İÇ HABERLER
okuma süresi: 23 dak.

Kıbrıs Postası panelinde buluşan eski Sağlık Bakanları uyardı

Kıbrıs Postası panelinde buluşan eski Sağlık Bakanları uyardı

Kıbrıs Postası, “Covid-19 Sonrası Dünya ve Kuzey Kıbrıs” başlığıyla, moderatörlüğünü İrfan Batu'nun üstlendiği 3. panelde, salgınla mücadeleyi eski sağlık bakanları yorumladı. Eski Bakanlar süreçte KKTC'nin avantajına dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Yayın Tarihi: 24/04/20 15:06
Güncelleme Tarihi: 24/04/20 15:29
okuma süresi: 23 dak.
Kıbrıs Postası panelinde buluşan eski Sağlık Bakanları uyardı

Kıbrıs Postası, “Covid-19 Sonrası Dünya ve Kuzey Kıbrıs” başlığıyla, moderatörlüğünü İrfan Batu'nun üstlendiği üçüncü panelde, salgınla mücadeleyi eski sağlık bakanları yorumladı, uyarılarda bulundu. 

Online ortamda gerçekleşen panele eski sağlık bakanları, Dr. Eşref Vaiz, Dr. Mustafa Arabacıoğlu, Dr. Ahmet Kaşif, Dr. Gülsen Bozkurt ve Gülsen Bozkurt katılım gösterdi.

Sağlık eski bakanlarından Eşref Vaiz, 40-50 gündür evlerde olduğumuzu, ancak bu günleri hükümetin iyi değerlendiremediğini ifade ederek, pandemi hastanesinin hazır olması gerektiğine dikkat çekti.

Covid-19 ile mücadelede, Solunum cihazlarının önemine vurgu yapan Gülsen Bozkurt, virüsün henüz kesin bir çözümü olmadığını anımsattı.

Sağlık Bakanlardan Mustafa Arabacıoğlu ise, Koronavirüsün belki de KKTC’de daha önceden olduğunu savunarak, “Çin’e giden iş adamlarımız vardı, İngiltere’ye gidenler vardı, ama tanışmamız 9 Mart’ta oldu” diye konuştu.

Yine Eski Bakanlardan Filiz Besim, bu süreçte en büyük sıkıntımızın şeffaf bilgi alamamak olduğunu, bu süreçte diğer hastaları ihmal etiğimizi, bilim ışığında artık nasıl açılacağımızı masaya yatırmamız gerektiğini kaydetti.

Paneldeki herkesin, "bu koltuktan geçtiğini" belirten Ahmet Kaşif ise, "Sağlık sistemi şimdi harekete geçmeli. Sağlık ocakları güçlendirilmeli, hastaneler güçlendirilmeli ve epidemiyolojik taramaya bir an evvel başlamalıyız" ifadelerini kullandı.

EŞREF VAİZ: “HERKES BU OLAYI COVİD-19 ÖNCESİ VE SONRASI OLARAK ELE ALACAK”

Sağlık eski bakanlarından Eşref Vaiz, Kıbrıs Postası’nın “Covid-19 sonrası dünya ve Kuzey Kıbrıs” sağlık paneline konuk olarak, “Bu olay öyle bir kırılma noktası ki herkes bu olayı Covid-19 öncesi ve sonrası olarak ele alacak” değerlendirmesini yaptı.

Sağlık eski bakanlarından Eşref Vaiz, şu an yaşadığımız Koronavirüs salgınının ürkütücü boyutunun tüm dünyayı kasıp kavurduğundan bahsederek, “Bu olay öyle bir kırılma noktası ki herkes bu olayı Covid-19 öncesi ve sonrası olarak ele alacak” dedi.

Kıbrıs Postası’nın “Covid-19 sonrası dünya ve Kuzey Kıbrıs” sağlık paneline konuk olan ve salgın öncesi savaşlar vardı, ama virüsün karşısında tıp camiasının çaresiz kalmasını da çok büyük bir endişe içerisinde izlediğini vurgulayan Vaiz, “Dünya çok büyük bir çaresizlik içerisinde, sanki dünyaya uzaylılar saldırdı” şeklinde konuştu.

Dolayısıyla bir virüsün nasıl bütün dünyanın üzerine çökerttiğini gördüğümüzü belirten Eşref Vaiz, “Bu virüs yok olmaz, sürekli mutasyona uğrar, bunu bilmiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Tüm dünyanın silahlandırmaya ayırdığı bütçeyi sağlığa ayıracağını işaret eden Vaiz, “Bu yaşanan savaşta KKTC’nin avantajlarını yaşadık” dedi.

