İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

CTP: “Ben yaparım olur tavrı uluslararası bağlamda da gösterilmeye çalışıldı”

CTP: “Tek taraflı hamlelere karşı güçlü bir uyarıdır”

CTP’den yapılan yazılı açıklamada “Uluslararası hukuka uygun açılmayan Kapalı Maraş uluslararası yatırım çekmeyeceği gibi, Kıbrıslı Türklerin uluslararası ilişkilerinin gelişmesine de katkı koyamaz. Sadece fetih zihniyetin kendini tatmin etmesine yarar” dendi.

Yayın Tarihi: 24/07/21 16:35
okuma süresi: 5 dak.
CTP: “Tek taraflı hamlelere karşı güçlü bir uyarıdır”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Maraş açılımına ilişkin BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan kınama ve açıklamalara dikkati çekerek, Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir ve kapsamlı çözüm yönünde atılması gereken adımların, Güvenlik Konseyi’nin çözüm ile ilgili kararlarında belirtildiğine işaret etti.

CTP’den yapılan yazılı açıklamada “Uluslararası hukuka uygun açılmayan Kapalı Maraş uluslararası yatırım çekmeyeceği gibi, Kıbrıslı Türklerin uluslararası ilişkilerinin gelişmesine de katkı koyamaz. Sadece fetih zihniyetin kendini tatmin etmesine yarar” dendi.

Uluslararası iradenin, siyasi eşitliğe dayalı, adil, kalıcı ve kapsamlı bir Federasyon konusundaki güçlü duruşunun Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemli olduğuna vurgu yapan CTP açıklamasında, Kapalı Maraş konusunda atılacak adımların çözüm sürecinin önüne geçmemesi, BM ile mutlaka istişare edilerek değerlendirilmesinin sürekli gündeme getirmelerine rağmen ‘ben yaparım olur’ tavrı ile uluslararası bağlamda da hareket edilmeye kalkıldığını öne sürüldü.

CTP, “Kıbrıs sorunu gibi hassas dengeler üzerinde ilerleyen uluslararası bir konuda, herkesi bu tür maceracı adımlardan vazgeçmeye davet ederiz” vurgusu öne çıktı, çözümün “siyasi eşitlik temeli güçlendirilmiş, kalıcı ve kapsamlı federasyon” olduğu kaydedildi.

İşte CTP tarafında yapılan yazılı açıklama;

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlığı, 23 Temmuz 2021 tarihinde kapalı Maraş’la ilgili yapmış olduğu açıklama ile Kıbrıs sorununun uluslararası niteliğini ve kapsamlı çözümü ile ilgili atılması gereken adımların çerçevesini bir kez daha ortaya koymuş, ilgili tarafları uyarmıştır. Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir ve kapsamlı çözüm yönünde atılması gereken adımlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çözüm ile ilgili kararlarında belirtilmiştir. Halkların görüşleri ile oluşmuş olan bu kararlar, adil ve kalıcı bir çözüme gidecek olan yolu da ifade etmektedir.

Yapılan açıklamada, Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’ta federal çözümle ilgili Genel Sekreter’in çabalarına destek belirterek siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonun Kıbrıslıların isteklerine uygun adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm taahhüdünü teyit ettiği belirtilmiştir. Uluslararası iradenin, ‘siyasi eşitliğe dayalı, adil, kalıcı ve kapsamlı’ bir Federasyon konusundaki güçlü duruşu Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemlidir.

“BEN YAPARIM OLUR TAVRI ULUSLARARASI BAĞLAMDA DA GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILDI”

Kapalı Maraş konusunda atılacak adımların çözüm sürecinin önüne geçmemesi, Birleşmiş Milletler ile mutlaka istişare edilerek değerlendirilmesi sürekli gündemde tuttuğumuz bir konu olmasına karşın, malum zihniyet iç siyasetteki ‘ben yaparım olur’ tavrını, uluslararası bağlamda da göstermeye kalkmış, uyarılarımızı göz ardı etmiştir.

