Benter: “İngiltere, yılda 2 bin 230 Sterlin kira ödüyordu”
İngiltere ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Taşınmaz Mal Yasası kapsamında Evkaf‘a kira ödediğini ifade ederek, “Madem Kapalı Maraş vakıf malı değil, o zaman neden İngiliz İdaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti yıllarca kira ödedi?” diye sordu.
Katıldığı bir televizyon programında Kapalı Maraş konusunda açıklamalarda bulunan Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, İngiliz İdaresi‘nin geçmiş uygulamalarına değindi.
1944 yılında İngilizlerin taşınmaz mal yasasını geçirdiğini, bu yasa kapsamında Kapalı Maraş toprakları da dahil olmak üzere toplam mal varlığı için Evkaf‘a 1944-1959 arası yılda 2230 £ kira ödediğini, hatta bu kiralardan elde edilen gelir ile çeşitli okullara katkı sağlandığını belirtti.
Kıbrıs Cumhuriyeti‘nin de aynı kira uygulamasını devam ettirdiğini ifade eden Benter, “Madem Kapalı Maraş vakıf malı değil, o zaman neden İngiliz İdaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti yıllarca kira ödedi?” diye sordu.
Diğer İÇ HABERLER
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kuzey Kibrisli05/08/21 14:00
Bu iddiaların iyi hazırlanıp ortay konulması lazımdır. Aynı İngiliz Batı Anadoluyu işgal etmek için maşa diye kullandığı Yunanlıları sefalete ve rezilliğe sürükledikten sonra birçok Yunanlı aileyi 1920’lerin ikinci yarısı ile 1930’ların ilk yarısında Kıbrısa iskan etti. Aynı şekilde 1940’lı yıllarda da 2. Dünya Savaşı nedeni ile kendine yakın bulup güvendiği birçok Yunanlı aileyi de Kıbrıs’a yerleştirdi. Hatta o dönemde adayı onlara vereceğini söyleyerek umut dağıttığını birçok kitap yazmaktadır… Ben kendi adıma 74 öncesinde evimde asılı bulunan Atatürk resmine hüzün ve saygı ile bakıp “Kemal Paşa” diyerek iç geçiren en az 3-4 tane yaşını almış İzmir mübadili komuşum olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Diyeceğim o ki bu insanlar durup dururken buralarda iyi bir hayat seviyesine, mal ve mülke sahip olabilmeleri önce İngiliz idaresinin sonra da gasbettikleri devletin imkan ve korumasında refaha ulaşmaları hiç de yabana atılabilecek bir ihtimal değildir….