Ülkede sağlık sistemini oluşturamadığımızdan söz eden Eşref Vaiz, “Bundan dolayı eksikliklerimiz varken bir de altyapı sorunlarımız çıktı” ifadelerini kullandı.

Bizim ülkemizde bürolog olmadığını anımsatan Eşref Vaiz, “Bizim ülkemizde dolaşan virüsün ayrıştırılması konusunda bizim ülkemizde bir çalışma yok, dolayısıyla Türkiye’deki uzmanlar ile beraber davranmalıyız” dedi.

40-50 gündür evlerde olduğumuzu, ancak bu günleri hükümetin iyi değerlendiremediğini söyleyen Vaiz, pandemi hastanesinin hazır olması gerektiğine dikkat çekti.

Güney Kıbrıs’ta kasapların, bakkalların evlere servis yaptığı belirten Eşref Vaiz, “Bizde neden olmasın?” dedi. Açılmaya hazır olmadığımızı savunan Vaiz, açıldığımız zaman altyapının bizi kurtaramayacağından söz etti.

BOZKURT: "45 GÜNDÜR EVDEYİZ, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZ ZAYIF, GERİ DÖNÜŞ DİKKATLİ OLMALI"

"Yaklaşık 45 gündür evde oturuyoruz" diyen eski Sağlık Bakanlarından Bozkurt, bunun şu an hasta olmama için iyi bir durum olduğunu fakat normal hayata dönerken, toplumsal bağışıklığın gelişmesi gerektiğini vurguladı.

Eski Sağlık Bakanlarından Gülsen Bozkurt, sağlık tarihinde birçok salgının meydana geldiğini ifade ederek, "İspanyol gribi, kolera, kuş ve domuz gripleri, SARS derken, şimdi de Covid-19 salgını var ve dünyanın en zengin ülkeleri bu salgından dolayı safır safır dökülmekte" dedi.

Covid-19 ile mücadelede, Solunum cihazlarının önemine vurgu yapan Bozkurt, virüsün henüz kesin bir çözümü olmadığını anımsattı.

Bazı ülkelerin, bu virüsü başlarda çok da önemsemediğini, sürü bağışıklığından dem vurduğunu ve gerekli kurallara uymadıklarını belirten Bozkurt, günün sonunda İngiltere Başbakanı'nın dahil bu virüsten dolayı yoğun bakıma varan bir hastalık süreci yaşadığını kaytdetti.

Lefkoşa Devlet Hastanesi'nin bir süre pandemi hastanesi olarak kullandığını  ve "neyse ki bu karardan geri dönüldüğünü" ifade eden Bozkurt, tüm dünyada olduğu gibi KKTC'de de test kiti eksikliği yaşandığını ve bu eksikliğin yavaş yavaş giderilmeye başlandığını söyledi.

"Epidemiyolojik çalışmaya ihtiyacımız var" diyen Bozkurt, bu çalışmanın, önümüzdeki süreçte, devletin ne gibi politikalar uygulaması konusunda önemli olduğuna dikkat çekti.

"Yaklaşık 45 gündür evde oturuyoruz" diyen Bozkurt, bunun şu an hasta olmama için iyi bir durum olduğunu fakat normal hayata dönerken, toplumsal bağışıklığın gelişmesi gerektiğini vurguladı.

Toplumun yüzde 70'inin antikor taşıması ve bağışıklığının gelişmesi gerektiğini belirten Bozkurt, "şu an bağışıklık sistemimiz son derece korumasız, yeniden normale dönüş sürecinde çok dikkatli olunmalı" dedi.

Bozkurt ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü'nün, virüsün sonbaharda yeniden pik yapmasını beklediğini, bu konunun takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Panelin sonuç odaklı ikinci bölümünde ise Bozkurt, koruyucu sağlık sisteminin ücretsiz olması gerektiğine dikkat çekti.

Bu küçük adanın, sıtma gibi bir salgını önlediğini, belki bilim devrimleri yapılmadığını fakat bilim insanlarının sözlerinin dinlendiğini ve gerekenlerin uygulandığını kaydeden Bozkurt, kısa vadeli görüşlerini şöyle aktardı:

"Bugünden itibaren, Covid-19 ile ilgili tahminen yıl sonuna kadar çok ciddi önlemlere devam etmek zorunda kalacağız, maskelerimizi takmak zorunda kalacağız, sosyal mesafeyi korumak zorunda olacağız, düşünmeden yaptığımız sarılma ve öpüşmeler hayatımızdan çıkacak."

