Davulcu: “KIB-TEK’in özelleştirilen üretim kısmı kamulaştırılmalıdır!”

TKP Genel Sekreteri Mehmet Davulcu, KIB TEK’in özelleştirilen üretim kısmının kamulaştırılmasını istedi.  Parti olarak bu görüşlerini birçok kez dile getirdiklerini belirten Mehmet Davulcu, “Gereken budur, mücadelenin hedefi bu olmalıdır” dedi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın (EL-SEN) Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Sekreteri Mehmet Davulcu, Elektrik Kurumu ve çalışanlarının bu ülkenin kamusal alanlarının korunması mücadelesinde çok önemli bir yere sahip olduklarını söyledi.

Türkiye Başbakanlarından Turgut Özal'la başlayan paketlerle yönetilme sürecinde yaklaşık 40 yıllık sürede Kıbrıslı Türk toplumunun önemli bir kısmının dayatma paketlerle paketlenerek bu topraklardan sürüldüğünü belirten Mehmet Davulcu, kalanların ise direnmeye devam ettiğini ifade etti. O paketlerde en çok adı zikredilen kurumun KIB-TEK olduğunu, yapılan her pakette KIB-TEK adının yer aldığını ve muhtemelen olmaya devam edeceğini ifade eden Davulcu, kurumun parçalara bölünerek sermayeye peşkeş çekilmeye çalışıldığını bunda da kısmi başarı sağlandığını söyledi.

EL-SEN, Sendikal Platform ve bazı siyasi partilerin paketlerle dayatılan kamusal alanların peşkeş çekilmesine karşı direndiğini vurgulayan Davulcu şöyle devam etti: "Ne yazık ki süreç içerisinde bu paketleri dayatanlar tarafından mesafe de kat edildi. Bugün elektrik üretiminin yarısı özelleştirilmiş durumdadır. Bu görmezden gelinebilecek bir durum değildir. Ülkede elektrik arızası, kesintisi olur insanlar KIB-TIK'e ve EL-SEN'e saldırır. Elektrik kesintisinin nedeninin özel sektörden kaynaklandığı hiç gündeme gelmez.

Elektrik faturaları yükselir insanlar bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde Elektrik Kurumu'na ve hatta daha da ileri giderek EL-SEN'e saldırır. Fiyatların yüksek oluşunun nedeninin AKSA ile yapılan sözleşmede yapılan taahhütten kaynaklandığını gizlerler. Bu gerçekler toplumun bilgisine gelmez. Gelmiş geçmiş birçok hükümet KIB-TEK’in özelleştirilmesinin karşısında olduğunu söyledi. EL-SEN’e yazılı taahhütler de verildi. İş uygulamaya geldiğinde ise yapılan her pakette Elektrik Kurumu'nu parçalara ayrılıp satılması dayatıldı, altına imzalar atılmaya devam etti. Şimdi gündemde yine benzer bir paket ve dayatmalar var"

Konuşmasında salgın (pandemi) sürecine de yer veren TKP Genel Sekreteri, salgın döneminde insanların sağlıklarını korumak için, beceriksiz hükümete rağmen evlerine kapandığını ve devletten hizmet beklediğini kaydederek, devlet kurumunun birey yurttaşın beklediği yardımı yapmaktan aciz olduğu gerçeğinin bütün çıplaklığıyla ortaya çıktığının görüldüğünü söyledi.

 Salgın döneminde kamusal alanların ve buralardan verilen kamusal hizmetlerin ne kadar önemli olduğunun çok net olarak görüldüğünü söyleyen Davulcu, kamusal eğitimin, sağlığın, elektrik üretiminin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığının altını çizdi.

Salgının hafiflemesiyle, siyasal iktidarın “nerde kalmıştık” mantığıyla aynı yerden devam etmeyi sürdürdüğünü kaydeden Davulcu, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek, hükümetin attığı her adımda topluma verdikleri zararın her gün yaşayarak görüldüğünü söyledi.

"Bir açılım süreci başlattılar, dakika bir gol bir, birinci günden virüsü tekrar ülkeye getirdiler ve ikinci üçüncü gün dalga dalga taşımaya devam ediyorlar" diyerek sözlerini sürdüren Davulcu, direnmeye ve mücadeleye devam edeceklerini kaydederek, duraksamak ve gevşemenin olamayacağını, mücadelenin artırılmak zorunda olduğunu söyledi.

Kamusal alanların korunması ve genişletilmesi için mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini ve bunun sadece direnç göstererek değil meydanlarda yapılması gerektiğinin altını çizen Davulcu, Biz TKP-YG olarak Elektrik Kurumu'nun özelleştirilmesi değil, özelleştirilen kısmının yeniden kamulaştırılması gerektiğini birçok kez dile getirdik, yapılması gereken budur, mücadelenin hedefin de bu olmalıdır şeklinde konuştu.