiklerini gözardı etmeden haber yapıyor olmak ise işin püf noktası. Her ne kadar ‘hız’ bazen sorun yaratıyor olsa da bazen de çözümlere erişim noktasında yardımcı unsur olabiliyor (kan aranıyor haberleri, herhangi bir kaza haberi –teyitli- vs.) ‘Clickbait’ unsuru, magazinvari haberlerin yanı sıra insanların değerleri hakkında olunca bunun telafisi insanların hayatlarında gerçekten güç olabiliyor. ‘Kopyala - Yapıştır’ habercilik yöntemi de bu sorunu daha çok yayıyor ve mevcut ‘etik’ sorunu katlandıkça katlanıyor. İşin ‘editör’ kanadına hiç girmiyorum bile...

Ya da ‘anladığım’ kadarıyla girelim... Gazetelerin yönlendiriciliği malumunuz; eriştiği kitle de ortalama bir roman eserinden fazla... Her fırsatta ‘eğitim şart’ naralarının atıldığı coğrafyamızda dilin önemi de yadsınmamalı. ‘İnternet editörü’ kişisi bir ‘editör’ ise dilini bilmeli ve doğru aktarmalıdır. Cümle yapılarına hakim olmalı şapkalı a’ları (â) lügatından eksik etmemelidir. Bir büyüğümüz ‘â’ için ‘büyük’ konuşmuştu: “Sen o şapkayı hayatından çıkartırsan ya karını alırım ya da kârını” demişti. Biraz tatsızlık yaşandı bu söylemin ardından fakat sanırım kelimelerin önemi bu kadar ‘net’ anlatılabilirdi. ‘Direk’ ile ‘direkt’ arasındaki farka hiç değinmiyorum bile...

Günümüzün ‘heybetli’ ajansları dahi bu hataları yapıyorlar maalesef.

Bu arada ‘clickbait’ habercilik sistemine tepki olarak doğmuş ‘Limon Haber’ de gerçekten kaliteli iş yapıyor; amme hizmeti olarak bu sayfada kendilerine de yer vermiş olalım...

Elbette bir müddet mazur görünüz yaptığımız ‘anlık’ hataları, ‘düzelti’ işi hallolur; Google isimli ‘yeni tarih’te kara bir leke olarak kalmaz.

"Öyle şeyler söyledi ki!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.