Trump Pentagon'u siyasi amaçlar için kullanmakla suçlanıyor

Savunma Bakanı Mark Esper’in, George Floyd isimli siyahi bir vatandaşın polis tarafından öldürülmesinin ardından polis şiddeti, ırkçılık ve sosyal eşitsizliğe karşı düzenlenen protestolar hakkında yaptığı bir yorumda, ABD ordusunun düzeni yeniden sağlamak için ‘savaş alanı’ olarak gördüğü sokaklarda kontrol sağlaması gerektiğini söylemesi endişe yarattı.

Trump, bir süre önce Beyaz Saray’ın kapısındaki göstericilerin polisler tarafından aşırı şiddet kullanılarak uzaklaştırılmasının ardından elinde İncil ile St. John Episkopal Kilisesi'ne doğru yürüyerek kameraların karşısına geçmişti.

Ancak Savunma Bakanı Esper ve Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in, Trump'a burada eşlik etmesi Demokratlar ve eski askeri liderlerin eleştirisine neden oldu.

ABD eski Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, “ABD bir savaş alanı değil. Vatandaşlarımız da düşman değil” ifadelerini kullanarak Esper’i eleştirdi.

Üst düzey bir Pentagon yetkilisi ise, Esper'in ‘savaş alanı’ ifadesinin sadece askeri bir dil olduğunu söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen aynı yetkili, “Esper ve Milley,  Trump'a, St. John Episkopal Kilisesi’ni ziyaret için eşlik ettiklerinin farkında değildi. Bunun için polisi ve kolluk kuvvetlerinin meydanı temizleme kararı aldığının farkında değillerdi” dedi.

ABD Temsilciler Meclisi Üyesi ve Silahlı Kuvvetler Komisyonu Başkanı Adam Smith, Trump'ın otoriter yönetimi ve askeri liderliği etkilemesi konusundaki endişesini dile getirerek, “ABD ordusunun ülke topraklarında düzeni sürdürmedeki rolü yasayla tanımlanıyor” yorumunda bulundu.

Yasalar, ABD’de ‘ayaklanma’ hariç düzeni sağlamak için askerlerin kullanılmasını yasaklıyor.

Bu nedenle, ABD başkanına bazı durumlarda ülke içindeki olayların bastırılması için orduyu kullanma yetkisi veren Ayaklanma Yasası adındaki federal yasa son günlerde tartışma konusu oldu.