Siber’den, Akıncı’nın 'Maronit açılımı' açıklamasına eleştiri: “Kurumlar, anayasal yetkilerini bilmeli”

Cumhuriyet Meclisi eski Başkanı Sibel Siber, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “Maronit Açılımı ile ilgili açıklamasına, kendi Başkanlığı dönemini ilgilendirmesi nedeniyle eleştiri getirdi.

Akıncı, geçtiğimiz gün bir açıklama yaparak, Maronit meselesini bir yere kadar getirdiğini, komite kurduğunu ama sonra 4’lü hükümetin “icra işi” diyerek bu işi üstlendiğini ancak hiçbir şey yapmadığını ifade etmişti.

SİBER: “YANLIŞ BİR YOL İZLENDİ!”

Siber, Cumhurbaşkanlığı makamının yasa gerektiren konularla ilgili karar alma veya komite kurma gibi bir yetkisi olmadığını, komitelerin yerinin Meclis olduğunu ifade etti.

Siber sözlerine şöyle devam etti:

“2017 yılında Cumhurbaşkanlığında yuvarlak masa toplantısı düzenlenmiş ve Maronit açılımı konusuna olumlu yaklaşılmıştı.  Masada Türkiye’den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Meclis Başkanı olarak ben vardım, Başbakan, parti başkanları vardı. Bu toplantıdan kısa bir süre sonragazetede bir haber okudum. Haberde Cumhurbaşkanlığında yapılan bir toplantı sonucu Maronitlerin geri dönmesi için karar alındığı yazıyordu. Anayasa, Cumhurbaşkanlığına karar alma konusunda yetki vermiyor. Cumhurbaşkanı toplum yararına bir karar alınmasını istiyorsa, Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder, hükümeti ikna eder ve karar orada alınır.”

“CUMHURBAŞKANI YA BAKANLAR KURULUNA BAŞKANLIK YAPARAK YA DA GÜVENLİK KURULU’NU TOPLAYARAK KARAR ALIR”

Siber, Cumhurbaşkanı’nın bir diğer karar alma yetkisinin ise Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nu toplayarak olduğunu söyledi. Siber, “Güvenlik Kurulu’nda bu karar alındıktan sonra da genelde hükümet bu kararı onaylar” dedi.

“BEN YAPTIYDIM AMA SEN YAPMADIN” DİYEREK BİR YERE VARAMAYIZ…

Dönemin Meclis Başkanı olarak “karar” haberini okuyunca, Cumhurbaşkanı Akıncı’yı aradığını  ve Anayasal yetkisi dahilinde bunun mümkün olmadığını kendisine ifade ettiğini belirten.

Siber şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı olarak eğer bu konuya önem veriyorsanız yapmanız gereken, hükümete başkanlık etmek ve bu kararı geçirmekti. Sonra da bu karar Meclis’e gelecek, komitede görüşülecek ve olumlu ya da olumsuz  sonuca varılacaktı. Yoksa sonra oturup ben yaptıydım, ama sen yapmadın diye, karşılıklı suçlamalarla bir yere varamayız.”