DÜNYA
okuma süresi: 7 dak.

Teknede aç susuz kalınca birbirlerini öldürdüler

Teknede aç susuz kalınca birbirlerini öldürdüler

800 mülteciyi taşıyan tekne, kaptanları tarafından ölüme terk edildi. Su ve yemek bitince Rohingyalılar ile Bangladeşliler birbirine düştü, sopalı ve bıçaklı kavgada onlarca kişi öldü. Bazıları ise denize atıldı.

Yayın Tarihi: 17/05/15 09:57
okuma süresi: 7 dak.
Teknede aç susuz kalınca birbirlerini öldürdüler
A- A A+

Güneydoğu Asya'da Myanmar ve Bangladeş'ten kaçan mültecilerin Bengal Körfezi'nde yaşadığı dram alarm veriyor. Mültecileri kabul etmek istemeyen Malezya, Tayland ve Endonezya; kıyılarına yaklaşan mülteci dolu tekneleri geri itmeye devam ediyor.

Artık durum öyle bir hâl aldı ki, Tayland'ın birkaç gün önce uzaklaştırdığı bir tekne, Endonezya ve Malezya tarafından da reddedilince dün yine Tayland kıyılarına ulaştı. Ancak Tayland sahil güvenliği, mültecileri tekrar okyanustaki belirsizliğe doğru itti. Taylandlı bir yetkili Reuters'a, mültecilerin Malezya'ya gitmek istediklerini belirterek, "Teknenin motorunu onardık ve onlara Malezya'nın nerede olduğunu gösterdik" dedi.

Endonezya da dün iki tekneyi karasularından çıkardı. Tayland ve Endonezya, mültecilerin Malezya'ya gitmek istediklerini, bu nedenle onları kabul etmeyerek açık denize itmeye devam ettiklerini savunuyor. Halihazırda 150 bin mülteciye ev sahipliği yapan Malezya ise daha fazla mülteci alamayacağını belirterek, perşembe gününden bu yana tekneleri geri çevirmeye başlamıştı.

'Ülkemde ölseydim'

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği yaklaşık 6 bin mültecinin şu an Bengal Körfezi'nde teknelerde sürüklendiğini belirtiyor. Karaya çıkmayı başaranların anlatımları ise yaşanan dehşeti ortaya koyuyor. Cuma günü batmak üzere olduğu için balıkçılar tarafından kurtarılarak Endonezya'nın Aceh bölgesine getirilen 800 kişilik mülteci teknesinde yer alan 19 yaşındaki Manu Abudul Salam adlı genç kadın, "Tekne yolculuğunun bu kadar korkunç olacağını bilseydim, Myanmar'da ölmeyi tercih ederdim" diyor. Myanmar'ın vatandaş olarak kabul etmediği Rohingyalı Müslüman azınlığına mensup Manu, geminin kaptanının birkaç gün önce cep telefonuna gelen bir arama sonrasında bir sürat motoruna binerek uzaklaştığını, gitmeden önce de teknenin motorunu bozarak onları ölüme terk ettiğini anlatıyor.

Su ve yiyeceğin azalması ile Rohingyalılar ile Bangladeşliler arasında kavga çıktığını söyleyen Manu, gözyaşları içinde "Bangladeşliler, kaptanın bizim ülkemizden olduğunu sandı, bize sopalar ve bıçaklarla saldırdılar. 20 yaşındaki ağabeyim de öldü. Cesetleri denize atmak zorunda kaldık" diyor.

19 yaşındaki Bangladeşli Saidul İslam da onlarca kişinin teknede açlık ve kavgada aldıkları yaralar sonucu öldüğünü belirtiyor. İslam'ın yolculuğu üç ay önce bir insan kaçakçısının köyüne gelmesi ile başlamış.

