İÇ HABERLER
okuma süresi: 15 dak.

Dr. Fuat Türköz Çiner: “Ben seçilmezsem, müzakere masasına Özersay otursun"

Dr. Fuat Türköz Çiner: “Ben seçilmezsem, müzakere masasına Özersay otursun"

Kıbrıs Postası’nın düzenlediği panelde konuşan MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner, Cumhurbaşkanı seçilmezse, müzakere masasına Kudret Özersay'ın oturmasını istedi.

Yayın Tarihi: 04/10/20 00:37
okuma süresi: 15 dak.
Dr. Fuat Türköz Çiner: “Ben seçilmezsem, müzakere masasına Özersay otursun"

Cumhurbaşkanlığı makamına aday olan altı isim, Kıbrıs Postası TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan,“Kıbrıs Türkü Adayını Seçiyor - Seçim Özel” programına katıldı.

Kıbrıs Postası TV, moderatörlüğünü İrfan Batu’nun yaptığı Kıbrıs “Türkü Adayını Seçiyor - Seçim Özel” programına CTP Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, UBP Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Kudret Özersay, YDP Cumhurbaşkanı Adayı Erhan Arıklı, MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş katılım gösterdi.

MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner, Kıbrıs Postası’na düzenlediği panel için teşekkür ederek konuşmasına başladı. Geçtiğimiz hafta adayların katıldığı TV programına tüm adayların katılmaması nedeniyle bir sersenişte bulunduklarını aktaran Çiner, “Demokrasinin gerekliliği eşit ses, eşit haktır. Bunu sağladığı için teşekkür ediyorum” dedi.

Diğer Cumhurbaşkanı adaylarından farkı hakkında açıklamalarda bulunan Çiner, “En büyük farklardan biri KKTC meclisinde görev yapmamamdır. Diğer bir fark herhangi bir parti genel başkanlığında bulunmamak. Politikada açıklama yaparken bağımlı kalma veya tabana karşı sorumlu olma gibi bir durumum olmadı. Dolayısıyla ayrımcılık kavramı benim ihtiyacIm olan bir kavram değil” ifadelerini kullandı.

KKTC topraklarında, iki farklı Kıbrıs davasına hizmet eden çözüm arayışı olduğuna inanıldığını belirten Çiner şöyle konuştu:

“Bunlardan biri federal çözüm, diğeri mevcut koşulların tüm dünyaya bu şekilde tanıtılması. Kıbrıs davasında Kıbrıs Türkünün sesini duyurmak gayemizdir. Ne kadar çok ses çıkarırsak, KKTC’nin gaspedilen haklarını geri alabiliriz. Bu inançla çoklu aday anlayışı değil. Bu görüşlere sahip iki güçlü adayın yarışması son derece yeterlidir. Aynı fikri 5 adayın anlatması çok da anlamlı değil. Bu anlamda MDP olarak çatı aday arayışına girdik. Bugün Tatar en çok oy çoğunluğu barındıran partinin genel başkanı. UBP’nin duruşu desteklediğimiz duruştur. Ancak yola çıkarken ilkesel duruş, kişinin neyi temsil edeceği, rol model ve onun sunumu yapmak önemlidir. Bu arayışta sayın Erhan Bey, kürsüde bunu seslendiren ilk kişi oldu. Amacımız Türk birliği. Kıbrıs davasını tüm dünyaya anlatmaktır amaç. Hükümet ortağının da aday olması. Otomatik olarak fikirlerin partisel temsiliyetlerine dönüşmeye başladı. Tüm partiler adaylarını açıkladıkları anda MDP ilkesel duruşu nedeniyle aday koydu.”

“HER PLATFORMDA SESİMİZİ DUYURMAK İSTİYORUZ”

Kıbrıs Türkünün kısıtlamalara girmemesi gerektiğini söyleyen Çiner, “Kıbrıs Türkünün milli duruşunun sergilenmesi inancındayız. Görüşmenin bulunduğu yer uluslararası alanda kazanılan zemindir. Her koşulda sesimizi çıkarmak istiyoruz. Akıncı Berlin’e gittiğinde bir Türk restoranına gidip, sesini duyursun isterdik. Ama olmadı” dedi.

“Bugün bir hastanın dosyasını 10 yıl önceki bilgiye koyarsam yanlıştır” diyen Çiner, 1974 yılında hidrokarbon gelişmeleri olmadığını belirterek, “1974 yılında iyi mücadeleler verildi. 1974 yılında Türkiye geldiğinde bizler siperlerdeydik. Bizi biri kurtaracak inşallah diyerek mücadele ediyorduk. 1983’de KKTC kuruldu. Bu bir araçtı. KKTC amaç değildir. KKTC coğrafyasından, mevcut sınırlarından vazgeçti mi? Belli yüzdelikler konuştu mı? Bu bayrak değişebilir mi? Eğer ben tanınacaksam bayrak değişebilir ancak mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altına girmemiz mümkün değildir” diye konuştu.

