Ziyaretçilerini Orta Çağ'a götüren Brugge turist yoğunluğundan şikayetçi
Orta Çağ'dan kalma mimarisi ve su kanallarıyla Avrupa'nın turizm merkezlerinden olan Belçika'nın Brugge kenti "turist fazlası" ile baş etmeye çalışıyor.
Avrupa'nın en turistik kentlerinden, Orta Çağ mimarisi ve su kanallarıyla milyonlarca ziyaretçiyi büyüleyen Belçika kenti Brugge'de halk, turist fazlasından duyduğu rahatsızlık nedeniyle daha dengeli bir turizm politikası talep ediyor.
Belçika'nın Batı Flandre bölgesinin başkenti Brugge, Avrupa'nın en gözde turizm merkezlerinden biri olarak yoğun turist çekiyor.
Merkezi UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Brugge, UNESCO tarafından "yüzyıllar boyunca evrim geçirirken tarihi dokusunu koruyan Orta Çağ tarihi yerleşimlerinin olağanüstü bir örneği" olarak tanımlanıyor.
Kentin tarihi merkezi olarak bilinen "Grote Markt", 13'üncü yüzyıldan bu yana süreklilik arz eden bir kentsel yaşamı yansıtıyor.
Gotik mimariyle yapılan binaları, arnavut kaldırımlı sokakları ve su kanallarıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Brugge'de halk bu durumdan biraz şikayetçi. Bu nedenle Venedik, Dubrovnik, Amsterdam, Barcelona gibi Avrupa kentlerinden sonra 120 bin nüfuslu Brugge de "turist fazlası" ile mücadele etmeye hazırlanıyor.
Fikir ilk olarak 2019'da Belediye Başkanı Dirk De fauw tarafından dile getirildi. De fauw, önlem alınmazsa kentin "Disneyland'a dönüşeceğini" söyledi.
Brugge Belediyesi 2019'dan beri turist sayısını azaltmak, kenti günübirlik geziler yerine birkaç günlük kültür ve gastronomi turlarıyla kaliteli turizmin adresi haline getirmek için çeşitli önlemlere başvuruyor. Son olarak, yaygın kısa süreli konaklama platformu Airbnb'nin mevcut tesislerine yenilerinin eklenmesine izin verilmemesi yönünde karar alındı.
Daha öncesinde kent merkezinde yeni otellerin inşası yasaklanmış, kentin limanı Zeebrugge'e yanaşabilecek kruvaziyer gemi sayısı 2'ye düşürülmüş, kentle ilgili tanıtıcı reklamlar geri çekilmişti.
Merkezi UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Brugge, UNESCO tarafından "yüzyıllar boyunca evrim geçirirken tarihi dokusunu koruyan Orta Çağ tarihi yerleşimlerinin olağanüstü bir örneği" olarak tanımlanıyor.
Kentin tarihi merkezi olarak bilinen "Grote Markt", 13'üncü yüzyıldan bu yana süreklilik arz eden bir kentsel yaşamı yansıtıyor.
Gotik mimariyle yapılan binaları, arnavut kaldırımlı sokakları ve su kanallarıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Brugge'de halk bu durumdan biraz şikayetçi. Bu nedenle Venedik, Dubrovnik, Amsterdam, Barcelona gibi Avrupa kentlerinden sonra 120 bin nüfuslu Brugge de "turist fazlası" ile mücadele etmeye hazırlanıyor.
Fikir ilk olarak 2019'da Belediye Başkanı Dirk De fauw tarafından dile getirildi. De fauw, önlem alınmazsa kentin "Disneyland'a dönüşeceğini" söyledi.
Brugge Belediyesi 2019'dan beri turist sayısını azaltmak, kenti günübirlik geziler yerine birkaç günlük kültür ve gastronomi turlarıyla kaliteli turizmin adresi haline getirmek için çeşitli önlemlere başvuruyor. Son olarak, yaygın kısa süreli konaklama platformu Airbnb'nin mevcut tesislerine yenilerinin eklenmesine izin verilmemesi yönünde karar alındı.
Daha öncesinde kent merkezinde yeni otellerin inşası yasaklanmış, kentin limanı Zeebrugge'e yanaşabilecek kruvaziyer gemi sayısı 2'ye düşürülmüş, kentle ilgili tanıtıcı reklamlar geri çekilmişti.
AA muhabirinin görüş aldığı Brugge sakinleri bir yandan turizmin kentin refah seviyesini ve prestijini yükselttiğini kabul etseler de diğer yandan bir denge bulunması gerektiğini ifade ediyor.
Kentin yerlisi Els De Brabander, "Tüm hayatım boyunca burada yaşadım. Brugge'ü gerçekten çok seviyorum. Turizmden biz de faydalanıyoruz ama şehir merkezine gitmiyoruz. Çok fazla turist var. Alışveriş yapmak istediğimizde, 18.00'den sonra yapıyoruz. Otobüsler kalktığında, turistler gittiğinde evlerimizden çıkıyoruz." dedi.
"Bu iki yönlü bir durum." diyen De Brabander, turizmin hem avantajı hem dezavantajı olduğunu ve belediyenin alacağı önlemlerle daha dengeli bir politika uygulanması gerektiğini söyledi.
Elsje Hendrycjx de anne ve babasının Brugge'de yaşadığını belirterek, sabah erken saatlerde Arnavut kaldırımlı sokaklardan bavul çekme seslerinin özellikle yaşlı kent sakinlerini rahatsız ettiğini vurguladı.
Hendrycjx, "Kendi şehirlerinde alışverişe gitmek için kalabalıklardan geçmek zorundalar. Bu rahatsız edici bir şey." diye konuştu.
İsmini belirtmek istemeyen birçok Brugge sakini de kentin dar sokaklarında otobüs yoğunluğundan, pahalılıktan, trafikten, esnaf ise kalabalığın çoğunlukla para harcamadan gezen günübirlik turistlerden oluşmasından şikayetçi olduğunu söyledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.