“Cumhurbaşkanlığı bir onurdur, bu onuru reddetmiyorum”

Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Fotoğraf: Osman TAŞRALI

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda henüz bir yanıta ulaşmadığını belirten eski başbakanlardan ve eski Meclis Başkanlarından Sibel Siber, ayrıca şu mesajı da verdi: “Heyecana ihtiyacımız var. Heyecan eksikliğimiz var, karamsarlık var. Daha somut çalışmaları ileride daha detaylı bir şekilde halka mesajlar vermeye devam edeceğim....”

“CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI BİR ONURDUR, BU ONURLU GÖREVİ REDDETMİYORUM, AMA…”

Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan, Rahmican Çalışkan’ın hazırlayıp-sunduğu Soru İşareti programına konuşan Sibel Siber, Cumhurbaşkanlığı konusunda yanıtı verebilmek için beklediğini işaret ederek, “Cumhurbaşkanlığı makamının bir onur olduğunu düşünüyorum. Bu onurlu görevi reddetmiyorum, ama böyle bir göreve aday olmak için mevcut durumu değerlendirmem gerek” dedi.

“ADAYLARIN NETLEŞMESİ VE SÖYLEDİKLERİ ÖNEMLİ, ADAYLARI DİNLEMEK İSTİYORUM”

Adayların netleşmesi ve ne söyleyeceklerinin önemli olduğunu işaret eden Siber, “Adayları dinlemek istiyorum. Benim için Cumhurbaşkanlığını hakkıyla yapabilecek için aday olan, güven veren adaylarımız olup-olmayacağına bakmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

“DAHA KUCAKLAYICI BİR CUMHURBAŞKANLIĞI HAYAL EDİYORUM”

Cumhurbaşkanlığı makamının daha aktif, daha güçlü, kucaklayıcı ve daha uzlaşıcı olması gerektiğinin altını çizen Sibel Siber, “Özellikle ilişkilerde, Cumhurbaşkanlığı-toplum ilişkileri, Cumhurbaşkanlığı-Meclis ilişkileri, Cumhurbaşkanlığı-hükümet ilişkileri, sivil toplum ilişkilerinde çok daha kucaklayıcı ve projeler yürüten bir Cumhurbaşkanlığı makamını hayal ediyorum” şeklinde konuştu.

“HALKIN BİR CUMHURBAŞKANI OLDUĞUNU HİSSETMESİ GEREK”

Cumhurbaşkanlığı makamının ‘sadece görüşmeci’ profilinden çıkması gerektiğini belirten Sibel Siber, “Halkın bir Cumhurbaşkanı olduğunu hissetmesi gerekir” dedi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI, MECLİS VE HÜKÜMETE RAKİP DEĞİL, UYUMLU OLMALI”

Güney’de başkanın görevlerinden ‘sadece’ bir tanesinin görüşmecilik olduğunu, bizde ise Cumhurbaşkanlığı makamının ana görevinin görüşmecilik olduğunu anımsatan Siber, şunları söyledi: “Görüşmecilik görevi tabi ki iyi bir ekip ile yürütülebilir. Gönüllü olarak ülke için pozitif katkı yapacak birçok kişi var. Cumhurbaşkanlığı makamı görevlerini yapar, ancak Meclis veya hükümete rakip olarak değil, aksine koordineli ve uyumlu bir şekilde çok güzel çalışmalar yürütebilir”

“GÜZEL İŞLER İÇİN VİZYON, HEYECAN, İSTENİLİRSE YAPILABİLİR DUYGUSUNUN HAKİM OLMASI GEREK”

Cumhurbaşkanlığı’na aday olduğunu, kaybettiğini, sonrasında ise, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya Meclis ile beraber proje yürütme teklifi yaptığını dile getiren Sibel Siber, “Ancak projeler ile ilgili adım atılmadı. Bizim en büyük eksikliklerimizden bir tanesi de proje yapamamak. Güzel işlere adım atmak için vizyon, heyecan ve istenilirse yapılabilir duygusunun hakim olması gerek” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’Yİ DIŞLAYARAK, İLİŞKİLERİ ZAFİYETE UĞRATARAK KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEZ”