“1974 YILI KAZANIMDIR”

 Türkiye’nin 1974’de Kıbrıs Türk halkına destek çıktığını söyleyen Çiner, “Türk birliği diye bir kavram var. Türk sadece Türkiye’de yaşayanlar değildir. 1974 bir kazanımdır” dedi.

Annan Planı Referandumuna Kıbrıs Türk halkının ‘evet’ dediğini anımsatan Çiner, “Ne oldu? Hak alamadık. 1983 ve Annan Planı bize şunu göstermelidir. 1974 yılında kan ve can ile alınan Kuzey Kıbrıs toprağını yaşatabilmemizin tek şansı var. Kararlı bir duruş...” ifadelerini kullandı.

Hangi modelin görüşüleceğine yönelik referandum yapılması gerektiğini kaydeden Çiner, “Bazen aday iyidir ama savunduğu tez iyi değildir. 1974 bizim için kazanımdır. 1983 kazanımdır. KKTC kimliğim varsa ve hayattaysam kazanımdır. 2020’de hangi aday seçilirse, ‘daha fazla kazanımı kim yapar?’ gayemiz bu olmalıdır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı makamına aday olan altı isim, Kıbrıs Postası TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan,“Kıbrıs Türkü Adayını Seçiyor - Seçim Özel” programına katıldı.

Kıbrıs Postası TV, moderatörlüğünü İrfan Batu’nun yaptığı Kıbrıs “Türkü Adayını Seçiyor - Seçim Özel” programına CTP Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, UBP Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Kudret Özersay, YDP Cumhurbaşkanı Adayı Erhan Arıklı, MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş katılım gösterdi.

MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner, İrfan Batu’nun yönelttiği, “KKTC’nin tanınmasından yana mısınız yoksa Rum tarafı ile federal bir anlaşmayı mı savunuyorsunuz? Seçim bildirgenizde hem KKTC'yi savunanlar hem de federasyonu savunanlardan oluşturan bir heyetle müzakere edeceğinizden bahsediyorsunuz. Bu durumda federasyon temelli çözüme karşı olmadığınızı düşünebilir miyiz?” sorusunu yanıtladı.

1983 yılında KKTC’yi kurarak parlementer sistem ve cumhurbaşkanlığı sürecine girildiğini anımsatan Çiner şöyle konuştu:

“Rauf Denktaş ile başlayan Cumhurbaşkanlığı süreci sağ ağırlıklı bir yarış olurdu. Toplumun çoğunluğu KKTC’nin tanıtılması ile alakalı durumu seçerdi. Rauf Denktaş’ın Türkiye ile yakın bir ilişkisi vardı. Müzakere heyetinde Türkiye’den yetkililer de vardı. Siyasete de yön veren bir liderdi. Müzakere masasında istenmeyen, ‘evet’ demeyen sıfatla tanınırdı. Hak savunucu olduğu için öyle gözüküyordu. Talat zamanında Türkiye ile iyi ilişkiler vardı. İç dinamizme katkı koyuyordu. Talat müzakere sürecini destek aldığı oya göre, federasyona doğru çekti. Seçtiğimiz liderin sürece yön verdiğini görüyoruz. Eroğlu döneminde dilden düşmeyen Türkiye vardı. Ama Türkiye ilişkiler bununda dışında bir şeye evrilmedi. İç siyasete karışma ve iç siyasete çoklu part sistemine yol açmaya bsaşladı.

Serdar beyin de dediği gibi aynı görüşü barındıran, söylemde ülke yönetiminde yer bulamadığı için yeni partiler yarattı. O dönem Cumhurbaşkanı  içeriye herhangi bir telkinde bulundurmuyodu. Dışarısı mzüakere süreci. Hemen arkasında toplum bunun zıttına gitti. Cumhuritet konuşurkekn talat dönenimde federal düşünce konuşulmaya başladı. Eroğlufederal düşüncemi kktc varlığımı konuşuyolar anlaşılmadı. Arkasından toplum tam tersine gitti. Akıncı’ya yöneldi. Bize göre toplum demokratik davrandı. Yurtdışında yaşayan bir kişiyi geri çağırdı ve tüm toplum kucaklayarak oy verdi. Akıncı’nın cumhurbaşkanı seçilmesinde Eroğlu’nun ucu açık müzakere süreci nedeniyle, federak düşünce mi yoksa daha önce denenip reddedilen cumhuriyetçi düşünce mi olacak diye düşünüldü.”

