DÜNYA
okuma süresi: 7 dak.

İran Başsavcısı, zorunlu başörtüsü yasasının gözden geçirildiğini duyurdu

İran Başsavcısı, zorunlu başörtüsü yasasının gözden geçirildiğini duyurdu

Ulusal Güvenlik Komitesi, yüzlerce kişinin öldürüldüğünü itiraf etti.

Yayın Tarihi: 04/12/22 10:50
okuma süresi: 7 dak.
İran Başsavcısı, zorunlu başörtüsü yasasının gözden geçirildiğini duyurdu

İran Cumhuriyet Savcılığı'nın yaptığı açıklamaya göre İran'da parlamento ve yargı, iki aydan fazla bir süredir ülkede kanlı protestolara yol açan zorunlu başörtüsü yasasını gözden geçiriyor. İran Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazeri dün (Cumartesi) Kum şehrinde yaptığı açıklamada, yasada herhangi bir değişiklik gerekip gerekmediğine karar vermek için ‘parlamento ve yargının konu üzerinde çalıştığını’ söyledi. İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nın (ISNA) aktardığına göre Muntazeri, yasada nelerin değiştirilebileceğini belirtmedi. Başsavcı, inceleme ekibinin çarşamba günü parlamentonun kültür komitesiyle bir araya geldiğini ve ‘sonuçların bir veya iki hafta içinde’ açıklanacağını söyledi. Analistler, Mahsa Emini’nin ölümünden sonra patlak veren ve önce kadın hakları talebiyle başlayıp daha sonra başka talepleri de içeren protestolardan güç alan Beluç hareketine işaret ediyor.

13 Eylül’de Ahlak Polisi tarafından İran’daki katı kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınıp kısa bir süre sonra komaya giren ve üç gün içerisinde hayatını kaybeden Mahsa Emini’nin ölümünden beri İran protestolara tanık oluyor. Protestolar sırasında kadın göstericiler başörtülerini yaktı, hükümet ve İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney aleyhinde sloganlar atıldı. Emini’nin ölümünden bu yana, özellikle kuzey İran'da başörtüsü takmayı reddeden kadınların sayısı artıyor. İran’da başörtüsü Şah rejimini deviren Humeyni devriminden dört yıl sonra, Nisan 1983'te zorunlu hale gelmişti.

İBRAHİM REİSİ

Öte yandan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi televizyondan yaptığı açıklamada, İran’ın ‘cumhuriyetçi ve İslami temellerinin anayasal olarak sağlam olduğunu, ancak ‘anayasayı uygulamak için esnek olabilecek yöntemlerin’ de olduğuna dikkat çekti.

Reisi, İran'ı, 'hak ve özgürlükleri güvence altına aldığını' söyleyerek övdü ve hükümet karşıtı protestolara yönelik baskılar sürerken iktidardaki rejimi savundu. Zorunlu başörtüsü yasasının yürürlüğe girmesinden sonra, değişen giyim tarzları ile kadınları dar kot pantolonlar ve bol renkli başörtüleri içinde görmek olağan hale geldi. Ancak bu yılın temmuz ayında katı muhafazakâr Reisi, 'tüm devlet kurumlarını başörtüsü yasasını uygulamaya' çağırdı. Yine de birçok kadın kurallara meydan okumaya devam etti.

İran, düşmanı ABD'yi ve müttefiklerini, özellikle de İngiltere, İsrail ve ülke dışındaki Kürt grupları, İran sokaklarında İranlı yetkililerin 'ayaklanma' olarak tanımladığı şiddeti kışkırtmakla suçluyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Havacılık ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, bu hafta ilk kez, İran'da Emini’nin ölümü üzerine patlak veren protestolarda 300'den fazla kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Ancak Ulusal Güvenlik Komitesi dün, olaylarda ‘200'den fazla kişinin’ öldüğünü duyurdu. Şunu hatırlatmak gerekir ki, Ulusal Güvenlik Komitesi, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nden farklı. Ulusal Güvenlik Komitesi, başkanlığını İçişleri Bakanı’nın üstlendiği bir alt komisyon. İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı’na (IRNA) göre komite ölenler arasında güvenlik personeli, siviller, ayrılıkçı militanlar ve ‘anarşistlerin’ olduğunu belirtti. Ayrıca ölü sayısının yanı sıra ayaklanma faaliyetlerinden kaynaklanan zararın milyonlarca dolara ulaştığına işaret etti.

Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) güvenlik güçlerinin şimdiye kadar, çoğu İran'ın güneydoğusunda bulunan Pakistan ve Afganistan sınırındaki Sistan-Beluçistan'da olmak üzere, en az 448 protestocuyu öldürdüğünü bildirdi. Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, protestoları bastırma operasyonları kapsamında aralarında çocukların da bulunduğu 14 bin kişinin tutuklandığını söyledi. İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı (HRANA), protestolar patlak verdiğinden beri toplam ölü sayısının 64'ü çocuk olmak üzere 469 protestocuya çıktığını, 159 ilde 18 bin 210 kişinin gözaltına alındığını, ülkenin çeşitli bölgelerindeki 143 üniversitenin protestolara katıldığını ve bu süreçte güvenlik güçlerinin ölü sayısının 61'e ulaştığını bildirdi.

BELUCİSTAN KADINLARI

İran'ın Sistan-Belucistan eyaletindeki kadınlar, Mahsa Emini'nin ölümünün yol açtığı geniş kapsamlı protestolara katıldı. İnsan hakları örgütleri, muhafazakâr olan bölgede böyle bir hareketin oldukça 'nadir' görüldüğünü vurguladılar. İnternette dolaşan video kayıtlarında, Sistan-Belucistan eyaletinin yönetim merkezi Zahidan'da onlarca kadının, eylül ayında başlayan protesto hareketinin en önemli sloganlarından biri olan "Kadın, Yaşam, Özgürlük" yazılı pankartlar taşıdığı görülüyor. Twitter'da yayınlanan videolarda kadınların, "Başörtülü ya da başörtüsüz farketmez, haydi hepimiz devrime!" sloganları attığı görülüyor.

IHR Başkanı Mahmud Emiri Mukaddem, Zahidan’da son iki aydır sadece erkekler cuma namazından sonra sokaklara çıkıp protesto hareketine katıldığı için şimdi kadınların sokaklara dökülmesini, “Gerçekten türünün nadir bir örneği” ifadesi olarak değerlendirdi. Mukaddem Fransız Haber Ajansı’na (AFP) verdiği röportajda, “İran'daki mevcut protestolar, bir itibar devriminin başlangıcından başka bir şey değil. Bu protestolar, 40 yıldır ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören azınlıkları ve kadınları sokaklara çıkıp temel haklarını talep etmeleri noktasında güçlendirmeye katkı sağladı” ifadelerini kullandı. Mukaddem ayrıca, Beluç kadınlarının İran'da ‘en çok zulüm görenler’ arasında olduğunu söyledi. Aktivistlerin sosyal medyada paylaştığı bir video kaydına göre, onlarca erkek de sokaklara çıkarak, “Çocuk katili bir hükümet istemiyoruz” sloganı başta olmak üzere çeşitli sloganlar attı.

Ağırlıklı olarak Sünnilerin yaşadığı Sistan-Belucistan eyaleti, İran'ın en fakir bölgesiyken, Beluç halkı ayrımcılığa maruz kalıyor. IHR’ye göre İranlı yetkililer tarafından başlatılan güvenlik operasyonu kapsamında Sistan-Belucistan'da en az 128 kişi öldürüldü. Bu, İran'ın 31 eyaletinin 26'sında kaydedilen en yüksek ölü sayısı olarak kayıtlara geçti. Sadece, aktivistler arasında ‘kanlı cuma’ olarak bilinen 30 Eylül'de, 90'dan fazla kişi öldürüldü. Protestolar, eyaletteki Çabahar şehir hapishanesinde 15 yaşındaki bir kızın bir emniyet müdürü tarafından tecavüze uğradığına dair haberlerin sızmasının ardından arttı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.