Yakınları ‘sınır ardında’ kalanlar: “Yakınlarımıza sınır arkasından bakmak psikolojik olarak çok yıpratıcı”

Kıbrıs’ın güneyinde çalışan, öğretim gören, sağlık hizmetlerinden yararlanan kişilerin yanı sıra bugüne kadar hiç konuşulmayan bir kesim de geçişlerin kapalı olmasından dolayı oldukça etkilenmiş durumda.

Bazılarının ailesi, bazılarının ise erkek/kız arkadaşı sınırın ‘öteki’ tarafında kaldığı için uzun zamandır mağduriyet ve özlem yaşıyor.

Söz konusu kişiler durumlarının insani bir mesele olduğunu ve ötekileştirme yapmadan mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söylüyor…

Sınırın diğer tarafındaki yakınlarını sadece polis veya asker gözetiminde uzaktan görebildiklerini dile getiren kişiler, imkanlar doğrultusunda buluşup ‘sınır ötesinden’ sohbet ediyor.

Onlarca mağdur arasından sadece biri olan Çise Sezerel, sevgilisiyle teller arkasından sohbet ediyor, birbirlerine şiir okuyor…

“TURİST KATEGORİSİNDE DEĞİLİZ”

Mağduriyet yaşayan onlarca kişiden sadece biri olan Çise Sezerel ve sevgilisi, salgın nedeniyle kapatılan geçiş noktaları nedeniyle aylardır görüşemiyor.

Kendileri gibi onlarca kişinin olduğunu belirten Sezerel, bu süreçte mağdur olan birçok kişiyle tanıştıklarını ifade etti.

Ülkemize KKTC vatandaşı olmayan kişilerin de girebileceği 1 Temmuz tarihinden önce PCR testiyle yakınlarına kavuşma ümidinde olan kişiler, turist kategorisinde olmak istemediklerini kaydederek durumlarının insani bir durum olduğunu belirtti.

Ötekileştirme ve ayrımcılık yapılmadan bu mağduriyetin giderilmesini ve toplum sağlığını da dikkate alarak geçişlerin başlamasını istiyorlar...

AKINCI’YA AÇIK MEKTUP

Kapılar açılıncaya kadar, yakınlarına bir defaya mahsus PCR testi yapılarak karantinasız kuzeye geçişlerine izin verilmesini isteyen kişiler, bunun insani hak olduğu görüşündeler.

Geçiş noktalarının ‘aniden’ kapatılmasıyla, yakınlarının sınırın diğer tarafında kaldığını belirten kişiler, ‘psikolojik savaş’ verdiklerini dile getiriyor.

Sorunlarının giderilmesi için gün sayan mağdurlardan Çise Sezerel, bu mağduriyeti yaşayan bir vatandaş olarak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya açık mektup gönderdi.

Sezerel’in mektubu şu şekilde:

“Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,

Pandemi süresince, özgürlükcü ve dayanışmacı tavrınızdan ödün vermediğiniz için size öncelikle çok teşekkür ederiz. Kapıların İki Toplumlu Sağlık Komitesinin önderliğinde, aşamalı olarak kontrollü şekilde açılması için çabanız bize umut veriyor.

Güneyde işleyen emekçiler, tedavi gören hastalar ve okuyan öğrenciler haricinde kapıların aniden kapanmasıyla KKTC sınırları dışında sevdikleri, ailesi, sevgilisi kalan insanlar da psikolojik savaş vermek zorunda kalıyor. Kapıların aşamalı olarak açılması süresince vatandaş olup olmadığı, kuzeyde işleyip işlemediği farketmeksizin bu insanlara da öncelik tanınarak çözüm bulunması insani bir haktır.

Kapıların aniden kapanmasıyla KKTC sınırları dışında kalan yakınlarımıza asker veya polis gözetiminde, aramızda birkaç metre olmasına rağmen sınır arkasından bakmak zorunda kalmak psikolojik olarak çok yıpratıcıdır.

Kapıların aşamalı şekilde açılması süresince, bu mağduriyeti yaşayan insanlara turist muamelesi yapılmamasını ve öncelik tanınmasını rica ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz pandemi süresince, halk sağlığının öneminin bilincinde olarak, kapıların aşamalı şekilde açılmasına kadar, Kıbrıs’ın güneyinde veya KKTC sınırları dışında yaşayan, vatandaşlığı farketmeksizin, kuzeye geçip kalmak isteyen yakınlarımıza, PCR testi yapılıp geçişlerine izin verilmesini istiyoruz.”