Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay: “Ersin Tatar vekalet vermeyince bütçe de sıkıntıya girdi”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Ersin Tatar’ın Başbakanlık vekaletini vaktinde vermemesi nedeniyle hali hazırda aşağı çekilmiş olan bütçenin Meclise gelemediğini anlattı.

Uluçay, “Sayın Tatar bakanlardan birini görevlendirmiş olsaydı Ekim ayında konu netleşirdi: Kurultayda sonuç vermeyince kayıp zaman arttı. Bu görevlendirme ilk günden verilebilirdi” dedi.

BRT ekranlarında konuşan Uluçay, şöyle dedi:

“Başbakanın vekalet konusunu önceden sorun olarak çözülmesi gerektiği kendisine iletildi... Sonraki süreçte bugün 1 buçuk hafta görevlendirme sonrası tamamlandı. 1 buçuk hafta da UBP kurultayı ile geçti… Sayın Tatar bakanlardan birini görevlendirmiş olsaydı Ekim ayında konu netleşirdi. Bütçede Ağustos için belirlenen rakamlar değişti ve aşağı çekildi. Giderler kısıldı. Bu durum kurumlara da bildirildi. Harcama kalemlerimizi mümkün mertebe kıstık. O gün eğer vekalet verilseydi bütçe de meclise gelecekti. Kurultay da sonuç vermeyince kayıp zaman arttı. Bu görevlendirme ilk günden verilebilirdi."

 “MECLİS’İN ÇALIŞTIRILMASI İÇİN 26 SAYISI GEREKMEKTEDİR”

“Meclis’ten güvenoyunu alabilecek bir hükümetin oluşması gerekmektedir. Güven oylaması bizde oylamaya katılan vekillerin bir fazlası yeterlidir. Dolayısıyla güven oylamasında illaki 26’ya ihtiyaç yoktur. Ama Anayasının verdiği yetki ve hükümet kurma ile görevlendirilen herhangi bir siyasi partinin milletvekili veya ilgili partinin başkanı o görevi aldıktan sonra elbette hem Meclis’in faaliyetlerinin yürütülebileceği bir hükümetin oluşumu hem Meclis’in çalıştırılmasına dönük ki buna 26 sayısı gerektirmektedir. O yüzden 26 sayısına ulaşması gereken bir hükümet formülünü..."

“ERKEN ERKEN SEÇİME GİTMENİN GEREKSİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

“Aslında içinde bulunduğumuz dönemde ve koşullarda genelde halkımızın beklentisi erken zamanda bir seçime gitmek değil…. Bence de aslında erken erken seçime gitmenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Azınlık hükümeti kurulacaksa ve erken erken bir seçim öngörülecekse ki Ocak ayı deniliyor. Buradan bir kaç sıkıntı da beraberinde geliyor. Birincisi; Erken erken seçim takvimi de açıklayacaksanız mutlaka bir hükümetin kurulması gerekiyor. Hükümet sadece şuan çönümüzde duran faaliyetlerin yürütülmesi açısından değil aynı zamanda bir erken seçime gidilecekse yine bir hükümetin oluşması gerekiyor. İkincisi; Erken genel seçime gidilecekse bununla ilgili Meclis’ten karar alınması gerekiyor ve mutlaka 26 sayısının üstünde olması gerekiyor. O yüzden bu sayılarla azınlık hükümeti oluşturulacaksa bunların da mutlak süratle dikkate alınması gerekir.

“BU MECLİS’TEN HÜKÜMET ÇIKAR”

“Meclis’te aritmetiğe baktığınızda bu Meclis’ten hükümet çıkar. Yani erken erken bir seçime gitmeye gerek yoktur. Çünkü Ocak ayında bir seçim ilan etmeniz şuan içinde bulunduğunuz sıkıntıları giderecek zamanı kendi kendinize bu ülkeye tanımamış anlamına gelir. Bütçenin geçmesi gerektiğini hepimiz söylüyoruz ama bu konuda ona da zaman tanımamış olursunuz."