Son olarak yaz aylarının çok yaklaştığını ve düğün ya da parti gibi organizasyonların yasaklandığını anımsatan Bozkurt, bu konulara kesinlikle dikkat edilmesi gerektiğini belirtti, sonbahara ilişkin DSÖ'nün yaptığı uyarıya da dikkat çekti.

ARABACIOĞLU: “KORONAVİRÜS BELKİ DE KKTC’DE DAHA ÖNCEDEN VARDI”

Sağlık eski bakanı Arabacıoğlu, Kıbrıs Postası’nın “Covid-19 sonrası dünya ve Kuzey Kıbrıs” sağlık paneline konuk olarak, koronavirüsün belki de KKTC’de daha önceden olduğuna dikkat çekti.

Sağlık eski bakanı Mustafa Arabacıoğlu, Koronavirüsün belki de KKTC’de daha önceden olduğunu savunarak, Çin’e giden iş adamlarımız vardı, İngiltere’ye gidenler vardı, ama tanışmamız 9 Mart’ta oldu” dedi.

Kıbrıs Postası’nın “Covid-19 sonrası dünya ve Kuzey Kıbrıs” sağlık paneline konuk olan Arabacıoğlu,

İlk defa bir pandemi olayı ile karşılaştığımızı söyleyerek, “Ada ülkemiz olmamızdan dolayı bir avantajımız oldu” dedi.

Alınan kararlarda sosyal medyanın çok büyük etkisi olduğunu vurgulayan Mustafa Arabacıoğlu, “Önce okullar ve daireler tatil edildi, sonra uçuşlar durduruldu, dolayısıyla bu süreçte kısmi bir izolasyonu yaşadık” ifadelerini kullandı.

Nalbantoğlu’nun pandemi hastanesi olarak belirlenmesinin yanlış olduğunun altını çizen Arabacıoğlu, “Nalbantoğlu, o zamanki sisteme göre, Orta Doğu’nun en modern hastanesiydi. Onu pandemi hastanesi yaptığımız zaman 30-40 yatağı kullandığımız zaman diğerlerini kullanma şansımız olmadı” değerlendirmesini yaptı.

Arabacıoğlu, test sayımız yeterli olmadığını belirtti.

Ekonominin durduğundan, hayat durduğundan bahseden Arabacıoğlu, “Bu süreç insanımızı çok etkileyecek” şeklinde konuştu.

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına dikkat çeken Mustafa Arabacıoğlu, “Virüsten dolayı bugünkü sosyal izolasyonu idame ettirmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

BESİM: SAĞLIK OLMAZSA HİÇ BİR ŞEY OLMAZ

Dr. Filiz Besim panelin ilk oturumunda virüs nedeni ile Dünya’nın bir korku filminin içinde olduğu benzetmesini ve virüsün önce Çin’e, ardından Avrupa ve Amerika’ya atladığını ifade etti.

“Mart ayı itibari ile bizlerde bu korku filmine girdik” diyen Besim, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyada birçok konuda atılımların yapıldığını ancak yine dünyanın birçok ülkesinin sağlık anlamında sınıfta kaldığını gözlemlediğimizi ifade etti.

“Örneğin Amerika füze yapar ama maske bulamıyor” diyen Besim, dünyanın virüsle çok büyük bir testten geçtiğini kaydetti. Yaşananların sağlık siteminin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirten Besim, ”hangi alanda donanımlı olursanız olun sağlık sistemine önem vermediğiniz sürece görmediğimiz bir virüsün gelip her şeyi, ekonomiyi darmadağın edeceğin gördük” dedi.

"BU SÜREÇTE EN BÜYÜK SIKINTIMIZ ŞEFFAF BİLGİ ALAMAMAK OLDU"

“Bu süreçte hepimiz evlerimize kapandık, evlerimizde küçücük çevremizdeyiz ve çok büyük belirsizlik içerisindeyiz” diyen Dr. Filiiz Besim, bunun sebebinin tanımadığımız, aşısı olmayan bir virüsü yaşamamız olduğunu ifade etti.

Besim, “bu süreçte hepimizin en büyük sıkıntısı şeffaf bilgi alamamak oldu” diyerek, sonuçların saat 17:00’de Sağlık Bakanı tarafından açıklandığını, ancak doyurucu ve tatminkar bilgi sağlanamadığı için açıklamanın sonrasında PCR testlerle ilgili detayları öğrenmek için herkesin telefonlara sarıldığını belirtti.

Geçirilen 40- 45 günün çok yorucu ve stresli olduğunu ifade eden Besim, “yeterli test yapıyor muyuz? Tıbbi ekipman konusunda yeterli miyiz? gibi endişeler yaşıyoruz” dedi.

