İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

BM İnsan Hakları Uzmanları: Kayıp şahıslar konusunun ivedilikli çözümü adanın geleceği için şart

BM İnsan Hakları Uzmanları: Kayıp şahıslar konusunun ivedilikli çözümü adanın geleceği için şart

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Uzmanları, Kıbrıs’taki kayıp kişilerin yakınlarının haklarının yerine getirilmesi için “daha hızlı ilerleme” kaydedilmesi gerektiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 12/04/22 16:41
okuma süresi: 9 dak.
BM İnsan Hakları Uzmanları: Kayıp şahıslar konusunun ivedilikli çözümü adanın geleceği için şart

Kıbrıs’ta kayıp kişiler konusunun siyasileştirilmemesinin ve konunun tamamen bir insan hakları ve insani konu olarak ele alınmasının önemine işaret eden BM uzmanları, adadaki iki lidere Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına yönelik desteklerini devam ettirmeleri çağrısında da bulundu.

Geçen hafta salı günü Cenevre’den Kıbrıs’a gelerek adanın her iki tarafında kayıp kişilerle ilgili temaslarda bulunan “BM Zorla ya da Rıza Dışı Kaybedilmeler Hakkında Çalışma Grubu” heyeti, bugün adadaki temaslarını tamamlamalarının ardından basın toplantısı düzenledi.

Lefkoşa’da ara bölgede Dayanışma Evi’nde yer alan basın toplantısında, BM Çalışma Grubu Heyeti Başkanı ve Raportörü Luciano Hazan, Heyet Başkan Yardımcısı Aua Balde ve üye Henrikas Mickevicius, adadaki temasları ve çalışmalarından elde ettikleri ön bulguları paylaştı.

Uzmanlar, özellikle zorla kaybedilmeler kapsamında mağdurların hakikat, adalet ve onarım hakkı, hafızanın korunmasına yönelik çabalar ve zorla kaybedilmelerin önlenmesine yönelik önlemlere odaklanarak, Çalışma Grubu’nun yetki alanına ilişkin konularda adada incelemelerde bulundu. Heyet ayrıca, adanın bazı bölgelerine saha ziyaretleri de yaptı.

LUCIANO HAZAN

Basın toplantısında ilk sözü alan Luciano Hazan, heyetin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) davetiyle geçen salı günü Kıbrıs’a ziyarette bulunarak, adanın her iki tarafından yetkililer, Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK), kayıp şahıs yakınları, sivil toplum örgüt temsilcileri, BM yetkilileri ve diğer ilgili paydaşlarla görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Hazan, Kuzey’deki temasları kapsamında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve danışmanları, kayıp şahıs yakınları, insan hakları savunucuları, akademisyen ve hukukçularla sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yaptıklarını bildirdi.

Hazan, heyetin ziyaretinin, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin resmi verilerine göre Kıbrıs’ta 1963/64 ve 1974 olayları sırasında kaybolan 2 bin 2 kayıp kişiden 776 Kıbrıslı Rum ve 201 Kıbrıslı Türkün hâlâ kayıp olmasından dolayı olduğunu belirtti.

Heyetin Kıbrıs’taki temasları kapsamında elde ettiği ön bulgularla ilgili bazı bilgiler paylaşan Hazan, Çalışma Grubu çalışmaları sonucunda yazacakları kapsamlı raporun eylül ayında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne sunulacağını söyledi.

“KŞK İYİ ÖRNEK”

Hazan, heyetin adadaki ön izlenimlerinden birinin Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına ilişkin olduğunu ifade ederek, iki toplumlu tecrübeyle Kayıp Şahıslar Komitesi’nin “iyi örnek” teşkil ettiğini söyledi. Hazan, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin iki toplu ekibinin sahadaki kazı çalışmalarını yerinde izleme olanağı bulduklarını da söyledi.

Komitenin çalışmaları neticesinde KŞK listesinde yer alan 2 bin 2 kayıp kişiden yarıdan fazlasına ulaşılarak, bu kayıpların kimliklendirildiğine işaret eden Hazan, Çalışma Grubu’nun, adadaki iki liderin, BM ve uluslararası donörlerin Kayıp Şahıslar Komitesi’ne desteğinin devam etmesi umudunu dile getirdi.

Hazan, BM heyetinin; Kayıp Şahıslar Komitesi’nin süregelen çalışmaları sayesinde elde edilen önemli başarıları takdir ederken, son yıllarda, arama çalışmalarının yavaşlamış olduğu ve önemli zorluklar hâlâ sürdüğüne dair birtakım bilgiler aldıklarını da belirtti. Hazan, şöyle konuştu:

“Bildiğiniz gibi 1963/64 ve 1974 olaylarından sonra yıllar geçti ve birçok kayıp yakını sevdiklerinin akıbetini ve nerede olduklarını bilmeden hayatlarını kaybediyor. Birçok aile yakını ile görüştük ve bu sürecin yavaşlamasından duydukları hayal kırıklığını dile getirdiler. Ayrıca görüşmelerimizde kayıplarla ilgili bilginin bulunduğu ancak bunların etkin bir şekilde değerlendirilmediği yönünde bilgi aldık. Ve özellikle, siyasi ya da bazı başka nedenlerin; belirlenen bir alanda araştırmanın yapılmasının ilerletilmesine ilişkin kararlarda önemli rol oynadığına dair bilgiler aldık. Bu, Çalışma Grubu için endişe verici konudur çünkü bu durum arama sürecini etkiledi ve etkilemeye devam etmektedir. Biz ayrıca, siyasi nedenler ya da güvensizlik nedeniyle olası toplu gömü alanlarına ilişkin gerekli bilgilerin taraflar arasında paylaşılmadığı yönünde bilgi aldık.”

