Yunanistan, Doğu Akdeniz'deki deniz bölgesiyle ilgili Türk iddialarını yalanladı

Yunanistan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri`ne yeni bir mektup göndererek Türkiye`nin Daimi Misyonu`nu mektubunda yer alan Yunanistan`ın Doğu Akdeniz`deki deniz bölgesindeki egemenlik haklarıyla ilgili Türk iddialarını yalanladı.

8 Aralık 2016 tarihli mektupta Yunanistan Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Catherine Boura, Türkiye`nin bir kez daha, bir dizi asılsız iddialarla, Yunanistan`ın Doğu Akdeniz`de, deniz alanındaki egemenlik haklarıyla ortak deniz sınırlarıyla devletlerin deniz sınırlama haklarını reddettiğini vurguladı.

Boura mektubunda, aslında deniz sınırlama yönetim kuralları olarak eşitlik ilkesinin hem hatalı hem yanıltıcı kullanımı, ayrıca denizlerle ilgili uluslararası mahkemeler ve mahkemeler içtihatının kısmen ve tesadüfen okunmasıyla 15 Haziran 2016 tarihli bu tartışma konularının ileriye götürülmesinin amaçlandığına dikkati çekti.

Daimi Temsilci, daha da belirgin biçimde, "Türkiye yukarıda sözü edilen mektupta, adı geçen deniz bölgesindeki Yunan adalarında hakkı olmadığına (kıta sahanlığı ve/veya münhasır ekonomik bölgeler) ilişkin çok iyi bilinen iddialarını tekrarlamaktadır. Bu görüş, deniz bölgelerinden kaynaklanan adaların hakları ve uluslararası mahkemeler ve mahkeme içtihatının uygulandığı bu süreçle ilgili uluslararası deniz hukuku kurallarını tamamen görmezden gelen bir görüştür" dedi.

Boura, Yunanistan`ın çeşitli vesilelerle ve en son da Yunanistan Daimi Temsilcisi`nin bir mektubunda ortaya koyduğu bu konulardaki görüşünü tekrarlamayı arzu ettiğini, bu bağlamda `toprak denize egemendir` ve `kesme etkisi` anlayışının yukarıda, özetle ve sınır belirleme süreci bağlamında basitçe coğrafyanın şeklini değiştirme amacıyla Türkiye`nin mektubunda kullanıldığını kaydetti.

Catherine Boura, aynı şekilde, yarı kapalı denizlerdeki sınırlamada, hak ilkesi esasında, diğer ilgili devletler/varlıkların egemenlik hakları ve yargılarının etkilenmeleri üzerinde `bütün taraflar anlaşmadan etkilenmeli` şeklinde uluslararası hukuk kuralları olmadığına, kapalı veya yarı kapalı durumlarda uluslararası hukukun ayrıntılı olarak devletlerin işbirliği alanlarının koşullarını belirlediğine, bunlar arasında deniz alanlarının sınırlarının bulunmadığına işaret etti.

Boura, "Yukarıda belirtilenler ışığında Yunanistan, Doğu Akdeniz`de kıta sahanlığının sınır belirlemesiyle ilgili Türk iddialarının tamamen temelsiz olduğunu, bunların Yunanistan dahil diğer ülkelerin deniz alanlarında, Doğu Akdeniz batı meridyen 32° 16' 18" E bölgesindeki deniz alanında egemenlik haklarına saygısızlık olduğunu tekrarlamayı arzu etmektedir" dedi.

Mektupta şöyle devam edildi:

"Bu tür görüşler ayrıca, 23 Mayıs 2016`ta Yunanistan Daimi Temsilciliği`nin mektubunda belirtildiği şekilde uluslararası hukuk esaslarında üçüncü ülkelerle anlaşmadan doğan deniz alanlarının sınır belirleme etkisinde Yunanistan`ın haklarına müdahale oluşturmaktadır."

"Dolayısıyla Yunanistan yukarıda Türkiye Daimi Temsilciliği`nin mektubunda belirtilen Türk iddialarını bütünüyle yalanlamaktadır."