“KAMUOYU KRİZİ ÇOK İYİ YÖNETTİ”      

Güzel olanın halkın bilinçli davranıp izolasyon koşullarına tam uyum göstermiş olması olduğunu söyleyen eski bakan Dr. Filiz Besim, “kamuoyu bu krizi çok iyi yönetti.  Sivil toplum örgütleri, sosyal medya bilinci sağlarken, basın çok değerli işler yaptı bu dönemde” şeklinde konuştu.

Bütün dünyanın çok ciddi şeyler yaşadığını, cesetleri koyacak yer bulamayan ülkelerin olduğunu anımsatan Besim, tüm bunlara rağmen birçok ülkede tek bilim kurullarının kurulduğunu ifade ederek bilim kurulları ile yöneticilerin iş birliği sayesinde şeffaf bilgi aktarımı adına Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Amerika Başkanı Trump’ı örneğini verip, bu yöneticilerin bilgi aktarımı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladığını kaydetti.

“Biz bu konuda çok sıkıntı yaşadık” diyen Besim, “ama bilinçli bir toplumduk ve edinebildiğimiz bilgiler ile bu önlemleri alabildik” dedi.

BESİM: BU SÜREÇTE DİĞER HASTALARI İHMAL ETTİK

Test ve laboratuvar konularında da sıkıntılar yaşandığını ifade eden Dr. Filiz Besim, sürecin başında laboratuvar komitesi kurulmaması nedeni ile ciddi sorunların yaşandığına dikkat çekerek, “komite olsaydı ve bu komiteden bizler testler konusunda yeterli bilgi alacaktık ve böyle bir kriz yaşanmayacaktı” şeklinde konuştu.

Besim tüm bu krizler içinde ise Mağusa’da ikinci bir genetik laboratuvarının kurulmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

Sürecin, sağlık alt yapısındaki sorunları da gösterdiğini belirten Dr.Besim, henüz tam teşekküllü bir pandemi hastanesinin de kurulmuş olmamasının sorun olduğunu kaydetti.

Besim, virüs dışında birçok hastanın da olduğuna vurgu yaparak, pandemi hastanesi kurulmaması nedeni ile 40-45 gündür diğer hastaların ihmal edildiğini, birçoğunun özel hastanelere gittiğini veya hastalıklarını evlerinde geçirmeyi beklediklerini kaydetti.

“BİLİM IŞIĞINDA ARTIK NASIL AÇILACAĞIMIZI MASAYA YATIRMALIYIZ”

Covid-19 sonrasında rutinin dışında bir sürece gireceğimizin kesin olduğunu ifade eden Dr. Besim, “Açılmayı nasıl yapabiliriz? Bu en önemli konu” dedi.

“Hiç antikor oluşmadı bağışıklık kazanmadık ne olacak konusuna katılmıyorum. Biz sağlık sistemimiz tam olmadığı için evlere kapandık böyle bir politika izledik. Çünkü sağlık sisteminin hazır olmadığını biliyorduk” diyen Dr. Besim, “kavanoz içinde yaşayamayacağız ama pandeminin boyutunu bilmek zorundayız” şeklinde konuştu.

Toplumun yüzde kaçının bağışıklık kazandığının bilinmediğini ifade eden Besim, bir an önce bu yönde bir tarama yapılması gerektiğini kaydetti.

Bilim komitesinin alt gruplarının nasıl açılacağımızı artık konuşmak zorunda olduğuna vurgu yapan Besim, “hangi sektörler, hangi devlet daireleri açılmalıdır, kaç metre kare olanlar uzaklıklar nasıl olmalıdır, bunları tek bir elden topluma da anlatır bir şekilde yol haritası çizmeliyiz” dedi.

“Evet kapandık çok hasta değiliz güzel haberler de geliyor, Eylüle kadar aşı gelecek ama kesin bir tedavi olmadan çok rahat olmayacağız” diyen Besim, bu konunun ekonomi ve sağlığın birlikte olduğunu gösterdiğini, bilimin programı ışığında ekonomistlerin birlikte çalışma yürütmesi gerektiğine dikkat çekti.

“SAĞLIK OLMAZSA HİÇ BİR ŞEY OLMAZ “

2020-2021 de turizmin,  üniversitelerin olmayacağının söylendiğini belirten Dr. Filiz Besim, ülkemizde önümüzdeki dönem içerisinde tarımla ilgili nasıl bir çalışma yürüteceğimiz önem taşıyor” dedi.

