EKONOMİ & FİNANS
okuma süresi: 9 dak.

Sokağın Nabzı: "Sebze-meyveyi kilo değil, tane ile alıyoruz"

Sokağın Nabzı: "Sebze-meyveyi kilo değil, tane ile alıyoruz"

Devlet Planlama Örgütü'nün (DPÖ) verilerine göre, geçtiğimiz aylarda zam rekortmeni olan sebze-meyve verilerinde de en fazla zamlanan ürünler arasında... Konuyla ilgili vatandaş, sebze-meyve fiyatlarını takip ettiğini işaret ederek, zamları hissettiğini dile getirdi.

Yayın Tarihi: 24/08/19 11:25
okuma süresi: 9 dak.
Sokağın Nabzı: "Sebze-meyveyi kilo değil, tane ile alıyoruz"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

Devlet Planlama Örgütü'nün (DPÖ) verilerine göre, geçtiğimiz aylarda zam rekortmeni olan sebze-meyve Temmuz verilerinde de en fazla zamlanan ürünler arasında…

Konuyla ilgili Kıbrıs Postası TV'de yayınlanan Rahmican Çalışkan'ın hazırlayıp sunduğu Sokağın Nabzı programına konuşan vatandaş, sebze-meyve fiyatlarını takip ettiğini işaret ederek, zamları hissettiğini dile getirdi.

Eskiden kilo ile aldığı sebze-meyveyi, şimdi ise tane hesabı ile aldıklarını belirten yurttaş, alım gücünün yarı yarıya düştüğünü vurguladı. Neredeyse her ürüne olduğu gibi sebze-meyvedeki zamları da raflarda fark ettiklerini söyleyen vatandaş, artışların cep yaktığını kaydetti.

Fiyatlardaki artışları yetkililerin denetim eksikliğine de bağlayan halk, denetim olmadığından dolayı herkesin kendine göre farklı fiyat belirlediğinin altını çizdi.

Öte yandan vatandaş, sebze-meyve sektöründeki aracıların da fiyatlara etkisi olduğunu savunarak, aracıların da denetlenmesi gerektiğini anlattı.

Kağan Yüncü: "Zamları hissettim, eskiden kilo ile aldığımız sebze-meyveyi, şimdi tane ile alıyoruz"

"Temel ihtiyaç; gıda her şeydir. Bunların desteklenmesi gerekir, ancak tam tersine sürekli zam yediğini görüyoruz. Türkiye'de gıda ile ilgili bir dengeleme süreci başlatıldı, güzel gidiyor gibi. Ben de bir vatandaş olarak soruyorum, bu rakamsal olarak enflasyona yansıyorsa, niye reel olarak gıdaya yansımıyor? İnsanların hayatını idame ettirebilmesi için en önemli ihtiyaç olan; gıdaya neden yansımıyor? İnsanlar günü kurtarma çabasında. Sebze-meyvedeki zamları hissediyorum. Sağlıklı beslenmek çok önemli, bunun için de sebze-meyve en sağlıklısı. Talep olan her şeyde arz da vardır, bu yüzden "Ne de olsa ben satarım sebze-meyveyi" anlayışı var, çünkü talep var. Buna bir el atılması gerekir. Yakın gelecekte sebze-meyve fiyatlarının düşeceğine inanmak istiyorum. Eskiden kilo ile aldığımız sebze-meyveyi, şimdi ise tane ile alıyoruz."

Özdeş Yaşın: "Alım gücümüz düştü, eskiden aldığımız ürünün, şimdi yarısını alabiliyoruz"

"Esnafım. Sebze-meyve eskiye oranla biraz daha pahalı. Bunu annemden de anlıyorum. Toplum olarak maalesef alım gücümüz düştü. Para birimimiz TL değer kaybettiği için alım gücümüz düştü. Eskiden aldığımız bir ürünün, şimdi yarısını alabiliyoruz. Eskiden kilo ile alıyorduk, şimdi tane ile alıyoruz. Yakın gelecekte bu durumun düzelebileceğine dair umutlu değilim, çünkü üreten bir toplum değiliz, her şeyi ithal ediyoruz. Sürekli tüketiyoruz, üzerine bir şey eklemiyoruz, üretmiyoruz. Bir yerde tıkanıp kalacağız gibi gözüküyor."

Ömer Cabacaba: "Zamları hissettim, cebimiz yandı, parayı götüren aracılara hesap sorulmuyor"

"Sebze-meyve fiyatlarına yapılan zamları vatandaş olarak hissettim, cebimiz yandı. Eskiden kilo ile alıyorduk, şimdi ise tane ile alıyoruz. Ben bir ürünü farklı yerlere soruyorum, fiyat araştırması yaptıktan sonra alıyorum. Şunu fark ettim; her yer faklı fiyat belirliyor. Ne eken kazanıyor, ne de biçen. Parayı götüren aracılardır. Aracılara da hesap sorulmuyor. Denetim yok. Keyfi satışlar oluyor. Vatandaş sebze-meyve yiyemediği için sağlıklı yaşayamıyor."