“TEK TARAFLI HAMLELERE KARŞI GÜÇLÜ BİR UYARIDIR”

Uluslararası hukuka uygun açılmayan Kapalı Maraş uluslararası yatırım çekmeyeceği gibi, Kıbrıslı Türklerin uluslararası ilişkilerinin gelişmesine de katkı koyamaz. Sadece fetih zihniyetin kendini tatmin etmesine yarar. BM Güvenlik Konseyinin Maraş ile ilgili Ekim 2020 tarihli pozisyona geri dönme çağrısı dikkate değerdir. Bu çağrı, Kıbrıs sorunundaki tüm dengeleri yok edici tek taraflı hamlelere karşı güçlü bir uyarıdır.

“FETİH ZİHNİYETİ ADIMLARIN ZARARINI HALKLAR GÖRMEKTEDİR”

Bugün, Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlükten kaynaklanan nedenlerle yaşadığı büyük mağduriyetin bedeli maceracı, dünyadan kopuk adımlar nedeniyle daha da artmıştır. 

Diplomasiden uzak, dünya devletleri ile ilişkileri berhava edecek şekilde atılan bu ve benzeri fetih zihniyeti adımlarının zararını halklar görmektedir. Kıbrıs sorunu gibi hassas dengeler üzerinde ilerleyen uluslararası bir konuda, herkesi bu tür maceracı adımlardan vazgeçmeye davet ederiz. Adada elde edilecek olan adil bir çözümün yolu ve yöntemi bellidir. O da siyasi eşitlik temeli güçlendirilmiş, kalıcı ve kapsamlı federasyondur. BM Güvenlik Konseyi kararlarının bu yöndeki güçlü vurgusu, gerek adamız gerekse bölgemiz açısından son derece önemlidir.

“TARAFLARI BM GÜVENLİK KONSEYİNİN ÇÖZÜM İLE İLGİLİ KARARLARINA DÖNMEYE DAVET EDERİZ”

CTP olarak, bu kritik aşamada, tüm tarafları sağduyuya, ortak zemin olan BM Güvenlik Konseyinin çözüm ile ilgili kararlarına dönmeye;  bu bağlamda adil, kalıcı bir çözüm için çalışmaya davet eder, siyasi eşitliğe dayalı bir çözümün gerek Ada gerekse bölge halklarının tek çıkar yolu olduğunun altını çizeriz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Kuzey Kibrisli24/07/21 17:14
Hade be ordan sizda? Maraş da Maraş…. Yahu eskiden Maraş’ta yaşayan rumlar bile sizin kadar zırlamadı bu meselede…. Yok diplomasi yok BM cart curt…. İnsan hakları hukuk ağzınızdan düşmez. Peki Maraşın tam karşısında Suriye ve Filistin var. Nerede bu BM? Nerede bu Güvenlik Konseyi? Nerede sizin insanlık ve hukuk değerleriniz? Hade Suriye, Filistin bize çok uzak deylim… Maraşın 5-6 km kuzeyinde DAÜ kampüsünün dibinde Gazimağusanın en cafcaflı gençlerin hayatını yaşadığı yerin göbeğinde 1960lı yıllardan kalma Maraştan daha döküntü bir BM kampı var. Neyi gözetler onlar orada? Ne iş yaparlar? Gereksizler… Bu çok gıymatlınız BM hiç bizi adam yerine goyup sordu mu görev süresini uzatırken? DAÜ de toplumlar arası silahlı çatışma mı var da tam dibinde askeri BM kampı 1960lar kafası ile muhafaza edilir? Gitsinler sınıra bir yere kursunlar kamplarını… Ki buna da gerek yok. Yakın coğrafyada Suriye ve Filistin dramları yaşanır orası daha acil değil mi? Açın ağzınızı da bir defa bu konuya değinin duysun sizi gıymatlınız BM şu ağzınızdan düşürmezsiniz…. Yapabilirsiniz?