Tatar'ın Kıbrıs Postası TV'deki sözleri... Akansoy: "Tatar ne siyaset ne de hukuk biliyor"

CTP Milletvekili Asım Akansoy, Ada TV’de Günaydın Ada programında Mine İçsel’in sorularını yanıtladı.

CTP Milletvekili Asım Akansoy, Ukrayna Rusya savaşından dolayı yeni bir dünya düzenine doğru gitmekte olduğumuzu bu nedenle tarihi bir süreçten geçilmekte olunduğunu belirterek bir 20-30 yıl sonra içinde bulunulan durumun tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirileceğini söyledi. Akansoy, böyle bir süreç içindeyken ülkede çok büyük bir ekonomik kriz varken UBP’nin yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını söyledi. Akansoy, istikrarı sağlayabilmek, topluma güven vermek, itibarlı icraatlar yapmak varken tam tersinin olmasının büyük sorun olduğunu kaydetti.

Akansoy, son yaşanılanların Ankara’nın Faiz Sucuoğlu’nun istenmediğini doğrular nitelikte olduğunu belirterek, Sucuoğlu’nun yaşadıklarının, kurulan hükümetin UBP başkanına rağmen kurulduğunu açıkça gösteriyor. Bu müdahaledir, asla kabul edilemez, dedi.

Akansoy, burada zaten çok ciddi bir demokratik meşruluk krizinin doğduğunu belirterek, demokrasinin normalde temsiller ve değerler üzerinden ilerlediğini söyledi.

Akansoy, Türkiye ile ilişkilerin önemli konulardan biri olduğunu belirterek, bu ülkeyi yöneten tüm siyasilerin Türkiye ile koordineli ilişkileri olduğunu anımsattı.

Akansoy, dış politikada koordineli bir şekilde ilerlendiğini, ancak iç politikada da dış politikada da Kıbrıslı Türklerin kendi kaderlerini belirlemeleri gerektiğini, Türkiye’nin buna karşı çıkmaması gerektiğini söyledi. Asım Akansoy, “Bize göre ne Sayın Tatar ne de hükümet meşrudur” diyerek, bugün yönetimde Kıbrıs Türk halkının seçmen iradesine dayalı bir temsiliyet kapasitesi olmadığını söyledi. Akansoy, bu durumun bizim demokrasimizi zayıflatan bir unsur haline geldiğini belirterek, şöyle devam etti, “Ülkede her şey çığrından çıktı bir kabile devlet haline döndük. Devlet ciddiyetinin dışına çıkan bir durum söz konusu. Tatar bizimle ilgili kontrolsuz konuşuyor, atıp tutuyor. Talat döneminde seçimlere müdahale için AB’nin ne fonu verdiğini Tatar açıklamalıdır! Bizim adımıza para mı dağıtıldı, insanlar, iş adamları, aydınlar, gazeteciler, siyasiler tehdit mi edildi? Buyursun hemen söylesin. İnsan bir iddiada bulunurken oturduğu yerin ağırlığını bilmeli, yerle bir etmemeli. Yerle bir edilmiş bir temsiliyet vardır. Biz en çok Denktaş zamanında muhalefet yapar, tartışırdık, orada bir görüş vardı, bilirdik. Ancak bugün hiç birşey yok, bu kadarını doğrusu görmedik, düzey çok düştü. Biz müdahale edene de, edilene de karşıyız. Bir demokrat bunu savunur. Kenara çekilip bizi ilgilendirmez diyemeyiz. Önemli olan müdahalenin yapılmamasıdır. TC ile KKTC arasında bir kardeşlik ilişkisi varsa bu tür müdahaleler olmaz, olmaması gerekir.”

“ANKARA’NIN VERMİŞ OLDUĞU KARARLARLA HAREKET ETMEK ZORUNDA DEĞILIZ”

Asım Akansoy, “2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde iki tane federalist kazanmasın diye Ankara burada iş dünyasından aydınlara kadar müdahale etti, istikrarsızlık yarattı” diyerek, “Karpaz bölgesine gidin orada insanlar size anlatır” dedi. Akansoy, “Burada bir Kıbrıs Türk halkı varsa ki vardır, Türkiye’nin vermiş olduğu kararlarla hareket etmek zorunda değil” diyerek, “bakanlık yaptığımız dönemlerde belli temaslarımız bizim de oldu. Biz dışarıyla kapalıyız, Türkiye ile çok yönlü ama saygın ve sağlıklı ilişkiler önemlidir. Türkiye tüm bürokrasisi ile yanımızda duran bir kardeş ülke olmalıdır. Deneyim olarak bir görüş alış verişi elbette olur. Ben de Bakan iken Türkiyeye gittim. Sizin teknik bilgilerinizden nasıl yararlanabiliriz diye sorduk, fikir aldık. Bugünkü protokole baktığımızda baştan sona siyasi idari ekonomik her alan ciddi bir  toplumsal değerleri dönüştürme, müdahale içeriyor. Bu bir mühendislik projesidir.” şeklinde konuştu.

“BÖYLE CİDDİYET Mİ OLUR?”

