İlhak karşıtı Arap bakanlar toplantısı yapılacak

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Saib Ureykat, İsrail’in ilhak planını görüşmek üzere bugün Arap bakanların katılımıyla bir toplantı yapılacağını açıkladı. Ureykat’ın açıklaması, İsrail’i yaptıklarından sorumlu tutmak ve hesap verebilir hale getirmek için ilhaka karşı uluslararası bir koalisyon kurulduğunu duyurmak amacıyla BM Genel Kuruluyla toplantı yapmak için büyük bir çabanın sarf edildiği zamanda geldi.

Filistinliler, İsrail’i zaten birçok engelle karşı karşıya olan ilhak sürecini iptal etmeye zorlamak için, ilhak planına karşı öncelikli bir Arap tavrı ve Uluslararası tutum getirmeye çalışıyor.

Filistin yönetimi, ilhak planını uygulamaya koyması durumunda İsrail’e yaptırım uygulamak için pratik bir mekanizmanın oluşturulacağı bir oturum düzenlemek amacıyla BM’deki nüfuzlu ülkelerle yoğun temaslar yürütüyor. Ayrıca, eğer İsrail bu ilhak planını fiili olarak uygulamaya koyarsa, İsrail ile imzaladıkları anlaşmaları gözden geçirme kararı almaları için Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Ureykat, Filistin yönetiminin, Arap ülkelerinin barış girişiminde herhangi bir değişiklik yapmanda bağlı kalmasını umduğunu söyledi.

Ureykat, Filistin resmi haber ajansı WAFA tarafından yayınlanan açıklamalarında, “Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın dünya liderleriyle temaslarını sürdürdüğünü, yakın zaman önce dünyadaki tüm ülkelere kişisel mesajlar gönderdiğini” belirtti. “Abbas’ın bu mesajlarında, ilhak planının tatbik edilmesi durumunda, İsrail ve Amerika ile imzalanan tüm anlaşmaların fiili olarak hükümsüz kalacağı, zira bu iki ülkenin tüm yükümlülüklerini reddettiklerini ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi uyarınca ilhakın sorumluluklarını da işgal hükümetinin üstleneceği anlamına geldiğini” vurguladı.

Ureykat ayrıca, “Başkan Abbas, gönderdiği mesajlarda dünya ülkelerini, uluslararası hukuka dayalı tam yetkilerle donatılmış uluslararası bir barış konferansı düzenlemeye, 1967 yılı işgal sınırlarına dayanan ve Filistinli mahkumların belirli bir takvime göre serbest bırakılmasını ihtiva eden, sorunları nihai olarak çözüme kavuşturma çağırısı yaptı” ifadelerine yer verdi.

Ureykat, “Filistin meselesinin olduğu gibi kalması söz konusu değildir. Çünkü ilhak planına göre Netanyahu Filistin yönetiminin görevlerini sadece hizmet verme yetkisi, işgalin kalıcılığı ve devamı sağlamanın bir aracı olarak şekilde değiştirmek istiyor. Bu asla olmayacak” dedi.

Ureykat, Temmuz ayının başı için planlanan ilhak sürecinin ertelenmesini güven verici bir referans olarak görmeyi reddettiğini, çünkü “ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun planının ilhak ve işgali sürdürmek üzere kurulu” olduğu belirtti. Ureykat, ABD’nin İsrail’e sağladığı askeri ve güvenlik yardımı maddesinde, bu yardımlardan İsrail’in ilhak politikası için kullanacağı miktarın düşürülmesine yönelik bir değişiklik sunan ABD Senatosu’ndaki 11 üyeye ilave olarak, Lüksemburg Parlamentosu ve Fransa Dışişleri Bakanı’nın da içinde yer aldığı ilhak planını reddeden uluslararası tavırlara övgüde bulundu. Bunun, ABD Senatosu tarafından ilhaka karşı verilen ve iki devletli çözümü öngören yedinci mesaj olduğuna dikkat çekti.

İşgal hükümeti, ilhak planını bu ayında başlarında uygulamayı planlamıştı. Ancak iç anlaşmazlıklar ve ABD yönetimiyle görüş ayrılıkları, Amerikan Siyonist Örgütü Başkanı Morton Klein’in, Trump yönetiminin bir buçuk ay içinde karar vereceğini söylemesiyle ertelenmesine yol açtı.

Ancak İsrail o zamana kadar dahi, Batı Şeria’da daha fazla arazi kazanmak için işgal planlarını dayatmaktan geri durmuyor. İşgal yönetimi, Batı Şeria’daki yerleşimleri ilhak etmeye başlamayı planlıyor. Beytüllahim’deki Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Yerleşim Birimleri ve Ayrım Duvarı'na Direniş Heyeti Ofis Müdürü Hasan Bireyciye, Batı Şeria’daki Yerleşim Konseyi’nin, Beytüllahim’in güneyindeki Neve Daniel işgalci yerleşiminde 164 yeni yerleşim birimi inşa etmeye başladığını duyurduğunu ifade etti.

Bireyciye, “Bu işgalci yerleşim genişlemesi, al-Khader ve Nahalin kasabalarındaki vatandaşların toprakları üzerindeki Neve Daniel yerleşiminde yeni bir mahalle inşa etme bağlamında geliyor ve bu iki kasabanın onlarca dönüm tarım arazisini gasp ediyor” dedi. Ayrıca “Bu yerleşim genişlemesi, Koronavirüs salgını nedeniyle mevcut durumdan yararlanarak, işgalci yerleşimlerin ve işgal güçlerinin koruması altında, daha sonra ilhak etmek üzere büyük araziler ele geçirmeyi amaçlayan sözde Büyük Kudüs projesi kapsamındaki yerleşimlerin “büyütülmesi” politikası çerçevesine giriyor.” ifadelerine yer verdi.