İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Gardiyanoğlu: “Birinin yüzüme bakıp faşist demesine alışkın değilim”

“Birinin yüzüme bakıp faşist demesine alışkın değilim”

Cumartesi günü, Lokmacı Sınır Kapısı’nda gerçekleşen protesto gösterilerine değinen Gardiyanoğlu, Kıbrıs Rum polisinin, Kıbrıslı Türk eylemcilere yönelik orantısız güç kullandığını duydukları an Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy ile bölgeyi ziyaret gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Yayın Tarihi: 10/03/20 07:39
okuma süresi: 10 dak.
“Birinin yüzüme bakıp faşist demesine alışkın değilim”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Postası gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Rasıh Reşat’ın sunduğu “Karar Zamanı” programına konuk olarak, Cumhurbaşkanlığı sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

UBP’nin 12 bin üyesi bulunduğunu, 2 bin kişinin de üyelik talebiyle sırada beklediğini ifade eden Gardiyanoğlu, “UBP, gücünü üyelerinden, meydanlardan alan bir partidir” diyerek, YSK’nin ilan edeceği tarih itibariyle propaganda sürecinin başlayacağını ve UBP’nin araziye ineceğini kaydetti.

“KÜSKÜNLERİN YÜZDE 85’İNDEN OLUMLU GERİ DÖNÜŞ ALDIK”

Son 10 gündür, UBP örgütlerinin “tam saha press” uygulamaya başladığını ifade eden Gardiyanoğlu, her partide bulunduğu gibi UBP’de de küskün ve kırgınların bulunduğunu, bu bağlamda ev ziyaretlerine başladıklarını, şuana kadar yüzde 85 oranında olumlu geri dönüş aldıklarını söyledi.

LOKMACI’DAKİ EYLEM ZİYARETİ… “BİRİNİN YÜZÜME BAKIP FAŞİST DEMESİNE ALIŞKIN DEĞİLİM”

Cumartesi günü, Lokmacı Sınır Kapısı’nda gerçekleşen protesto gösterilerine değinen Gardiyanoğlu, Kıbrıs Rum polisinin, Kıbrıslı Türk eylemcilere yönelik orantısız güç kullandığını duydukları an Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy ile bölgeyi ziyaret gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Eyleme katılmayan bölge esnafının dâhil, Kıbrıs Rum polisi tarafından kullanılan biber gazından olumsuz etkilendiğini anlatan Gardiyanoğlu, “Orada hoş olmayan sloganlarla da karşılaştık. Birinin yüzüme bakıp faşist demesine alışkın değilim. Ben faşistlik hayatımda yapmadım” dedi.

“CUMHURBAŞKANI’NIN DÂHİL, AÇIKLAMALARINDA GÜNEY KIBRIS’I HEDEF ALDIĞINI GÖRÜYORUZ”

KKTC’yi tanıyan tek ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti olduğunu, UBP’nin, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü savunan bir parti olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu, 2015 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değindi, o dönem “UBP’nin parçalandığını” ve bunun fırsat bilinmesinin ardından, seçime katılanların yüzde 60’ına yakın bir oyu hanesine yazan Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçildiğini anımsattı.

Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından bir ilk yaşandığını, bir Rum lider ile Türk liderin Büyük Han’a gidip oturduğunu, yine iki liderin Güney’deki uzun yolda oturup kahve içtiğini ifade eden Gardiyanoğlu, “Ama son döneme baktığımızda, örneğin son 1 yıla; çözümsüzlüğün sorumlusunun Güney Kıbrıs olduğunu, sorunun Güney’den kaynaklandığını, mevcut Cumhurbaşkanı’nın dâhil, açıklamalarında Güney Kıbrıs’ı hedef aldığını görüyoruz. Bu, hepimizin kabul ettiği bir unsur…” dedi.

“AB’NİN KIBRISLI TÜRKLERE KARŞI BAKIŞ AÇISI, 2004’TE ORTAYA ÇIKTI”

2004 yılında yaşanan Annan Planı sürecine değinen Gardiyanoğlu, Kıbrıslı Tüklerin evet, Kıbrıslı Rumların ise hayır demesine rağmen, Rum tarafının AB’ye alındığını ve AB’nin Kıbrıslı Türklere karşı bakış açısının ortaya çıktığını ifade etti.

UBP’nin, 11 Kasım 1976’da kurulduğu günden bu yana, tüzüğünde “iki eşit kurucu devlete dayalı bir çözüme” destek verildiği ve Türkiye’nin garantörlüğünün “kırmızı çizgi” olduğunun yazdığını ifade eden Gardiyanoğlu, “Üçüncü Cumhurbaşkanı Eroğlu da 11 Şubat tarihli bir belgeye imza attı, federasyon temelinde bir müzakere yürüttü. Fakat AB ve Rum Yönetimi’nin bize karşı olan bakış açısında bir değişiklik olmadı. Bunu hep birlikte gördük” dedi. 