Kıbrıs sorununun, sadece Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların uzlaşıya varacakları bir sorun olmadığını anlatan Siber, Türkiye’yi dışlayarak veya Türkiye ile ilişkileri zafiyete uğratarak, Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşma hedefi mümkün olmadığını söyledi. Sibel Siber, toplumların hassas olduğuna dikkat çekerek, dolayısıyla mikrofona yakın olanların konuşurken sözlerini süzgeçten geçirmesi gerektiğini kaydetti.

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SİYASETİN PASİF KALMASI NEDENİYLE REDDEDİLDİ”

2020 Nisan’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Anayasa değişikliğinin de olacağı iddialarını değerlendiren Siber, daha önce Meclis Başkanlığı döneminde bu tecrübeyi yaşadıklarını, zor bir süreçten geçildiğini hatırlatarak, “Neticede başarmıştık ve mevcut Anayasa’dan çok daha iyi bir Anayasa olacaktı, ancak siyasetin pasif kalması ve tam anlatamaması halkın reddetmesine yol açtı” diye konuştu.

“ANAYASA REFERANDUMU SEÇİM İLE BİRLİKTE YAPILMAMALI”

Anayasa’da değiştirilmesi gereken birçok konu olduğundan söz eden Siber, “Geçtiğimiz defa Anayasa değişikliği referandumu seçim ile birlikte yapıldı ve seçimin gölgesinde kaldı. Anayasa referandumu seçim ile birlikte yapılmamalı” değerlendirmesini yaptı.

“REFERANS ŞARTLARINDA OLUMLU GÖRÜŞ ORTADA YOKKEN BİR ANDA BERLİN ORTAYA ÇIKTI”

Berlin zirvesini değerlendiren Sibel Siber, Rum tarafı siyasi eşitlik konusunu kabul etmediğine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşılmışken ve referans şartlarında uzlaşmaya varıldığına dair hiçbir olumlu bir görüş ortada yokken, bir anda Berlin’de üçlü bir zirve ortaya çıktı” dedi.

“RUM TARAFI DEVLETİN SİYASİ EŞİTLİK OLARAK BÖLÜŞÜLMESİNİ KABUL ETMEYECEK”

“Diyaloğun tabi ki de yapılsın ama Rum tarafında nasıl bir zihniyet değişikliği oldu ki? Ne değişti?” ifadelerine yer veren Siber, Rum tarafının bizim anladığımız anlamda devletin siyasi eşitlik olarak bölüşülmesini hiçbir zaman kabul etmeyeceğini vurguladı.

“BERLİN’DEKİ GÖRÜŞMEDEN SONRA DA DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK İLE İLGİLİ RUM TARAFINDAN BİR AÇIKLAMA YOK”

Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı kabul ettiğine dair ne yazılı ne de sözlü açıklaması olmadığını anımsatan Sibel Siber, Berlin’deki görüşmeden sonra da böyle bir açıklama görülmediğine dikkat çekti.

“ÇOCUKLUĞUMUZDA OYUNCAK TRENLER VARDI VE DÖNÜP AYNI NOKTAYA GELİRDİ…”

Yeni bir parametre, müzakere metodu ortaya koyulmadığı takdirde hiçbir yere varılamayacağını, görüşmelerin kısır bir döngüden ibaret kalacağını savunan Siber, “Çocukluğumuzda oyuncak trenler vardı ve dönüp aynı noktaya gelirdi, dolayısıyla Akıncı’nın rayına oturdu dediği tren bu tren ve bu raylarsa dönüp dolaşıp aynı yere varır” şeklinde konuştu.

“BERLİN GÖRÜŞMESİ SEÇİME YÖNELİK”

Berlin görüşmesinin seçimlere yönelik bir hamle olduğunu ve siyasette bunların olabildiğini işaret eden Sibel Siber, topluma nasıl bir katkı olacağının konuşulması gerektiğinin önemli olduğunu aktardı.