“AKINCI DÖNEMİNDE TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER KAYBEDİLDİ”

Akıncı döneminde Türkiye ile ilişkilerin kaybediliğini söyleyen Çiner, Akıncı’nın içeriye nezaket göstermediğini, çoklu hükümet modelleri oluştuğunu belirterek, “Kakafoniye dçmüştü. Ülke yönetimi sekteye uğradı. Dışilişkilerde de kendi düşüncesine danışman ve müzakeciler atadı. Günün sonunda, ‘ben asla federasyon görüşmem’ söylemine götürüldü” diye konuştu.

Akıncı döneminde Türkiye’nin varlığını sulandıran bir Cumhurbaşkanlığı süreci yaşandığını kaydeden Çiner, “Federal çözümü düşünen de, milli üşünceyi barındıran da müzakereciler olmalıdır. Halkı yeni bir düşünceye sürüklenebin anlamı yok. Doğal kaynaklarımız var. Tüm ada üzerinde haklarımız olduğunu savunmuyoruz. Rumun da Girne suyunda hakkı yok. Kuzeye bakan her coğrafi bakış Türkiye’nin bir Türk devleti toprağıdır. Bunu sulandıracak her sistem bizi bozar” dedi.

Türkiye ile iyi ilişkiler kurulması gerektiğini dile getiren Çiner sözlerine şöyle devan etti:

“Benim vaadim Türkiye ile ilişkiler iyi olacak. İçeriye etkin müdahele olacak. Ben seçilirsem MDP mecliste temsil edilen bir parti olmadığı için, Akıncı’nın aldığı oylar gibi tüm düşüncenin oyları ile seçiliyorum demek olacak. Dışilişliler ve Türkiye konusu önemlidir. Müzakere masasındaki duruşumuz akılcıl duruş olacaktır. Başkanlık sistemi ülkeye getirilmelidir. Parlementer sistemin bizi bir yere götürmeyeceği açık. Federal çözümle görüşme masasına herkes oturmak zorunda ancak ben de bunu KKTC’nin tanıtılması üzerine kurgulayacağım. Halka güneyin, Türkiye’nin, Yunanista’nın, ABD’nin başkanlık sistemiyle yürütüldüğünü anlatmalıyız. Tek nefes ve tek sesten yönetim önemlidir. KKTC’nin tanıtılması esastır. Federasyon bizim için yalandır. Yıllardır bu yalana inanılıyor ama biz inanmıyoruz. Anayasa değişikliğine de evet diyeceğiz.”

MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner, bugün Türk Birliği günü olduğunu anımsatan Çiner, bu günün Türkçe konuşan ve aynı soydan gelen toplulukların bir arada olmasını tanımlayan bir kavram olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs’ın Kuzey tarafının kan ve canla alındığını vurgulayan Çiner, “Rauf Denktaş’ın ölüm yıl dönümü olan 13 Ocak, kuruluş yıl dönümümüz olarak 2017’yi seçtk. Logonun üzerinde Türk Mukavemet Teşkilatının kurt temsili var. Bizi faşist olarak değerlendirenler, Türk birliğinin ne demek olduğunu, yanlış anlayanlardır” dedi.  

Çiner konuşmasına şöyle devam etti:

“KKTC’de bu coğrafyada müslüman türkler yaşamaktadır. Soyumuz belli, dilimiz ve dinimiz bellidir. Güneye döndüğümüzde üç unsurunda farklı olduğunu görüyor ve anlaşma yapmaya çalışıyoruz. Türk Birliği, Türklüğe sahip çıkmak. Türk dilini konuşmak ve Türkün yaşadığı yerde haklarını savunmaktır. Bir şeyin altına girmek değildir. Birlikte yol alıştan bahsediyoruz. Kıbrıs Türk Halkı kimseye biat etmez. Kesinlikle herkes rahat olsun.”

2.tura farklı adayların kalması durumunda, federasyon görüşünü savunan herhangi bir adaya şahsı olarak oy vermeyeceğini aktaran Çiner, “Son ikiye sağ görüşünü ve sol görüşü temsil eden adaylar kalırsa bizim oylarımız bedava değildir. Federal düşünce sahibi olan Akıncı karşısına sağdan biri kalırsa gözümüzü kapatıp oy veririz diye bir anlayış yok. Bazen kar yağmurdan daha çok zarar verir. İkisi de sudur” dedi.

"CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEZSEM, ÖZERSAY OLSUN"

Çiner son olarak şu sözleri kaydetti:

“Halka demoktratik, müzakere heyetinde çoğulcul, farklı görüşlerin bütünleşeceği bir ürün üreteceği bir çalışma ekibiyle hizmet edeceği noktasında görüşümüz vardır.

Anayasaya bağlı değişiklik için evet diyoruz. Adaletin geç gelmesi de adalet değildir. Adalet uygulayacılarının da sayısının artması lazımdır. Ben seçilmezsem, müzakere masasına Özersay otursun.”

 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.