Kaptan dövüyordu

Yolculuk sırasında kaptanın mültecileri dövdüğünü anlatan İslam, "Ayağa kalkamıyorduk. Su istediğimizde bize kablo ile vuruyordu" diyor. Muhammed Amin adlı bir mülteci ise kavga sırasında kendisi ile beraber birkaç mültecinin suya atıldığını anlatıyor. Yaklaşık altı saat suda sürüklenen mülteciler daha sonra bir tekne tarafından fark edilmiş. Amin, "Allah'a şükür kurtulduk. Malezya'da karım ve çocukların var" diyor.

Myanmar, nüfusu 1.3 milyon olan Rohingyalı Müslümanları vatandaş olarak kabul etmiyor, onları Bangladeşli yasadışı mülteci olarak niteliyor. Rohingyalı Müslümanlar, Ordu ve Budist çetelerin hedefi oluyor. Myanmar'dan kriz ile ilgili yapılan ilk açıklamada ise Rohingyalıları geri almayacağını belirtildi.

120 bin

BM'ye göre, son üç yılda 120 bin Rohingyalı diğer ülkelere kaçma adına teknelere bindi, binlercesi okyanusta öldü.

250 milyon dolarlık kaçakçılık

Güneydoğu Asya'da insan kaçakçılığı adeta bir sektör haline gelmiş durumda. Kaçakçılar, mültecilerden teknelere binebilmeleri için kişi başına yaklaşık 1,100 dolar para istiyor. Kaçakçılık karşıtı Freeland Freedom örgütüne göre, 400 kişilik bir mülteci gemisi 800 bin dolar kâr getiriyor. İnsan hakları örgütleri, trafiğin güney Tayland'da döndüğünü belirtiyor. Kaçakçılar teknedeki mültecileri Talyandlı aracılara teslim ediyor. Taylandlı aracılar ise mültecileri güvenli evler ya da kamplara yerleştirirken, onları teslim alabilmeleri için ailelerden 2000 dolar talep ediyor. Bu talebi karşılayamayan mülteciler ise Malezya'daki iş yerleri ya da çifliklere işçi olarak satılıyorlar. Tayland'da yürütülen kaçakçılığın korkunç boyutları 1 Mayıs'ta bulunan bir toplu mezar ile ortaya çıktı.

Toplu mezardakiler, satılamayan mültecilerdi. Bu olay üzerine Tayland harekete geçti ve olayla ilgili 30 kişi gözaltına alındı. İnsan hakları örgütleri yerel yetkililerin de kaçakçılıktan kâr elde ettiğini, en azından göz yumduğunu belirtiyor. Fortify Rights örgütünden Mathew Smith, AFP'ye, Tayland'daki insan kaçakçılığının 2012 yılından bu yana 250 milyon dolarlık kazanç getirdiğini söylüyor.

BM'den 'yüzen tabutlar' uyarısı

Güneydoğu Asya'daki mülteci krizi ile ilgili ABD yönetimi hükümetlere baskıyı artırırken, Dışişleri Bakanı John Kerry konu ile ilgili olarak Taylandlı mevkidaşı ile görüştü. Kerry'nin Talyand'dan, mültecilere geçici sığınak sağlamasını istediği belirtildi. Bölgede temaslarda bulunacağı aktarılan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un sözcüsü Farhan Haq ise "Mültecilerin yüzen tabutlarda olmasını istemiyoruz" dedi.

'İnsanlık adına'

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad el-Hüseyin ise, "Tayland, Endonezya ve Malezya'nın zor durumdaki mültecileri denize geri ittiği yönündeki haberler karşısında dehşete düştüm. Hayat kurtarmaya odaklanılmalı, insan hayatını daha fazla tehlikeye atmaya değil" diye konuştu. Uluslararası Mülteciler Örgütü ise mültecilere yardım etmek için 1 milyon dolarlık bir fon oluşturduklarını belirtti. Örgütün Genel Direkötrü William Lacy Swing, örgütün bu fon ile ulaşım ve sığınma konusunda yardım etmek istediğini belirterek "Ama insanlık adına bu mültecilerin karaya basmasına izin verin" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.