“FEDERASYONDA ISRAR YOKTUR, FEDERASYON GÖNÜLLÜLÜKTÜR”

Sloganların esiri olunmaması gerektiğinin altını çizen Siber, “Tek yol diye bir şey yoktur. Çözüme mi, federasyona mı ulaşılmak isteniyor önemli olan. İsimleri boş verelim, kendi modelimizi yaratmaya çalışalım. Federasyonda ısrar yoktur, federasyon gönüllülüktür” vurgusu yaptı.

“‘İYİ Kİ HÜKÜMET OLDUNUZ’ DENECEK BİR YAPI YOK”

Hükümetleri değerlendiren Siber, gelen-giden hükümetler arasında topluma rahat bir nefes aldıracak, “İyi ki hükümet oldunuz” denecek bir yapı olmadığını belirtti.

“DAHA CESUR, BİR SONRAKİ SEÇİMİ DÜŞÜNMEYEN KİŞİLERİ SEÇMELİYİZ”

Mevcut yapının arzulu bir şekilde değiştirilmek istenmeyen bir yapı olduğunu, çünkü değiştirildiği takdirde seçim kaybetme endişesinin doğacağını anlatan Sibel Siber, “Daha cesur, bir sonraki seçimi düşünmeyen, seçilmese de ayakları üzerinde durabilecek bir yapıda olan kişileri seçmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“MÜCADELE ETTİM, ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYDUM, ANCAK TAŞ ELİMİ ÇOK ACITTI”

Siyasetin temiz bir algısı olmadığını, vatandaşın siyasetçilere güvenmediğini kaydeden Siber, “Siyasilerin kendi zümreleri için çalıştığı algısı vatandaşta yer etmişse, güven eksik olur” diye konuştu. Aktif siyasete ara vermesinin nedenlerinden bir tanesi de harcadığı enerji ile aldığı sonuç arasındaki orantısızlık olduğunu dile getiren Sibel Siber, “Mücadele ettim, elimi taşın altına koydum, ancak bu taş elimi çok acıttı” dedi.

“İNŞALLAH HALKIMIZ CESUR SİYASETÇİLERİ SEÇME BECERİSİNİ GÖSTERİR”

“İnşallah halkımız cesur siyasetçileri seçme becerisini gösterir” değerlendirmesini yapan Siber, toplumsal duyarlılığın artırmak gerektiğini, sadece eleştiri yapmak değil, her bireyin kendi öz eleştirisini de yapması gerektiğini belirtti.

“İLERİDE SOMUT GELİŞMELER İÇİN DAHA DETAYLI MESAJLAR VERMEYE DEVAM EDECEĞİM”

Heyecana ihtiyacımız olduğunu, heyecan eksikliğimi ve karamsarlık olduğunu aktaran Sibel Siber, “Daha somut çalışmalar ile ilgili ileride daha detaylı bir şekilde halka mesajlar vermeye devam edeceğim” dedi.

“SİSTEMİN OLUMSUZLUKLARINI DEĞİŞTİRMEK ADINA PARTİLERİN BİRBİRİNDEN FARKI YOK”

Sibel Siber, siyasi partilerin kendisine göre ideolojileri olduğunu, ama sistemin yarattığı olumsuzlukları iyileştirme adına çok da birbirinden farkı olmadığını da belirtti.

SİBER, KİTABIYLA İLGİLİ KONUŞTU: “BUGÜN İLE GEÇMİŞTE KONUŞULANLAR NEREDEYSE AYNI”

Öte yandan, Yazarı olduğu “Aynı Masada Yarım Asır” kitabı ile ilgili bilgi veren Siber, “Kitabı hazırlarken, gizli oturumlardan en çok dikkatimi çeken, beni şaşırtan şey; bugün ile geçmişte konuşulanların neredeyse aynı olduğu” ifadelerini kullandı.