TÜRKİYE
okuma süresi: 9 dak.

Libya - Türkiye mutabakatı: “Geç kalınmış bu mutabakat, Türkiye’nin bölgedeki yalnızlığına reaksiyonudur”

“Geç kalınmış bu mutabakat, Türkiye’nin bölgedeki yalnızlığına reaksiyonudur”

Libya ile Türkiye arasında varılan mutabakatla birlikte iki ülke arasındaki deniz sınırları çizildi. Bu durumun hem Kıbrıs hem de Türkiye açısından ne gibi anlamlar taşıdığını Kıbrıs Postası’na değerlendiren uzmanlar, mutabakatın geç kalınmış olduğuna dikkat çekti, Türkiye’nin bölgedeki yalnız bırakılma haline verdiği reaksiyon olduğunu ifade etti.

Yayın Tarihi: 06/12/19 11:00
okuma süresi: 9 dak.
“Geç kalınmış bu mutabakat, Türkiye’nin bölgedeki yalnızlığına reaksiyonudur”

Kıbrıs Postası - Ertuğrul SENOVA/Rahmican ÇALIŞKAN

Doğu Akdeniz’deki yeraltı zenginlikleri konusunda yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Şöyle ki; Türkiye ile Libya, iki ülke arasındaki deniz sınırlarını çizen bir mutabakata imza attı.

Bu adımla, belirlenen alanda balıkçılıktan, petrol ve doğalgaz aramaya kadar pek çok faaliyette söz hakkı Libya ve Türkiye'de olacak. Türkiye bu alanda petrol ve doğalgaz arama ve sondajı için ruhsatlandırma da yapabilecek.

Güney Kıbrıs; Doğu Akdeniz'deki ve ada etrafındaki yeraltı kaynaklarını koruma altına almak için La Hey Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu. Öte yandan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis’e yakınlığıyla tanınan Yeni Demokrasi milletvekili Angelos Syrigos, “Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesinde faaliyette bulunan Türk araştırma gemisi Barbaros, üçüncü parselde büyük bir gaz rezervi tespit etti” iddiasında bulundu.

Uluslararası ilişkiler uzmanları ve siyaset bilimciler, tüm bu gelişmelerin Kıbrıs için ne gibi anlamlar taşıdığını Kıbrıs Postası’na yorumladı.

SÖZEN: “ÇOK GEÇ KALINMIŞ BİR MUTABAKAT”

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Pro. Dr. Ahmet Sözen; Libya, Suriye, Kıbrıs Cumhuriyeti, Mısır ve Yunanistan’ın, Türkiye’nin 5 kıyıdaş ülkesi olduğunu, bu ülkeler arasında Türkiye ile ‘problemi olmayan’ tek ülkenin Libya olduğuna dikkat çekti. Libya’nın da kendi içinde karışık bir süreçten geçtiğini fakat uluslararası toplumun meşru olarak gördüğü hükümeti ile Türkiye’nin bir sorunu olmadığını belirten Sözen, Bu mutabakat bence çok geç kalınmış ama olması gereken bir şeydi” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE, AB VE KIBRIS SORUNUYLA İLGİLENMEKTEN DOLAYI GEÇ KALDI”

Türkiye’nin attığı bu adımın neden ‘geç’ olduğunu açıklayan Sözen, şöyle devam etti:

Çünkü bölgeye batığınız zaman 2000’li yılların başlarında, bölgedeki ülkeler birbirileriyle deniz yetki alanları sınırlandırmalarını yapmaya başlamışlardı. Peki, o yıllarda Türkiye ne yapıyordu? AB’ye giriş ve Kıbrıs meselesinin çözümüyle uğraşıyordu. Bu nedenle bu konulara çok fazla eğilmemişlerdi.”

“DOĞU AKDENİZ’DE EN BÜYÜK KIYAYA SAHİP ÜLKE DE, MEB’İNİ İLAN ETMEYEN TEK ÜLKE DE TÜRKİYE”

Türkiye’nin; Suriye’deki iç savaş çıkmadan evvel Suriye ile Mavi Marmara olayı yaşanmadan evvel İsrail ile, Mursi’nin iktidar olduğu süreçte ise Mısır ile ilişkilerinin çok iyi olduğunu anımsatan Sözen, “Fakat o dönemde Türkiyei deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmalarına gitmemişti. Doğu Akdeniz’de en büyük kıyıya sahip olan ülke de Türkiye, Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgesini (MEB) deklare etmemiş tek ülke de Türkiye” ifadelerini kullandı.

