Akacan ve korumalarının darp davasında karar 12 Kasım'da...

Girne Postası – Burcu Ece Yılmaz

Füsun Cemaller'in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Rauf Kürşad ve Yargıç Mine Ozankaya'dan oluşan, Girne Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmada, Bulut Akacan'ın avukatları Kıvanç Rıza ile Mustafa Asena, Vasıf Kurbanov'un avukatı İlker Sertbay ve Orçun Özorçun'un avukatı Doğa Zeki hazır bulundu.

Duruşmanın dünkü celsesinde ilk olarak savunma avukatları hitaplarını yaptı. İlk sözü alan Kurbanov'un avukatı Sertbay, iddianameyle ilgili kafa karışıklığı yaşandığına dikkat çekerek, sanıklara ilk olarak getirilen dava sayısının 3 iken, bu sayının toplamda 6'ya yükseldiğini belirtti.

Olayın ardından Asımoğlu'na ilk müdahalede bulunan Doktor Ahmet Ebeoğlu'nun, tanık kürsüsüne çıktığını anımsatan Sertbay, Ebeoğlu ile Asımoğlu'nun çocukluk arkadaşı olduğuna değinerek, Asımoğlu'nun özel doktorunu mahkemeye getirmenin hakaret olduğunu aktardı.

Mahkeme süresinde tüm tanıkların dinlenmesi neticesinde, Erhan Başay'ın darp edildiğine yönelik iddianın tersine çıktığını öne süren Sertbay, Akacan'ın da korumalarına yönelik azmettirici bir harekette bulunmadığını dile getirdi.

"KAVGAYI BAŞLATAN ERHAN BAŞAY"

Başay'ın, Akacan'ın gözüne yumruk attığının ortaya çıktığını söyleyen Sertbay, ilk yasa dışı darbeyi Erhan Başay'ın yaptığını, kavgayı çıkaran kişinin de Erhan Başay olduğunu iddia etti.

Akacan'ın, "Erhan Başay'ı aşağı indirin" şeklinde ifadesi olduğunun iddia edildiğini hatırlatan Sertbay, mahkemeye çıkarılan hiçbir tanığın, olay sırasında bu cümleyi duymadığını dile getirdi.

Davaya başlamadan önce, Asımoğlu'nun kafatasında çatlak, beyin kanaması, epilepsi riski, müştekinin 6 ay evinden çıkamadığı gibi durumların öne sürüldüğünü aktaran Sertbay, mahkemede aksinin ortaya çıktığını ifade etti.

"KURBANOV MEŞRU MÜDAFAADA BULUNDU"

Vasıf Kurbanov'un, yanlış anlaşılma neticesinde, Akacan'ı korumak adına Asımoğlu'nu darp ettiğini aktaran Sertbay, Kurbanov'un huzurundaki davalardan beraat etmesi gerektiğini belirterek, Kurbanov'un meşru müdafaada bulunduğunu söyledi.

Zeki Asımoğlu'nun kavga olayından 20 gün sonra Güney Kıbrıs ve Ukrayna'ya seyahat ettiğini ifade eden Sertbay, "Asımoğlu, 6 ay boyunca evden çıkmadığını, araba sürmediğini, bakıcı ile kaldığını söyledi. 'Arabayı ben kullanmıyordum' diyen kişi, 'elimde resimler var' dediğim zaman, 'arabayı ben sürüyordum' dedi. Epilepsi riski olan kişi uçağa bindi. Mezarıma çiçek koyacaklardı dedi. İnsanlar sanıkları 3 gaddar kişi olarak, ortalığı darmaduman ettiler sanıyor" dedi.

Asımoğlu'nda kalıcı işitme kaybı, sakatlık, görme bozukluğu, çene kırığı gibi durumların olmadığını belirten Sertbay, uzun süre tedavi gerektirecek bir durumun olmadığını, müştekinin kavgadan 20 gün sonra seyahate çıktığını, ortada vahim zararın olmadığını öne sürdü.

Tahkikat memuru Hüseyin Soyel'in alt mahkemede, yemin tahtında yalan ifade verdiğini söyleyen Sertbay, Soyel hakkında soruşturulma başlatılmasını talep etti.

"BAŞAY'IN AKACAN'DAN ALACAĞI YOK"

Sertbay'ın ardından söz alan Bulut Akacan'ın avukatı Kıvanç Rıza ise Erhan Başay ile Bulut Akacan arasındaki alacak-verecek meselesiyle ilgili olarak, "Erhan Başay'ın Akacan'dan 50 bin Sterlin alacağı falan yok. Bununla ilgili mahkemeye emare sunuldu" diye konuştu.