Hazan, “Bu bakımdan BM Çalışma Grubu, Kıbrıs’taki kayıp kişiler konusunun siyasileştirilmemesinin gerekli olduğunu ve bu konunun tamamen bir insan hakları ve insani konu olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor” dedi.

Luciano Hazan, kayıplarla ilgili çalışmalarda daha etkili sonuçların, “ilgili tüm paydaşlar arasında bu konunun çözümü için etkin iş birliği ve kayıplar ve kayıp yakınlarının haklarına öncelik verilmesi için kayıtsız şartsız bir taahhüt ile mümkün olabileceğini” belirtti.

Hazan ayrıca, Kıbrıs’ta yaşanan olaylar sırasında askeri ya da polis mevcudiyeti bulunduran ülkelerin ve organizasyonların arşivlerindeki bilgilere ulaşımda yaşanan eksikliklerin aşılması gerektiğine işaret ederek, “Kayıp Şahıslar Komitesi’nin davet edilerek, bu bilgilere ulaşması önemlidir” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nin Kayıp Şahıslar Komitesi’nin gecikmeksizin olası gömü alanlarına ilişkin bilgilere ulaşmasına için tüm taraflara iş birliklerini sürdürme çağrısında bulunduğu kararını da hatırlatan Hazan, “Kayıp Şahıslar Komitesi’nin adanın kuzeyindeki askeri alanlara artan ulaşımını memnuiyetle karşılarken, Türk askeri yetkililerine adanın kuzeyindeki alanlara ve arşivlere Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ulaşımına imkan tanıması çağrımızı yineliyoruz” dedi.

AUA BALDE

Aua Balde basın toplantısında yaptığı konuşmada, Çalışma Grubu’nun yetki alanında olan “hakikat” konusundaki ön tespitlerine ilişkin bilgi vererek, “Biliyorsunuz ki kayıplarla, spesifik olarak zorla kaybedilmelerde, ailelerin sevdiklerinin akıbeti ve nerede olduklarına dair bilgilerle desteklenmesi önemli bir sorundur… Kıbrıs’ta bu açıdan kendine has bir durum vardır; kişilerin kayıp olmasının üzerinden çok uzun yıllar geçti ve bu da Kayıp Şahıslar Komitesi’nin şu an yapmaya çalıştığını, aileleri desteklemesine yardımcı olmasını zorlaştırıyor” dedi. 

Balde, adadaki ilgili tüm paydaşlarla, bilhassa kayıp kişilerin ailelerle görüşmelerinde, birçok kayıp yakınının hâlâ sevdiklerinin akıbeti ve nerede olduklarını bilmediklerini dile getirdiğine işaret ederek, bunun hem kayıp yakınları hem de Çalışma Grubu için “endişe konusu” olduğunu belirtti.

Aua Balde, “Tüm kayıp yakınlarının ızdırabına ve acısına nihayetinde bir son vermek için güvensizlik ve kızgınlığı geride bırakmak gereklidir. Yeniden uzlaşmayı ve toplumsal dayanışmayı hedefleyen, özellikle bu iki toplumlu olan, inisiyatifler ve faaliyetler etkin bir şekilde desteklenmelidir” yönünde Çalışma Grubu’nun görüşünü paylaştı.

Balde ayrıca, heyetin Kıbrıs’ta özellikle sivil toplumla, “gerçekleri söyleme mekanizması” kurulması hakkında görüşmeler yaptıklarına da işaret ederek, bunun kaybedilmelerle ilgili olaylar ve hakikatlerin açıklığa kavuşmasını sağlayabileceğini belirtti. 

Balde, “Neredeyse görüştüğümüz tüm paydaşlar; mağdurlar, yakınları ve toplum için gerçeklerin ortaya çıkarılmasının önemini vurguladılar. Çalışma Grubu; tüm paydaşlara, yeniden uzlaşmaya da olanak sağlayabilecek olan bu fikre gereken önemi vermelerini tavsiye ediyor” dedi. 

HENRİKAS MİCKEVİCİUS

Henrikas Mickevicius ise konuşasında, heyetin adadaki temasları esnasında kayıplarla ilgili cezai soruşturmalar ve yürütülen yasal süreçlere ilişkin ön tespitleri hakkında bazı bilgiler paylaşarak, “Muhtemel zorla kaybedilmeler dahil kişilerin kayıplara karışmasından doğan insan hakları ihlallerinin cezai soruşturmaları ve yasal süreçlerine ilişkin herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. Bu, hakikat, onarım, hafıza ile birlikte ele alınması gereken diğer gerekli önemli unsurlardan biriyken Kıbrıs’ta sorumluluk konusuna çok az vurgu yapılıyor” diye konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.