KÜLTÜR-SANAT
okuma süresi: 7 dak.

Lefkoşa’daki boğa heykeli ile Charging Bull: Benzer hikâye, farklı son

Lefkoşa’daki boğa heykeli ile Charging Bull: Benzer hikâye, farklı son

‘Lefkoşa Suriçi Şehir Müzesi’ önüne, bölgenin dokusu düşünülmeden ve izinsiz bir şekilde, havanın karardığı saatlerde dikilen boğa heykeli, yine havanın karardığı saatlerde LTB’nin yoğun ısrarı sonucu kaldırıldı. Heykelin hikayesinde, Wall Street’teki efsanevi Charging Bull ile kesişen pek çok nokta mevcut ancak sonları oldukça farklı…

Yayın Tarihi: 12/11/20 11:18
Güncelleme Tarihi: 12/11/20 11:56
okuma süresi: 7 dak.
Lefkoşa’daki boğa heykeli ile Charging Bull: Benzer hikâye, farklı son
Özel Haber

Eski Lefkoşa’nın Girne’ye uzanan Giriş – Çıkış kapısı; tarihi Girne Kapısı’nın birkaç metre ötesinde, önceleri TC Ziraat Bankası’nın kullanımında olan Vakıflar İdaresi’ne ait dört katlı bina, bu kez Vakıflar ile Yakın Doğu Üniversitesi arasında varılan anlaşma uyarınca şehir müzesine dönüştürüldü.

“Lefkoşa Suriçi Şehir Müzesi” adını alan binanın etrafına, Suat Günsel’e ait yatırımların çevresinde görülen heykeller konuldu.

Dans eden insan figürlerini andıran, altın rengindeki söz konusu heykeller, eski binanın “sütlü kahve” tonundaki dış cephesiyle birleştiğinde, “toplumsal bir değer” halini alan caddenin kimliğine pek de müdahale etmiyor…

Ancak caddenin kimliğini oluşturan düzenlemelerden biri olan yol ortasındaki refüje,  belediye ile Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan gerekli izin alınmadan, New York Borsası’nın efsanesi “Charging Bull”un hikâyesini andıran bir şekilde “aniden” dikilen kasvetli ve saldırı pozisyonu almış boğa heykeli için, dans eden insan figürleri ile aynı şeyler söylenmiyor...

Toplumun pek çok kesiminden, boğa heykeli ile ilgili gelen yorumlar özetle şunu anlatıyor:

Oldtown” Lefkoşa, kişiye özel bir arazide kurulan üniversite kampüsünün çevre düzenlemesi için verilen emekten çok daha fazlasını istiyor ve hak ediyor…

Bölgenin dokusu düşünülmeden ve izinsiz bir şekilde, havanın karardığı saatlerde dikilen boğa heykeli, yine havanın karardığı saatlerde LTB’nin yoğun ısrarı sonucu “Charging Bull’dan farklı olarak” müze yönetimi tarafınca kaldırıldı.

CHARGING BULL İLE BENZER HİKÂYE

Söz konusu heykelin “yaratılan” hikâyesinin, Charging Bull heykelinin efsanevi hikâyesiyle kesişen çok sayıda ortak noktası bulunuyor ancak Charging Bull’un hikâyesi, Lefkoşa’daki boğa heykelinden çok daha farklı bir şekilde ilerliyor…

3,5 ton ağırlığında ve 5,5 metre boyundaki Charging Bull heykeli, 1989 yılının 15 Aralık gecesi, Wall Street’e New York Borsası’nın önüne, modern çağın yaşayan en büyük heykeltıraşlarından Sicilya asıllı Arturo Di Modica tarafından dikilmişti.

Aynen Lefkoşa’daki heykel gibi, sadece bir gece boyunca ilk dikildiği yerde kalan bu devasa bronz heykel, ertesi günün gecesi, Lefkoşa’daki heykelden farklı olarak New York Polis Departmanı tarafından kaldırıldı ve Wall Street yakınındaki Bowling Green Park’ta bugünkü yerini aldı.

Charging Bull, yaratıcısı Arturo Di Modica tarafından, polislerin 5-6 dakika arayla devriye attığı sırada, polise yakalanmadan sadece 4 buçuk dakika içinde yerine monte edilmişti...

Charging Bull, Lefkoşa’daki boğanın aksine; bölgenin dokusuna uygun olduğu için, Wall Street’in oldukça yakın bir noktasına taşındı ve bölgenin kimliğini yaratan finansçılara cesaret kaynağı oldu…

CHARGING BULL’UN HİKÂYESİ…

Arturo Di Modica, bu boğa heykelini Wall Street’in çöküşüne bir panzehir olarak 1986 yılında yarattı.

Heykeltıraş, Charging Bull için Manhattan’ın Soho semti Crosby Caddesi’nde bulunan atölyesinde 2 yıldan fazla emek harcamıştır. Boğanın ana materyalini oluşturan dökme bronz, büyük bir zahmetle tamamen el emeği ile birleştirilmiştir. Zaten boğanın büyüklüğü düşünüldüğünde gerçekten bir sabır işi olduğu net şekilde görülmektedir.

Arturo ve ona yardım amaçlı yanında bulunan birkaç arkadaşı, heykelin yerine konulacağı günün sabahında New York Borsası yolunun büyük bir Noel ağacı ile engellendiğini görmüşler fakat bu, onları heykeli dikmekten alıkoyamamıştır. Görkemli eser, tıpkı Noel ağacı altına bırakılan hediyeler gibi koca ağaç altındaki yerini almıştır.

Ayrıca tam da yerine yerleştirileceği sırada polislerin 5-6 dakikada bir devriye attığını anlayan Arturo ve arkadaşları yalnızca 4,5 dakika gibi kısa bir zamanda bunu başarmıştır. Cesaret verici bu heykel Arturo tarafından yalnızca New York’a değil, tüm dünyaya bir mirastır.

Sonuç olarak 3,5 ton ağırlığında ve 5,5 metre boyundaki Charging Bull, tüm zorluklara rağmen 15 Aralık 1989’da yerine oturtulmuştur.

Dev eser borsa binası önündeki yerini almasından yalnızca 1 gün sonra dünya çapındaki ününü kazanmayı başarmıştır. Büyük ve heyecanlı bir insan topluluğu ve etrafta koşturan medyacılar bu gizemli heykelin nereden geldiğini anlamaya çalışmış ve kısa sürede eserin yaratıcısı adını duyurmuştur.

Fakat Charging Bull o günün sonunda New York Borsası’nın önünden kaldırılmış ve Wall Street yakınındaki Bowling Green Park’ta bugünkü yerini almıştır.

O günden bu güne New York Borsası ve Wall Street’in simgesi haline gelen ilham verici boğa, bulunduğu yeri cazibe merkezi haline getirmiştir.

Günümüzde hala turistlerin ilgisini çekmeye devam etmektedir. Ayrıca borsanın dibe vurduğu 1986 yılından bu yana borsacı ve finansçılara cesaret kaynağı olmuştur. Heykelin maliyetinin ise 350 bin dolar olduğu biliniyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.