Ersin Tatar: "Egemen eşitlik temelindeki bir anlaşma iradenin ta kendisidir"

Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Ersin Tatar, BRT'de yayınlanan Seçim2020 programında ikinci tur öncesi açıklamalarda bulundu...

YSK’ya önemli bir görev düştüğünü ifade eden Tatar, “Mühür olayı sıkıntı yaratıyor. 5 bin kişinin oyları ilk turda geçersiz oldu. Oy pusulasına tek bir kez mühür vurması lazım” dedi.

Pandemi nedeniyle de vatandaşın sandığa gitme konusunda tereddütü olduğunu dile getiren Tatar, “Bu Pazar seçime katılımın çok daha fazla olmasını temenni ediyoruz. 100 bine yakın insan seçime gitti, herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Vatandaşlarımız, pandemiden dolayı tereddüt etmesin. Cumhurbaşkanlığı seçimi 5 yılda bir yapılıyor. 5 yılda yapılan bir seçime vatandaşın iradesini yansıtması lazım” diye konuştu.

“MAĞDUR EDEBİYATI YAPILDI”

Seçim döneminde ‘Türkiye’yi sevenler ve sevmeyenler’ ayrımının ortaya çıkması hakkında konuşan Tatar, “Bu konuyu ortaya çıkaranlara sormak lazım. Bir takım iddialarla gerginlik yaratıldı. Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz iki kardeş devlet esasına dayalıdır. Türkiye seçime karışıyor gibi iddialar, dünyanın duyacağı şekilde, yüksek sesle konuşuld. Türkiye’ye haksızlık yapıldı. Mağdur edebiyatı yaratıldı” dedi.

Akıncı’nın halkı cepheleştirdiğini ifade eden Tatar, Cumhurbaşkanının herkesi kucaklayabilmesi gerektiğini dile getirdi.

Federasyona dayalı bir çözüm için Crans Montana’da kalınan yerden devam edilmesi durumunda hiçbir şeyin değişmeyeceğini kaydeden Tatar, “Bu nedenle yeni bir anlayış diyerek, alternatiflerin masaya gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Kıbrıslı Türklerin Annan Referandumuna ‘evet’ demesine rağmen yıllarca büyük haksızlığa uğratıldılar” sözlerini anımsatan Tatar, federasyon şansının yitirildiğini kaydetti.

“KIBRIS MESELESİ TÜRKİYE İLE YÜRÜTÜLEN MÜŞTEREK BİR DAVADIR”

Kıbrıs meselesinin yıllardır Türkiye’yle yürütülen ulusal dava olduğunu söyleyen Tatar, “Bu yüzden Türkiye’yle konuşmak zorundayız. Müşterek bir dava olduğu için beraber bu işi yürütmeliyiz” dedi.

Rumların statükonun devamını istediğini dile getiren Tatar,  “Egemen eşitlik temelinde bir anlaşma iradenin ta kensidir. Ben irademi Rumla paylaşmak istemiyorum. Federasyon isteyenler iradeyi paylaşma anlayışında” diye konuştu.

Dünyada KKTC’yi tanıyan tek devletin Türkiye olduğunu, bu nedenle Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin iradesine saygı duymaması gibi bir durumun olmadığını anlatan Tatar, “Türkiye irademize duyuyor. İçişlerimize karışmıyor, bütçe yapımıza karışmıyor, sadece yardım da bulunuyor. Bizim taleplerimiz doğrultusunda irade ayakta durabilsin diye katkı yapıyor” dedi.

Tatar, “Dünyanın bize yaptığı haksızlıklara baktığımızda, esas bize engel koyan Güney komşularımız ve onların vetosuna bağlı olan dünyadır. Türkiye bizim ayakta durabilmemiz için her türlü fedakarlığı yapmaktadır” dedi ve şöyle devam etti:  

“FEDERAL SÜREÇ TUZAKLARLA DOLU”

“Federal süreç tuzaklarla doludur. Bu kadar yıldır yapılan müzakerelere rağmen bir noktada anlaşmaya varılamadı. Demek ki sürecin sonunda hayır yok. Rum bırakın toprağı, siyasi eşitlik temelinde bir anlaşmayı dahi kabul etmiyor. Ne zenginliği, ne yetkiyi paylaşmak istemiyor. Federal bir anlaşmadan üniter yapıya giden süreç bizi tehlikeli bir yapıya sokar. Bu tehlikelerden halkımızı korumaya çalışıyoruz.

Federal temeldeki anlaşmadaki statüyle, devletini, egemenliğini kaybettikten sonra, halk olarak azınlık noktasına gelirsek, uluslararası hukuk malımıza mülkümüza kadar girebilecek. Çünkü tapu bile sorgulanabilecek. Sırf uluslarası hukukun içine gireceğiz diye KKTC’nin 40 yıldır yaptıklarını sorgulatmayız. Uluslararası hukuka saygılıyız ama kendi devletimize, kendi insanımıza da sahip çıkıyoruz. Halk olarak devletimize sahip çıkmaktan başka çaremiz yok. Rum illa federasyon diyebilir. Ancak yanyana yaşayan iki devlet de ciddi anlamda seslendirilmiştir. Bu zamana kadar ne değişti de federasyon diyorsunuz? Federasyon denen olay Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamıdır. Kuzeydeki yapı bir gün bile tanınmadığı için yok hükmündedir. Federasyon tuzaktır, büyük bir oyundur.”

“TÜRKİYE’NİN MARAŞ DESTEĞİNİN BİR NEDENİ DE TAZMİNAT KONUSU”

Maraş adımıyla ilgili de konuşan Tatar, “Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden mallarını iade etmezseniz, milyarlarca dolar tazminatla karşı karşıya gelirsiniz. Maraş’ın kademeli olarak açılması için Türkiye’nin verdiği desteğin bir nedeni de bu tazminat konusudur. Maraş’ta Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden eski sahiplerine mallar iade edilecek. Malını alan ister kendi işletir, ya da devreder. İnsan hakları bakımından doğru bir adım atıyoruz” diye konuştu.

BM’nin ezip geçilmediğini aktaran Tatar, ufukta bir çözüm olmadığı için, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bağlı olarak, Maraş adımının atıldığını söyledi.

Toplumsal barışa önem verdiğini kaydeden Tatar, Kıbrıs meselesinin özünü ve ruhunu iyi bildiğini belirterek, "Kıbrıs Türk halkının haklı çıkarlarını en iyi şekilde savunacağımı halkımla paylaşıyorum" dedi.

Kudret Özersay’ın ikinci tura kalması, kendinin kalmaması halinde her zaman destek vereceğini dile getirdiğini aktaran Tatar şöyle devam etti:

 “O hiçbir zaman bunu diyemedi. Birlikte hükümet ettik. Türkiye ilişkileri, Kıbrıs politikası, Doğu Akdeniz konularında hep aynı şeyleri söyledik. Neticede o desteği hakederdim diye düşünüyorum. Uyumlu bir hükümet süreci geçirdik. Maraş ve İmar Planı konusunda sıkıntı yaşadık. Ancak politikaları örtüşen partilerin bu duruma gelmesi hoş değildir. Kırgın değilim. Ancak HP’de çoğunun beni desteklediğini biliyorum.”