İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Tatar’dan Kıbrıs Rum tarafına: “Hiçbir şey bedelsiz değildir”

Tatar’dan Kıbrıs Rum tarafına: “Hiçbir şey bedelsiz değildir”

Ersin Tatar, Kıbrıs Rum tarafının, Türk tarafının iyi niyetli öneri ve yaklaşımlarına karşılık vermediğini ifade ederek, “artık bunun bir bedeli olacak” dedi.

Yayın Tarihi: 03/10/20 23:52
okuma süresi: 10 dak.
Tatar’dan Kıbrıs Rum tarafına: “Hiçbir şey bedelsiz değildir”

UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Kıbrıs sorununa ilişkin artık daha farkı formüllerin denenmesi gerektiğine vurgu yaparak, “KKTC bir yaşa gelmiştir. Bizim devletimiz var. Gerekirse BM parametrelerinde değişiklik talep ederiz. Bağımsızlık talep etmek her halkın hakkıdır. Kosova’da da bu oldu” dedi.

Cumhurbaşkanlığı makamına aday olan altı isim, Kıbrıs Postası TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan,“Kıbrıs Türkü Adayını Seçiyor - Seçim Özel” programına katıldı.

Kıbrıs Postası TV, moderatörlüğünü İrfan Batu’nun yaptığı Kıbrıs “Türkü Adayını Seçiyor - Seçim Özel” programına CTP Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, UBP Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Kudret Özersay, YDP Cumhurbaşkanı Adayı Erhan Arıkl, MDP Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Fuat Türköz Çiner ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş katılım gösterdi.

Adayların koltukları ve konuşma sıraları, program öncesi çekilen kurayla belirlendi.

Kura sonucu dördüncü sırayı alan UBP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar’a “Cumhurbaşkanı adayı olma kararını verirken diğer adaylardan farkınızın ne olduğunu düşünüyorsunuz?” ve “1974 Barış Harekatı itibariyle Kıbrıs konusunda verilmiş yapılan en büyük hata sizce ne?” soruları soruldu.

Tatar, bu sorulara yanıt vermeden önce, mevcut Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı’nın programa katılmamasına ilişkin konuşarak, “Akıncı’nın katılmaması kendi tercihi. Duyduğum kadarıyla Mağusa’ya gitmiş. Mağusa’yı; buraya tercih etmiş, bu onun kendi taktiridir” ifadelerini kullandı.

Tatar, şöyle devam etti:

“Ben 1960 doğumluyum, 60 yaşıma basmış vaziyetteyim. Kıbrıs sorununun her aşamasını yaşamış, 1960 hadiselerini hatırlayan ve hayatının her aşamasında Kıbrıs sorunu ile ilgilenmiş bir ‘dava adamı’ olarak kendimi tanıtabilirim.”

Üniversiteden mezun olduktan sonra pek çok uluslararası firmada çalıştığını, Genel Müdürlükler yaptığını, hem İngiltere’deki hem de Türkiye’deki kültürel derneklerde başkanlıklar yaptığını anımsatan Tatar, “Halk adamı olarak bu birikimi, siyasete girmekle devam ettirdim. Milletvekili oldum kendi çabalarımla, Genel Başkan oldum, sonra da Başbakan” ifadelerini kullandı.

Tecrübelerinin kendisini Başbakanlık görevine kadar getirdiğini ifade eden Tatar, “Bu süreçler yaşandıktan sonra büyük bir sorumluluk gündeme geldi; benim partimin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kararı ne olacaktı” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın söylemlerine işaret eden Tatar, “Türkiye ile gelinen nokta, ilişkilerimiz, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, UBP’nin bu seçimlerde bir aday göstermek durumunda olduğunu ortaya koymuştur” dedi

Bu süreçte, çatı aday konularının da konuşulduğunu ifade eden Tatar, “Benim partimin oybirliği ile aldığı kararla halkın karşısına aday olarak çıktım dedi.

Kıbrıs’ta artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini ifade eden Tatar, “ 50 yıldır hep federasyon konuşulmuştur, halk çok zamanlar kaybetmiştir. Rumların anladığı federasyonla bizim anlatmak istediğim federasyon arasında dağlar kadar fark vardır” ifadelerini kullandı.

Tatar, “Crans Montana sonrası bu işe son vermek gerekmektedir. Sayın Akıncı bana göre, benim gibi düşünenlere göre hata yapmıştır. Harita noktasına, sıfır asker sıfır garanti noktasına gitmek büyük bir hataydı” şeklinde konuştu.

Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in Crans Montana’ya ilişkin yaptığı açıklamalarında “Benim en büyük başarım, Türkiye’nin garantörlüğünü tartışmaya açmak ve harita almaktır” şeklinde ifadeler kullandığını belirten Tatar, “Bizim Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkmamız zorunluydu” dedi.

“Bundan sonra farklı süreçler denenmelidir” diyen Tatar, şöyle devam etti:

“Biz artık eskiden farklı olarak egemen eşitliğe dayalı bir sürece önem vermek durumundayız. Bunu kabul etmiyorlar mı? Zaten ada üzerinde iki devlet vardır. KKTC bir yaşa gelmiştir. Bizim devletimiz var. Gerekirse BM parametrelerinde değişiklik talep ederiz. Bağımsızlık talep etmek her halkın hakkıdır. Kosova’da da bu oldu.”

Panelin ikinci oturumunda Tatar, “Sayın Başbakan, siz Türkiye ile aynı görüşte birleştiğinizi artık iki devletli bir çözümü gündeme getireceğinizi söylüyorsunuz. Bu nasıl olacak? Bir de bütünlüklü çözümden koptunuz mu artık? Neden soruyorum? Çünkü Maraş’ın açılacağını söylüyorsunuz? Hidrokaroblarla ilgili bir komite kurulmasını öneriyorsunuz? Ne diyeceksiniz?” sorularını yanıtladı. Mevcut konjektörün değiştiğine dikkat çeken Tatar, Türkiye’nin 1974’te adaya barış için geldiğini ancak artık KKTC devletinin Türkiye için daha önemli bir noktaya geldiğini ifade etti. KKTC ile Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de örtüşen menfaatleri bulunduğunu vurgulayan Tatar, “KKTC artık daha büyük bir önem kazanmıştır” dedi. Tatar, “Yıllardan beri federasyon masada iken, ben ve UBP hiçbir zaman içimiz rahat olmadı. Bu süreçlerde dünyanın baskısı, Türkiye’nin hassasiyetleri vardı. O federasyon süreci yaşandı, her yaşandığında ben ve benim gibi düşünenler heyecan yaşadık ‘olur ise ne olacak adadaki varlığımızın akıbeti ne olacak’ diye. Türkiye AB’ye girdikten sonra buradan çekilme noktasına gelecek mi, bunları düşündük” şeklinde konuştu. “Ben artık şu anda çok rahatım” diyen Tatar, “Crans Monta’da süreç çökmüştür, söylenenler söylenmiştir. Sayın Akıncı’nın tekrardan bunu gündeme getirmesi ve orada söylediklerinin aksine kalınan noktadan devam edileceği yönünde görüş belirtmesini reddediyoruz” dedi. “Şimdi bize fırsat gelmiştir, kendi devletimizi savunabileceğiz” diyen Tatar, “Zaten iki devlet vardır, zor olan devletin ortadan kalkmasıdır. Kıbrıslı rumların federasyondan anladığı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı ve bizi onun içine sokmak, bambaşka bir maceraya sürüklemek” şeklinde konuştu. Tatar, “Bizim bütünlüklü bir çözümden anladığımız, iki devletli bir çözümdür” diyerek, Kıbrıs Rum tarafına seslendi: “Madem ki Türk tarafının iyi niyetli yaklaşımlarına, önerilerine karşılık vermediniz, artık bunun bir bedeli olacak. Hidrokarbon noktasına, Maraş konusunda Türkiye ile adımlar atılacak. Hiçbir şey bedelsiz değildir.” “Kendi devletimize sahip çıkacağız” diyen Tatar, “KKTC’nin tanınmasına kadar verilecek bir mücadele başlatılmıştır. Bu sürecin bir noktada başlaması lazım. Kosova’da olduğu gibi, Tayvan’da olduğu gibi; çok örnekleri var” şeklinde konuştu. 2010 yılında, Uluslararası Adalet Divanı’nın “bağımsızlık beyanı bir ihlal değildir” yönünde açıklaması bulunduğunu anımsatan Tatar, “Bizim gibi halklar her zaman bu hakka laiktirler. Hak arayışlarında aksilik olmaz. Yeter ki biz bir bütün olalım. Kıbrıs Türk halkı bir bütün değildir” dedi. Tatar, bu seçimin “referandum niteliğini taşıyabileceğini” ifade ederek, “Halk iyi bakması, yolumuzun, devlete sahip çıkma yönünde olması lazım” şeklinde konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.