Akacan'ın korumalarına yönelik el işaretiyle talimat verdiği yönünde iddia olduğunu anımsatan Rıza, diğer sanıkların Akacan'ın el işaretini görmesini mümkün olmadığını, arkalarının dönük olduğunu, video görüntülerinde de belli olduğunu aktardı.

Polis memuru Yağız Kol'un mahkemede verdiği ifadesinde, Akacan'ın "Başay'ı aşağı indirin" şeklinde beyan verdiğini, ancak Kol'un olay yerinde o gün bulunmadığını ve video görüntülerinden de bu cümlenin duyulamayacağını belirterek, ifadenin yalana kaçtığını söyledi.

"OLAY SPONTANE GELİŞTİ"

Kurbanov'un Asımoğlu'na yanlış anlaşılma üzerine vurduğu yönünde iddia makamıyla hem fikir olduklarını kaydeden Rıza, spontane gelişen bir hareketle Asımoğlu'nun darp edildiğini belirtti. Akacan'ın, Başay'ın kendisine yumruk attığını, ardından tekme savurduğu yönünde ifadesi olduğuna dikkat çeken Rıza, Akacan'ın "Erhan Başay bacağıma vurunca yere düştüm. Zeki başımı yere çarpmamam için beni tuttu. Bu nedenle Zeki'ye teşekkür borçluyum. Neden onu dövdürmeye çalışayım. Ortada bir sebep var mı? ifadelerini anımsattı.

Asımoğlu'nun darp edildikten sonra, Akacan'ın şok olarak, isyan ettiğini belirten Rıza, "Akacan'ın bu hareketi bile olayı tasvip etmediğini göstermektedir. Bu bile sanığın ithamdan beraat etmeye yeterlidir" ifadelerini kullandı.

Olaya şahit olan ve ifadesi alınmayan 2 kişi olduğunu kaydeden Rıza, "Polisin bu şahısları bulması işten bile değildi. Girne'de bilinen insanlardı. Restoran sahibine bile bu kişileri sormadılar" dedi.

Rıza, sanıkları Başay'ın şahadetine göre mahkum etmenin doğru olmadığını bildirdi.

ZEKİ: "ORÇUN OLAYIN BAŞINDAN SONUNA KADAR KAVGAYI AYIRMAYA ÇALIŞTI"

Orçun Özorçun'un avukatı Doğa Zeki ise, Orçun'un olayın cereyan ettiği restoranın daimi müşterisi olduğunu hatırlattı. Orçun'un, tartışmanın başladığı andan sona kadar kavgayı ayırmaya çalıştığına vurgu yapan Zeki, kavganın başında iddia edilen Akacan'ın talimat verdiği yönündeki hareketleri de Özorçun'un görmesinin mümkün olmadığını belirtti. Özorçun'un gayri kanuni bir harekette bulunmadığını anlatan Zeki, Zeki, Özorçun'un aleyhinde getirilen davalardan beraat etmesini talep etti.

"KAVGAYI BAŞLATAN ERHAN BAŞAY DEĞİL"

Savunma avukatlarının hitaplarını tamamlamasının ardından söz alan Savcı Mustafa Atakara ise, savunmanın olayı başlatan Erhan Başay olduğuna yönelik yaptığı iddiaya karşılık, aralarında husumet olup, Başay'ın bulunduğu masaya gidip oturan kişinin Akacan olduğuna dikkat çekerek, olayı başlatan kişinin Başay olmadığını söyledi.

Atakara, alacak verecek meselesinin, suçun işlenmesini motivleyen bir unsur olduğunu kaydetti.

"ASIMOĞLU VAHİM ZARARA UĞRATILDI"

Özorçun'un kendi beyanına göre Başay'ı zapt ettiğini ancak iddia makamına göre saldırdığını söyleyen Atakara, Asımoğlu'nun da vahim zarara uğratıldığını ifade etti.

2 kişiden alınmayan ifade nedeniyle iddia edilen eksik tahkikat ile ilgili konuşan Atakara, bu eksikliği tamamlayacak birçok görgü tanığından ifade alındığını hatırlattı. Atakara, bu hususun davada esaslı bir eksiklik olmadığını söyledi.

"BASINA VE TAHKİKAT MEMURUNA YÖNELİK SÖZLER YAKIŞIKSIZ"

Basına ve tahkikat memuruna yönelik nahoş olmayan ve yakışıksız açıklamalar yapıldığını dile getiren Atakara, Akacan'ın talimatlarını diğer sanıkların görmediğini ancak duyduğunu ifade etti.

Tarafların hitaplarını tamamlamasının ardından mahkeme dava kararın açıklanması için 12 Kasım'a ertelendi.