“UBP, TÜM HATLARIYLA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE ODAKLANMIŞ DURUMDA”

UBP’de, 2015 yılında parti içi hesaplaşma yaşandığını, Dr. Derviş Eroğlu’nun da bu hesaplaşmaya kurban gittiğini yineleyen Gardiyanoğlu, bu durumun, 2020 seçimlerinde yaşanmayacağına dikkat çekti.

Gardiyanoğlu, “UBP’ninWhatsapp gruplarında görüyorum, kurultayda Ersin Bey’e oy vermeyen isimler, parti içi hesaplaşmaları seçimlerden sonrasına bırakalım çağrısında bulunuyor. UBP, tüm hatlarıyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmış durumda” şeklinde konuştu.

“YILLARDIR SAVUNDUĞUMUZ İLKELER, ANKETLERDE YÜKSEK ORANLARDA”

Seçimlerde, kimin birinci, kimin ikinci ve kimin üçüncü olacağı yönünde onlarca anket yapıldığını ifade eden Gardiyanoğlu, “Ben kimin kaçıncı olacağıyla zerre kadar ilgilenmiyorum. Tüm anketlerde Ersin Bey 1’inci sırada ve bunu şuan kimse tartışmıyor” diyerek, “Şuan yapılan tartışma; ikinci tura Akıncı mı Erhürman mı kalır tartışmasıdır” dedi.

Gerek Kıbrıs Postası’nın anketinde, gerekse de başka anketlerde, asıl görmek istediği noktaları incelediğini ifade eden Gardiyanoğlu, şöyle devam etti:

”Ben, Türkiye’nin garantörlüğü konusunda halkın ne düşündüğüne bakarım. Çözüm şekliyle ilgili ankete katılanların oranı nedir, ona bakarım. Ankete katılanların yüzde 86’sı, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü istiyor. İki eşit kurucu devlete dayalı bir çözümü, halkın yüzde 84’ü destekliyor. Yüzde 87’lik bir oran, asker adada kalmalı diyor. Federasyon diyenlerin oranı ise yüzde 11 civarında… Ben bunları görünce onurlanıyorum çünkü bunlar, yıllardır savunduğumuz ilkeler. Ben, tünelin ucundaki ışığı görüyorum… ”

“UBP’NİN, DÜŞÜNCÜLERİNİ HALKA İYİ ANLATAMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

UBP’nin ilkelerinin, anketlerde yüksek oranlarda oy almasına karşın, ülkedeki sağ görüşlü kişi oranının yüzde 60 olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu, bu bağlamda UBP’nin yanlışları olduğunu ifade ederek öz eleştiride bulundu, “Bizim, UBP olarak düşüncelerimizi halkımıza iyi anlatamadığımızı düşünüyorum. .

“HALK, KAVRAMLARLA İLGİLİ KAFA KARIŞIKLIĞI YAŞIYOR”

Ersin Tatar’ın, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, UBP’nin olası bir 5’li zirveye katılacağını ifade eden Gardiyanoğlu, halkın, kavramlarla ilgili kafa karışıklığı yaşadığını, UBP’nin bazı durumlarda yanlış anlaşıldığını ifade etti.

Gardiyanoğlu, şöyle devam etti:

“Diyelim ki bugün federasyon kuruldu. Daha sonra da Rumlar yüzünden dağıldı. Şuan tüm dünya, onları Kıbrıs Cumhuriyeti, bizi Kıbrıs Türk toplumu olarak tanıyor. Bizim iddiamız şu; siz (Kıbrıslı Rumlar) bu federasyonun çatısı altına Kıbrıs Cumhuriyeti olarak girerseniz, biz de KKTC olarak gireceğiz. KKTC olarak gireceğiz ki, olası bir dağılma halinde, yolumuza Kıbrıs Türk toplumu olarak değil, KKTC olarak devam edebilelim.”

SINIR KAPILARININ KAPATILMASI… “OLAY TAMAMEN EKONOMİK”

Dört sınır kapısının, Rum Bakanlar Kurulu kararı doğrultusunda kapatılmasının nedeninin “koronavirüs” olmadığını ifade eden Gardiyanoğlu ,”Şunu da söyleyeyim; 1 hafta sonra bizden birileri kalkıp da Marşa açılımı yaptık diye Güney de sınır kapılarını kapattı derse şaşmayın. Bence olay tamamen ekonomiktir. Şu an ekonomimizin yüzde 60’ı Güney’den; Kuzey’e gelip harcama yapan Rumlardan oluşuyor” dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.