Akansoy, bu protokolün hayat bulmayacağını belirterek, buna halkın izin vermeyeceğini, hükümetin de bunu hayata geçirecek böyle bir kabiliyeti olmadığını söyledi. Akansoy, protokol içindeki tarihlerin de yapılamayacak şekilde durduğunu belirterek, bir iki tane maddeyi yapmaya çalışacaklarını  söyledi.  Akansoy, “ örneğin  yerel yönetimler sözde reformu” diyerek, “devlet ciddiyetine yakışır bir durumla karşı karşıya değiliz. Örneğin tüm maaşlardan vergi alınacak deniliyor. Biz bunu anlatın diyoruz. O yanlışlıkla yazıldı dikkate almayın diyorlar. Böyle ciddiyet mi olur?” diye sordu. Akansoy, bu Protokolün genel olarak aklanacak hiçbir tarafının olmadığını belirterek, bunun bizi kendi ayaklarımız üzerinde duran bir ekonomik düzene ve kendi kendimizi daha güçlü bir şekilde yönetme noktasına götürmeyeceğini kaydetti. Akansoy, AKP yönetiminin Türkiye coğrafyasında uygulamakta olduğu siyasi ve ekonomik aklını burada da uygulamaya çalıştığını” söyledi.

“MALİ DESTEK KARŞILIĞINDA BİR TALİMAT VERİLMESİ DOĞRU DEĞİLDİR”

Akansoy, protokolün hayata geçmesi durumunda bütün yapının altüst olacağını söyleyerek, toplumsal varlığımızın ciddi anlamda tehlikeye gireceğini belirtti. Akansoy, şöyle devam etti, “Türkiye’deki basın özgürlüklerinin sınırlandığını biliyoruz, demokrasinin daraltıldığını, ekonomik sorunları, devlet yönetim modelini, yargının siyasallaşmasını, dinin sosyal ve siyasi rolünü de biliyoruz. Aynı şekilde burada da bu olması için çalışılıyor. Bu protokol ihanet belgesidir Bizim bu protokole ihtiyacımız yoktur. Devletler  arası hazırlanan  bir metindir. İki taraf görüşünü ortaya koyar. Ancak bizde bu protokollerde süreç böyle değil. Bu metin sadece bir CTP eleştirisi üzerinden okunamaz. Her kesime sorun, tepkiler vardır. Mali destek karşılığında ki o da sözde kalıyor, sosyal mühendisliğe gidilmesi ve  talimat verilmesi doğru değildir. İş dünyası, esnaf, eğitim her alanda sorun yaratacaktır. Buradaki iş düzenini de bozacak unsurlar taşımaktadır.”

“SİYASET HER YERDE YAPILIR”

Akansoy, protokolde ekonomi ve mali konular dışında her şeyin olduğunu belirterek, “böyle iktisadi ve mali işbirliği protokolü mü olur, bu demokrasiyi ayaklar altına alan bir hükümet programıdır” dedi. Akansoy, sendikaların faaliyet alanlarının kısıtlanması konusunda ise, sendikaların demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu belirterek, tüm sendikalar en başta kendi üyelerinin hakları için örgütlendiklerini söyledi.

Akansoy, ancak  sendikaların çok doğal olarak Kıbrıs konusunda da diğer demokratik haklar bağlamında da görüşlerini belirtmeleri, demokrasiye sahip çıkmalarının veya barış istemelerinin yaşamsal olduğunu kaydetti. “Herhangi bir örgüt demokrasiye sahip çıkacaksa ona saygı durulması gerekir” diyerek, “biz o nedenle diyoruz ki muhalefet hem mecliste hem sokakta yapılacak” diye konuştu. “Siyaset her yerde yapılır” diyen Akansoy, siyasete bir dayatma ya da bir oldu bitti varsa bu dayatmalara karşı direnmek gerektiğini söyledi. Akansoy, CTP son dönemde hep yapıcı davrandığını belirterek, ancak bazı konularda sizi dikkate almayız gibi bir tavır ortaya çıktığı için ona uygun reflekslerin geliştiğini kaydetti. Tatar bunun bile farkında değil. Akansoy, Başbakanın mecliste el uzatarak hadi gelin ülkeyi yeniden ayağa kaldıralım dediğini hatırlatarak, “kaldıralım, ama önce bu protokolü iptal edin. Kaldırıyoruz, iptal ediyoruz desinler. Oturalım birlikte yeni bir öneri hazırlayalım bu cesareti var mı Ünal Beyin?” diye sordu.

“SONUNA KADAR DİRENECEĞIZ”

Akansoy, “Toplum başkanlık seçimine geçilsin istemiyor, daha da fakirleşmek istemiyor. Verdikleri müjde dijital para. Para yok neyin dijital parasına geçecekler? Ülke açlık sınırında Sunat Beyin verdiği müjde dijital paraya geçme. Çağa fakirleşerek mi ayak uyduracağız. Biz bu protokolün hayata geçmemesi için sonuna kadar direneceğiz. Mcliste de sokakta da direneceğiz. Böyle oturdukları yerden teori kesmesinler. CTP sadece kendisine oy verenlerin değil bu ülkede yaşayan vatandaş olan ya da olmayan herkesi kucaklayarak gerekli adımları atacaktır” diye konuştu.

“OMURGA KIRILDI”

Akansoy, Cumhurbaşkanı Tatar’ın bu günlerde CTP’ye ve  Başkanına saldırmakta olduğunu söyleyerek, “biz bu saldırıları kabul etmeyiz, reddederiz. Bulunduğu makam Kıbrıslı Türklerin temsil edildiği bir makamdır. Bunu bilerek konuşmalı. Siyasete Giriş dersi noktasına geri döndürdü memleketi. Ne siyaset bilir ne de hukuk.” dedi. Akansoy, CTP’nin siyaset konuştuğunu ve Tatar’ın yaptığının siyaset olmadığını, sağa sola saldırdığını belirterek, toplumun büyük kesimini yok saymaması gerektiğini kaydetti.