Savaş Toksöz: 'Rumlara uzanan gerçek bir dost eli varsa, O Kudret Özersay’ın uzattığı eldir'

HP Genel Koordinatörü Savaş Toksöz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “anlamadığınız kimseyle bırakın dostluk kurmayı arkadaşlık dahi kuramazsınız” ifadelerini kullanarak, bu nedenle kurulacak her ilişkinin temelinin tarafların birbirini iyi ve doğru anlamasına dayandığına dikkat çekti.

Toksöz, Kudret Özersay’ın Rum tarafına gerçek bir dost eli uzatacağına vurgu yaptı.

Toksöz’ün paylaşımı şöyle:

“Anlamadığınız kimseyle bırakın dostluk kurmayı arkadaşlık dahi kuramazsınız. O nedenle kuracağınız her ilişkinin temeli tarafların birbirini iyi ve doğru anlamasına dayanmaktadır. Bizim Kıbrıslı Rumlarla olan hikayemiz de bu karşılıklı anlaşılamama halinin sürekli tekrarının sahnelendiği hazin bir hikayedir. Oysa bu hikaye bu kez farklı yazılabilir.

Kendi içinde tükenen ve bazılarımızın açıktan bazılarımızın ise arkadaş ortamında kabul ettiği bazı gerçeklikler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi Kıbrıslı Rumların, yönetimi ve refahı bizimle paylaşmaya hazır olmadığı gerçeğidir. İkinci gerçeklik ise birincisine bağlı gelişen alternatiflerin dikkate alınması gerektiğidir.

Çözümden önce iş birliği modeli Rumları düşmanlaştıran değil esasen onların da içinde bulunduğu durumu anlayan fakat bunu yaparken Kıbrıslı Türklerin pozisyonu ve insanca yaşama hakkını muhafaza eden, bir diğer anlamda bunu talep eden yenilikçi bir yaklaşımdır.

11 Ekim'de vereceğimiz karar kimin saraya gideceği kararının çok ötesindedir. Dünya da bizim vereceğimiz kararı beklemektedir. Kıbrıs Türk halkının iradesi tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de belirleyici ve yol tayin edici özelliğini korumaktadır.

Bu kararı verirken kendimize sormamız gereken önemli sorulardan birini öyle sanıyorum ki en başında söyledim. Anlamadığımız komşumuzla dostluk kurabilmemiz mümkün müdür?

Oysa onları doğru anlayabilmemiz için elimizde gerekli döneler mevcuttur. 2004 yılında tek başına kalan evet'imize, Kofi Annan'ın kaleme aldığı raporun sonuç bölümüne, Crans Montona'da yine devrilen masaya, Doğu Akdeniz'e ve dahasına bakarak bunu anlamak mümkündür.

Bunu anlayıp kabul etmek ve buna uygun politikalar geliştirerek bu politikaların takipçisi olmak bizi çözüme, hepimiz için şartların daha iyi olduğu bir geleceğe taşıyacaktır. Bundan başka bir yol da yoktur.

İşte bu yenilikçi politikayı geliştiren ve Kıbrıs Türk halkıyla tanıştıran Kudret Özersay, inanıyorum ki Kıbrıslı Rumlara da bunu anlatabilecek kabiliyete sahiptir. Çünkü her şeyden önce bu politika esasen ilk önce Kıbrıslı Rumları anlamaya çalışmış ve bu anlayışın bir gereği olarak doğmuştur.

Şimdi hepimiz için yeni bir sayfanın tam yeri ve tam zamanı.”