“Bunların çalışmalarını devletin, hükümetlerin yaptığını bilmek halkı rahatlatır” diyen Besim, sağlığın yanında, internet ağının da geliştirilmesi gerektiğini, çünkü önümüzdeki uzun sürede toplu alanlarda olmanın sağlıklı olmadığının görüldüğünü ifade etti.

Besim, “dünyanın gelişimine ayak uydurmalıyız. koruyucu sağlık hizmetlerinin, halk sağlığının ne denli önemli olduğunu gördük” dedi.

“Sağlık olmazsa hiç bir şey olmaz” diyen Besim, “sosyal devlet sağlıklı gıda, eğitim konularını ön plana almalıyız” şeklinde konuştu.

Sağlığa, hekime, sağlık alt yapısına yatırım yapılsaydı, bu kadar kötü durumda olmayacağımızı söyleyen Besim, “önümüzdeki uzun zamanlar bunları konuşacağız. Önümüzdeki dönemlerde karşılaşacağımız sorunlar için hazırlıklı olmalıyız” dedi.

Besim, “açılmayı konuşurken önümüzde ciddi bir ödev defteri var bunu yapmadan açılmaya gidersek, kötü şeyler yaşarız,  dersler almalıyız, gün birlik olma günüdür” ifadelerine yer verdi.

KAŞİF: "SAĞLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİP, EPİDEMİYOLOJİK TARAMAYA BAŞLAMALIYIZ"

Paneldeki herkesin, "koltuktan geçtiğini" belirten Kaşif, "Sağlık sistemi şimdi harekete geçmeli. Sağlık ocakları güçlendirilmeli, hastaneler güçlendirilmeli ve epidemiyolojik taramaya bir an evvel başlamalıyız" ifadelerini kullandı.

Eski Sağlık Bakanlarından Ahmet Kaşif, sözlerine "keşke bu gibi paneller, virüs ilk geldiğinde, salgın ilk başladığında yapılsaydı ama şimdi yapılmasının da faydaları olacak" diyerek başladı.

Kaşif, paneldeki diğer isimlerle birlikte, meslek hayatlarında ilk kez pandemi olayıyla karşılaştıklarını belirterek, "Covid-19 ilk başladığında, DSÖ tüm dünyaya bunun bir pandemi olabileceğini duyurmuştu. Fakat bazı devletler bunu kulak arkası ettiler" dedi.

KKTC halkının, belki de en şanslı insanlar olduğunu söyleyen Kaşif, "şikayet ettiğimiz izolasyonların faydasını sağlıkta gördük" dedi.

Güney Kıbrıs'ın, salgın dalgası ilk başladığında 3 sınır kapısını kapattığını anımsatan Kaşif, "burada, bu hamlenin ticaretin önüne geçmek için yapıldığı konuşuldu, basına çıktı ama atılan adım oldukça doğruydu ki nitekim 3 gün sonra biz tüm kapıları kapattık" şeklinde konuştu.

Daha sonra tüm uçuşların askıya alındığını anımsatan Kaşif, "adada izole bir hale geldik ve esas olay, ada içindeki izoleyi nasıl yapabiliriz noktasında başladı" dedi.

Paneldeki herkesin, "koltuktan geçtiğini" belirten Kaşif, "Sağlık sistemi şimdi harekete geçmeli. Sağlık ocakları güçlendirilmeli, hastaneler güçlendirilmeli ve epidemiyolojik taramaya bir an evvel başlamalıyız" ifadelerini kullandı.

Son günlerde yapılan testlerde pozitif vakaya rastlanmadığını belirten Kaşif, "umarım hiç olmaz ama testler hangi bölgelerde, hangi şartlarda yapılıyor, bilmiyoruz. Örneğin birkaç gün öncesine kadar Karpaz bölgesi karantina altındaydı. O bölgede geniş bir tarama yapıldı mı? Yoksa sadece pozitif vakaların komşuları mı tarandı? Keza Alsancak'da da aynı durum" şeklinde konuştu.

Test kiti eksikliği konusunda, Türkiye'deki yetkililerle istişare edilmesi gerektiğini vurgulayan Kaşif, iktidarın, Türkiye dışında, tüm dünyayla, elinden geldiğince istişare etmesi gerektiğine de vurgu yaptı.

Son 10 yılda, ülkede 3 virütik olay yaşandığını, artık pandemi hastanesinin yapılmasının şart olduğunu belirten Kaşif, artık somut adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.

Dünyanın artık eski dünya olmayacağını vurgulayan Kaşif, "siyasetiyle, duruşuyla, ileriye gidişiyle; yeni bir dünya olacak. Şimdiden, ayak uydurabilmek için elimizden gelen tedbirleri almalıyız" şeklinde konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.