“BU ANLAŞMA, TÜRKİYE’NİN YALNIZ BIRAKILMASINA VERDİĞİ BİR REAKSİYONDUR”

Kıbrıs Rum tarafı ile Yunanistan’ın bu ortamı çok iyi değerlendirdiğini ifade eden Sözen, “Bu süreçte Türkiye’ye kıyıdaş olan ülkeler 2’li veya 3’li güvenlik anlaşmaları imzaladılar ve Türkiye bunların dışında kaldı. Bölgede dışlandı, yalnızlaştı. Türkiye, bölgede yalnızlaşmasının ağırlığını son dönemde daha çok hissetmiştir. Bu perspektiften baktığımızda, bu anlaşma, Türkiye’nin yalnız bırakılmasına verdiği bir reaksiyondur” şeklinde konuştu.

KUMBAROĞLU: “İŞGAL HATTI TÜRKİYE-LİBYA ANLAŞMASI İLE BOZULDU”

Türkiye Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın haliyle paniklediğini çünkü Doğu Akdeniz’deki işgal hatlarının Türkiye-Libya anlaşması ile bozulduğunu vurguladı.

“RUMLAR VE YUNANLAR LOBİ FAALİYETİNDE BAŞARILI”

Kıbrıs Rum tarafıileYunanistan’ınlobicilikte ve dış politikada çok başarılı olduğunu ve bu konularda konuda haklarını vermek gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Haksız da olsalar kendilerini haklı çıkartacak girişimlerde bulunurlar” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE HEP DEFANSTA KALDI”

Bugüne kadar AB nezdindeki tüm girişimleri çok başarılı yürüttüklerini değerlendiren Gürkan Kumbaroğlu, “Çünkü Türkiye hep defansta kaldı” dedi.

“MÜTTEFİKLER EDİNMEMİZ GEREK”

“Bizim bugüne kadar AB içinden desteğimiz yoktu ki Libya ile anlaşma imzalayınca birdenbire olsun” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Kumbaroğlu, yalnızlık görüntüsü verdiğimizi, müttefikler edinilmesi gerektiğini sürekli dile getirdiğini anımsattı.

“ŞİMDİ DAHA AKTİF LOBİ VE DİPLOMASİ ÇALIŞMALARI YÜRÜTMELİYİZ”

Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, bizim de şimdi aktif ve agresif biçimde lobi ve diplomasi çalışmalarını yürütmemiz gerektiğini de vurguladı.

KIRALP: “TÜRKİYE İLE LİBYA’NIN ‘DENİZ KORİDORU KAPALI’ İDDİASI VAR”

Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şevki Kıralp ise “EastMed” projesinin, Türkiye ile Libya arasında varılan mutabakat neticesinde sekteye uğrayacağını savundu:

“Kıbrıs Rum tarafı, Yunanistan ve İsrail, Avrupa’ya Türkiye aracılığıyla karadan değil, Yunanistan aracılığıyla denizden geçecek bir boru hattı ile doğalgaz taşımayı planlıyordu. “EastMed” adı verilen bu proje aracılığıyla Türkiye’yi oyun dışında bırakmış olacaklardı. Bazı uzmanlar zaten EastMed projesinin kazanç marjını ciddi biçimde düşürecek kadar masraflı olduğunu ve bundan dolayı hayata geçirilemeyeceğini ortaya koymaktaydılar. Doğu Akdeniz gazının Avrupa’ya ulaşmasının en kazançlı yolunun Türkiye’den geçecek bir boru hattı olduğu ise hep söyleniyordu. Türkiye ile Libya, imzaladıkları anlaşma vasıtasıyla Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya ulaşacak deniz koridorunun kendileri onay vermedikçe ‘kapalı’ kalacağı anlamına gelen bir iddia ortaya koymuş oldular.”

“TÜRKİYE, ‘BENİM ONAYIM OLMADAN ENERJİ DENKLEMİ KURULAMAZ’ MESAJI VERİYOR’

Yunanistan’ın “Türkiye Girit adasının güneyinde deniz yetki alanı iddia edemez” şeklinde bir tez savunduğunu ve tarafların tezleri arasında bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu ifade eden Kıralp, ”EastMed’in günün sonunda kazançlı bulunup bulunmayacağı ya da Girit etrafındaki Türk ve Yunan tezlerinden hangisinin nasıl kabul göreceği ayrı bir konu. Ancak, Türkiye’nin mesajını ‘benim onayım olmaksızın Doğu Akdeniz’de enerji denklemi kurulamaz’ şeklinde yorumlamak mümkün” dedi.

“KIBRIS RUM TARAFININ TÜRKİYE’Yİ DIŞLAYAN POLİTİKASINI ZORA SOKACAK”

Kıralp, Türkiye’nin Libya hamlesinin, Kıbrıs Rum tarafının “Kıbrıslı Türklerin haklarını çiğnemeyiz ama Kıbrıs Türk tarafına sormadan ve Türkiye’yi dışlayarak gazı Avrupa’ya ulaştırırız” şeklindeki politikasını zora sokan bir yönü olduğuna dikkat çekti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.