İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek: “Bize sahte hedef Meis’i gösterirken asıl hedefleri Kıbrıs olmasın?”

Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek: “Bize sahte hedef Meis’i gösterirken asıl hedefleri Kıbrıs olmasın?”

“Seville haritasıyla bize sahte hedef Meis’i gösterirken aslında asıl hedefleri Kıbrıs olmasın?” diyen Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili çarpıcı değerlendirmeler yaptı.

Yayın Tarihi: 19/09/20 19:04
okuma süresi: 5 dak.
Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek: “Bize sahte hedef Meis’i gösterirken asıl hedefleri Kıbrıs olmasın?”

“Seville haritasıyla bize sahte hedef Meis’i gösterirken aslında asıl hedefleri Kıbrıs olmasın? 110 yıl sonra neredeyse benzerini şimdi Doğu Akdeniz’de yeniden yaşıyoruz” diyen Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili Korkusuz Gazetesi yazarı Ahmet Takan’a konuştu.

Ahmet Takan'ın köşe yazısında Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek’in görüşlerine yer verdiği ilgili böüm şöyle;

“Yunanistan-GKRY bağlamındaki müzakere geçmişimize bakarsak müzakere masalarına oturmak ve bunu ucu açık sürece dönüştürüp fiili durumun devamını sağlamanın Yunan’ın işine yaradığını görülür. Örneğin, Ege’de durum malum. 1976’dan buyana arada bir iki kriz çıksa da bir moratoryum var, fiili Yunan ihlal ve işgalleri sürüyor. Şimdi benzeri Doğu Akdeniz’de yaşanacak. Dikkat ederseniz, Yunan Başbakan da Doğu Akdeniz’de istikşafi görüşmeler başlatmaktan bahsediyor. Yani öyle somut müzakere konuları yok. Görüşmeler devam ediyor bahanesiyle de Doğu Akdeniz’deki MEB faaliyetlerinin durdurulması istenecek. Yunan’ın o bölgede zaten hiçbir faaliyeti yok. Yani aslında sadece Türkiye bu araştırma-sondaj faaliyetlerini durduracak. Ne zamana kadar? Çıkmaz ayın son gününe kadar!

Aslında Yunan’ın ve tabi ki arkasındaki emperyalist aklın geçmişten ders alarak Doğu Akdeniz’deki krizi kurguladığını anlamak gerekiyor. Bunu kavramazsak bugünkü soruna uygun politika geliştiremeyiz.”

“SEVİLLE HARİTASIYLA BİZE SAHTE HEDEF MEİS’İ GÖSTERİRKEN ASLINDA ASIL HEDEFLERİ KIBRIS OLMASIN”

1911’de İtalya’nın Libya’yı işgaliyle başlayıp orada karşılaştığı sorunu çözmek adına Osmanlı’nın içinde ve çevresinde bulunduğu durumu da görüp cepheyi Osmanlı aleyhinde genişletme adına Libya’daki savaşı Ege’ye taşıyıp 12 adaları işgal etmesiyle başlayan yeni süreç Balkan Savaşları’nın patlamasıyla Yunanistan’ın Ege’nin kuzeyindeki adaları işgaliyle ve zamanın diğer büyük devletlerinin de müdahil olmasıyla Ege adalarını uluslararası bir sorun haline getirildi.O süreçte toplanan konferansların ve büyük devletlerin kararlarının ne olduğu ortada. Bütün ihlalleri ve işgalleri sözde anlaşmalarla kendilerince yasallaştırdılar.

110 yıl sonra neredeyse benzerini şimdi Doğu Akdeniz’de yeniden yaşıyoruz. Aktörlerin adı değişiyor belki ama coğrafya aynı, jeopolitik aynı. Askeri stratejinin ilkeleri değişmiyor. Düşman aynı savaş hilelerine başvuruyor. O zaman İtalya şimdi Fransa. Türkiye’nin Libya bağlamındaki faaliyetlerinden rahatsızlıklarıyla başlayan süreçte Yunanistan üzerinden bu sefer Fransa, Libya’daki krizi merkezinde Meis olmak üzere Doğu Akdeniz’e tam da Türkiye’nin sınırlarının dibine taşıdı. Olay uluslararası krize dönüştü. Yani, Doğu Akdeniz için masa kuruluyor. Yunanistan hiç yoktan kriz yarattı. Doğu Akdeniz’i de sözde sorunlar listesine yazdırdı. Balkanlardan Suveyş’e kadar Türkiye’yi kriz hattı ve Türkiye karşıtı geniş bir siyasi-askeri ittifakla kuşattı. Ege’yi unutturup Doğu Akdeniz’i öncelikli yaptırdı.

Karşımızdaki aklın bir süre sonra Kıbrıs konusunu da yeni gelişen Doğu Akdeniz Konferansına dahil edip 1911’den sonraki süreçte Balkan Savaşları sonrasındaki konferanslar ve büyük devletler kararlarındakine benzer şekilde siyasi gerekçelerle Enosis’in önünü açacak senaryo hazırlamadığına ne kadar eminiz?

Seville haritasıyla bize sahte hedef Meis’i gösterirken aslında asıl hedefleri Kıbrıs olmasın?”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.