Zöhre Günfer: "1 kilo alacağımıza yarım kilo alıyoruz"

"Sebze-meyve fiyatlarına aylardır yapılan zamları hissettik. Yeri geliyor 1 kilo alacağımıza yarım kilo alıyoruz, yeri geliyor o yarım kiloyu dahi alamıyoruz. Aldığımız maaşı borçlara verdikten sonra yetmiyor bile. Kurban Bayramı'nı parasız geçirdim, yetiştiremiyoruz. Alım gücümüz düştü. Devlet 50 TL zam veriyor, fakat 300-500 TL başka bir yerden, zam yaparak alıyor, dolayısıyla giden vatandaşın cebinden çıkıyor. İyiye değil, kötüye gidiyoruz. Yakın gelecekte bu kötü durumun düzelebileceğine dair ümidim yok. Kötüsünü bekliyoruz iyisini beklemiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin."

Hasan Güler Refikoğulları: "Zamları hissettim, yağmurların bol yağdığı dönemde, fiyatların yüksek olması trajikomik"

"Sebze-meyve fiyatlarına yapılan zamları hissettim. En zengin olanlar bile bu durumdan şikayetçi. Herkesin alım gücü düştü. Döviz yükseldi, denetim yok, dolayısıyla zamları bunlara bağlıyorum. Bazı kişiler bu durumdan haksız kazanç elde ediyor, tüketicilerin aracılardan kurtulup, sebze-meyveyi doğrudan üreticiden alması gerekir. Özellikle suyun bol olduğu, yağmurların bol yağdığı bir dönemde, fiyatların bu kadar yüksek olması trajikomik bir durum. Halkın uyanık olması ve en ucuz nerede ise oradan alması lazım. Vatandaş, sebze-meyve mafyasına, yani aracılara güvenmemeli, devlet de bu konuda etkin denetimler yapmalı. Amacım hükümeti suçlamak değil, ama denetim konusunda aciz kaldıklarını görüyorum. Hükümet korkmadan bu olayların üzerine giderse, sebze-meyve fiyatları yarı yarıya inecek diye düşünüyorum. Yakın gelecekte bu sorunların düzeleceğine dair umudum yok. Çünkü hükümetin bu konuda pek fazla cesaretinin olduğunu düşünmüyorum. Hükümetin uzun sürmesini bu tür konulara bağlı olduğu düşüncesindeyim."

Ahmet Altaylı: "Alım gücümüz düştü, eskiden 1 kilo aldığım sebze-meyveyi şimdi yarım kilo alabiliyorum"

"Sebze-meyve fiyatlarındaki artışı, bir vatandaş olarak raflara gidince hissediyorum. Alım gücümüz düştü. Eskiden 1 kilo aldığım sebze-meyveyi şimdi yarım kilo alabiliyorum. Alım gücüm yarı yarıya düştü. Yetkililer bu konuda denetim yapmalı. Fiyatların araştırılması gerek, kim ne kadar fiyat belirliyor bunun denetlenmesi gerekir. Herkesin kafasına göre fiyat belirlememesi gerekir."

Hüseyin Bektaş: "Zamları hissettim, eskiden kilo ile aldığım şeyi şimdi tane olarak alıyorum"

"Sebze-meyvedeki zamları vatandaş olarak ben de hissettim. Döviz düştü, fiyatların düşmesini bekliyorum. Geçtiğimiz yıllarda alım gücümüz daha fazlaydı, her şeyi daha rahat alıyorduk. Eskiden bir kilo domates alıyordum, şimdi yarısını alıyorum. Eskiden kilo ile aldığım şeyi şimdi tane olarak alıyorum. Bu sorunların yakın gelecekte düzelebileceğine dair umudum yok. Tam aksine daha pahalı olacağını düşünüyorum. Bu fiyatların böyle fazla olmasının nedenlerinden birinin de denetim eksikliği olduğunu düşünüyorum."

Cemile Gümüş: "Zamları hissettim, alım gücüm düştü, tane hesabı alıyorum"

"Sebze-meyvedeki zamları bir vatandaş olarak ben de hissettim. Daha önceden aldığımız ürünleri şimdi ise alamıyoruz. Bu fiyatlar benim gibi bir asgari ücretli için fazla. Alım gücüm düştü. Eskiden kilo ile alıyordum, şimdi ise tane hesabı alıyorum. Yakın gelecekte bu sorunun düzelebileceğine dair kesinlikle bir ümidim yok"

Semih Çağlar: "Artış etkiledi, alım gücüm düştü, fiyatlara denetim yok"

"Sebze-meyve fiyatlarındaki artış beni de etkiledi, zamları fark edebiliyorum. Alım gücümüz de çok düştü. Eskiden kilolarca aldığımız sebze-meyveyi şimdi ise tane ile alıyoruz. Fiyatlar çok yüksek, ama ürünler de çok güzel değil. İnsanlar fahiş fiyatları görünce almıyor, dolayısıyla kendinden kısıyor. Fiyatlara denetim olduğunu düşünmüyorum. Yakın gelecekte bu durumun düzelebileceğini sanmıyorum."

Osman Uygar: "Zamlar fiyatlara yansıdı, alım gücü düştü, maaşlar yetmiyor"

"Belediye çarşısında manavım. Sebze-meyve az olursa fiyat yükseliyor, çok olursa düşüyor. Her şey zamlandı. Gübre, zirai ilaçlar zamlandı. Dolayısıyla bu zamlar sebze-meyve fiyatlarına da yansıdı. Bu fiyatlar düşecek. Börülce 15 TL'den 6TL'ye düştü, salatalık 2 ya da 2,5TL, en iyi domatesin kilosu 3 TL. Vatandaşın alım gücü düştü. Hayat pahalılığı az, her şeye zam yapıyorlar, dolayısıyla alınan maaşlar yetmiyor. Satışlarımız eskiden çok iyiydi, ancak şimdi düştü."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.