Kainatın haritasını çıkaran meşhur teleskop, gördüğü büyük hasarın ardından yıkılıyor

Gözlemevi son aylarda art arda iki halatın kopması ve yaşanların çanağa zarar vermesi nedeniyle önemli ölçüde hasar görmüştü.

Teleskop kainattaki yerimizi daha iyi anlamak için yapılan bir girişimde, uzayın derinliklerine bakarak evrenin başka yerlerinde radyo dalgaları tespit etmişti. Bununla birlikte Altın Göz (Goldeneye) dahil birçok filmde görülen teleskop, popüler kültürdeki yeriyle de bir üne sahip.

Porto Riko'daki gözlemevini yöneten ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF) yaptığı son açıklamayla, artık güvenli olmadığı için tesisi yıkma planlarına başladıklarını duyurdu.

NSF geride kalan halatlar taşımaları gereken yükü muhtemelen artık taşıyamadığı için ortaya çıkan hasarın, teleskopu "yıkıcı düzeyde bir arıza" tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını bildirdi.

Kuruluş, herhangi bir onarım teşebbüsünün, bu vazifeyi üstlenecek işçiler için "muhtemelen hayati tehlike" arz edebileceğini kaydetti. Dahası, yapılacak onarım işlemlerinin işe yarayıp yaramayacağı belli değil.

NSF Direktörü Sethuraman Panchanathan şu ifadeleri kullandı:

“NSF için işçilerin, Arecibo Gözlemevi personelinin ve ziyaretçilerin güvenliği önceliklidir. Bu da, her ne kadar talihsiz olsa da böyle bir karar almayı gerektiriyor.

Arecibo Gözlemevi yaklaşık 60 yıl boyunca, çığır açıcı bilime ve bir toplulukla ortaklığın nasıl olabileceğine dair işaret kulesi vazifesi gördü. Bu köklü bir değişim olsa da bilim camiasına yardım etmenin ve Porto Riko halkıyla güçlü ilişkilerimizi sürdürmenin yollarını arayacağız.”

Gözlemevindeki sorunlar ağustos ayında destek halatlarından birinin kopup teleskobun çanağına zarar vermesiyle başlamıştı. O zamandan bu yana gözlemevi üzerinde çalışan mühendisler, bu yapının kompleks dizaynı karşısında sorunun nasıl giderilebileceğini ve bu durumun hasar üzerinde çalışanlar için oluşturabileceği riskleri hesaplamak için çaba harcıyordu.

Mühendisler yeni halatların teslimatını beklerken 6 Kasım'da başka bir halat daha kopmuştu. Mühendisler, ikinci halatın üzerine binen ağırlığı kaldırabilmesi gerektiğini söylemiş, bu halatın kopmuş olması ekibin geride kalan halatların da muhtemelen sanıldığından daha zayıf olduğu sonucuna varmasına yol açmıştı.