Hırsızlık için girdiği evde soyunmuştu, 18 ay hapis cezası aldı

Mağusa’da 2020 yılı Ekim ayı içerisinde hırsızlık yapmak için balkon penceresinden girdiği evde, D.Ö’nün yatak odasına giderek uyuyan kızın başucunda şortunu çıkarıp cinsel tacizde bulunan Nijerya uyruklu sanık Sodıq Omogbolahan Edu’nun Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde ki yargı süreci tamamlandı.

“Geceleyin ev açma”, “Cinsel taciz”, “Mülke tecavüz” ve “Suç işlemeye teşebbüs” davalarından yargılanarak suçlu bulunan sanık Edu, 18 ay hapis cezasına mahkum edildi.

“GECELEYİN EV AÇMA, UYUŞTURUCUDAN SONRA EN YAYGIN İKİNCİ SUÇ ”

Davanın kararını okuyan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Pınar Beyoğlu, sanık Sodıq Omogbolahan Edu’nun mahkum olduğu “Geceleyin ev açma” suçu için 10 yıla kadar hapislik cezası öngörüldüğünü kaydetti. Beyoğlu kararında, KKTC Anayasası’nda herkesin barış, güven ve huzur içinde yaşama hakkı ve manevi varlığını koruma hakkına sahip olduğunu, yine Anayasa’da kimsenin konutuna dokunulamaz ibarelerinin yer aldığını ve KKTC’de yaşayan herkesin mülkiyetlerini koruma hakkına ve ayrıca konut dokunulmazlığı ve konutunda huzur içinde yaşama hakkına sahip olduğunu açıkladı.

Beyoğlu, Yüksek Mahkemenin 2020 yılı faaliyet raporlarında soygun, ev açma, geceleyin ev açma, ağır bir suç işlemek kastıyla binaya girmek suçlarının, uyuşturucu suçlarından sonra Ağır Ceza Mahkemeleri’nin gündemlerini meşgul eden en yaygın ikinci suç türü olarak görüldüğünü vurguladı.

Bu tür suçları işleyenlere ve işleme eğiliminde olan kişilere etkin ve caydırıcı cezalar verilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Beyoğlu, bu tür suçların ülkede huzur ortamını bozduğu gibi toplumdaki bireyler arasında mal güvenliğini de sorgulatır hale getirdiğini ve infial yarattığını kaydetti.

Hırsızlık yapmak amacıyla sabaha karşı saat 04:00 raddelerinde müşteki D.Ö’nün evine giren sanığın, müşteki D.Ö tarafından alt kısmı çıplak vaziyette ev içerisinde görüldüğünü ve bu durumun müşteki üzerinde yarattığı olumsuz etki ve travmanın suçun işleniş şekli açısından durumun ciddiyetini ve vahametini artırdığını kaydeden Beyoğlu, sanığa hapislik cezası dışında başka bir ceza verilmesinin kamu menfaatine hizmet etmeyeceği, işlenmiş suçların vahametiyle örtüşmeyeceği gibi bu tür suçları işleme eğilimde olan kişilere etkin ve caydırıcı olamayacağını sonucuna vardıklarını belirterek, sanığı 18 ay hapis cezasına mahkum ettiklerini açıkladı.