“BÜTÇENİN POZİSYONU AZINLIK HÜKÜMETİ ÇERÇEVESİNDE ZORA GİRECEKTİR”

“Eğer bir azınlık hükümeti olacaksa elbette bu azınlık hükümetine kimler destek verecek. Milletvekili sayısı ne kadar olacak bunlar önemlidir. Bütçenin pozisyonu azınlık hükümeti çerçevesinde zora girecektir. Bunu net olarak söyleyim. Meclis’in erken seçim karar alma süreci nasıl olacak? Dolayısıyla bütün bunları öngörmesi gerekiyor UBP’nin. Açıkcası UBP’nin böyle bir sürece gireceğini tahmin etmiyorum."

“AZINLIK HÜKÜMETİNDE ÖNGÖREMEDİĞİMİZ ZORLUKLAR ÇIKACAK”

“Şuan öngörebildiğimiz zorluklardan bahsediyoruz. Bir de öngöremediğimiz zorluklar çıkacak. Yani Meclis’in toplanamaması da böyle bir durumda mümkündür. Hiç Meclis toplanamazsa nasıl olacak süreçler? Dolayısıyla Cumhurbaşkanı sunulan azınlık hükümetindeki bakanlar kurulu listesini kabul ettikten sonra hükümet kurulmuş oluyor. Güven oylaması ile ilgili prosedür onun dışında Meclis’te yürütülen bir prosedür. Meclis’teki prosedür sonucunda güven oyu alınmazsa eğer hükümet kurulmamış oluyor."

“ŞUAN KONUŞULAN OLASI AZINLIK HÜKÜMETİNDE KOMİTELERDE ÇOĞUNLUK SÖZ KONUSU OLMAYACAK”

“Komitelerin oluşması da hükümete göre oluşur. Komitelerde hükümet çoğunluğu olması gerekir. Şuan konuşulan olası azınlık hükümetinde komitelerde çoğunluk söz konusu olmayacak. O yüzden bütçe komiteden geçmeyince nasıl Genel Kurul’un gündemine gelecek? Yani bunlar hep şuan günü gelsin bakarız diye planlayabileceğimiz hususlar değil."

“AZINLIK HÜKÜMETİ DENİLEN BU FORMÜLDE MİLLETVEKİLİ OLARAK DESTEK SAYISI 25’DİR DİYEMİYORSUNUZ”

"Şuan baktığınız zaman UBP, YDP ve DP ile hükümet kuracağım diyorsa bu sayının 25 olup olmayacağı net değil. Çünkü Sayın Hüseyin Özgürgün yurtdışındadır. UBP şuan 19’dur. DP içerisinde kimin destek vereceği sorusu net değildir. Bununla ilgili konuşmalar, ifadeler var. Şuan bu üçlü hükümet formülünde ve azınlık hükümeti denilen bu formülde milletvekili olarak destek sayısı 25’dir diyemiyorsunuz. Ben şuan 25 olacağını görmüyorum. Sayın Özgürgün gelse dahi yine sayı 25 olmaz…"

“ÖZGÜRGÜN’ÜN İSTİFA DİLEKÇESİNİ GENEL KURUL’DA GÖRÜŞTÜRECEĞİM..BU BENİM GÖREVİM”

“Bizim yasalarımıza göre sayın Hüseyin Özgürgün yurtdışında iken Meclis’e mazaret ve rapor gönderdi.Bunları gönderdiği sürece de Meclis’in bunu dikkate alması gerekiyor. Biz bunları dikkate aldık. Aldık aldık ne güne kadar? Sanırım Ağustos ayının sonlarında Sayın Hüseyin Özgürgün Meclis’e istifa dilekçesini yolladı. Milletvekilinden istifa edeceğine dair istifa dilekçesini yolladı. Biz şimdi hükümet kurulur kurulmaz Meclis yönetimini biz devretmeden ben bu istifa dilekçesini Genel Kurul’da görüştüreceğim. İstifa dilekçesi Genel Kurul tarafından kabul edilirse istifa etmiş sayılıyır. Genel Kurul toplanırsa oraya getireceğim. Ben görevi teslim etmeden bunu Divan ile de anlaştık. Parti başkanları toplantısında da kendilerine de aktardım. Meclis yönetiminin seçimini mutabakatla yeni hükümetin oluşumundan sonrasına bıraktık. Aynı zamanda sayın Hüseyin Özgürgün’ün istifa dilekçesi var. Bunu da Meclis yönetimi seçiminden önce Genel Kurul’un gündemine getireceğimi kendilerine söyledim. Bu benim görevim. İstifayı kabul edip etmeyeceğine Genel Kurul oylamayla karar verecek."