Anastasiadis ve bakanlarından birlik çağrısı

Fileleftheros "Tehlikeleri Ancak Birlik Bertaraf Eder... Anastasiadis'ten Bütün Siyasi Güçlere İşbirliği Mesajı... İstişare ve Ulusal Uzlaşı" başlıklı haberinde Anastasiadis'in bütün Rum siyasi güçleri, Güney Kıbrıs'ın yaşamakta olduğu sorunların göğüslenmesi için birlikte yürümeye çağırdığını yazdı.

Habere göre "Tarihimizin de gösterdiği gibi ancak birlik ile tehlikeleri bertaraf edip fırsatları değerlendirebiliriz" diyen Anastasiadis Kıbrıs sorununa da değindiği konuşmasında şunları söyledi:

ANASTASİADİS "ULUSAL AÇIDAN ONURLU, TARİHİ UZLAŞI ÇERÇEVESİNDE İTİBARLI, YENİ AVRUPA GERÇEKLERİNİ DİKKATE ALAN ÇÖZÜM"

"Kapsamlı ve yaşayabilir, ulusal açıdan onurlu ve kaçınılmaz tarihi uzlaşı çerçevesinde itibarlı, yeni Avrupa gerçeklerini dikkate alan, uzlaşılmış çerçevedeki çözümü talep etmeyi sürdürmek görevimizdir, taahhüdümüzdür.

Zamanın, yeni ve hoş olmayan oldubittiler yarattığının ve taksimi kalıcılaştırdığının bilinciyle anayasal ve insanlık haklarımızı, ulusal vicdan ve milli var oluşumuzu korumak için vatanın yeniden birleşmesi için mücadele etmemiz gerekir."

Aynı gazete "İç Cephede Birlik Gereğini Öne Çıkardılar.. Hükümet Bakanları Aracılığıyla Mesaj Verdi" başlıklı haberinde Anastasiadis hükümetinin; Güney Kıbrıs'ın boğuşmakta olduğu ciddi sorunların göğüslenmesi konusunda gerek iç cepheye gerek dışa belirli mesajlar vermek için ortak çaba üstlendiğini yazdı.

HASİKOS: "HİÇBİR OMUZ BU KADAR CİDDİ SORUNLARIN YÖNETİLMESİ SORUMLULUĞUNU KALDIRACAK KADAR GÜÇLÜ DEĞİLDİR"

Bu çerçevede Anastasiadis hükümeti bakanlarının, iç cephede birlik olunması gereği üzerinde durduklarını belirten gazete Rum İçişleri Bakanı Sokratis Hasikos'un "Ulusun iyiliği ve vatanın çıkarları için, tehlikelerin ve meydan okumaların göğüslenmesi için birliğin top yükün hareket etmesinin şart olduğuna" işaret ettiğini yazdı.

Hasikos özetle şunları söyledi: "Hiçbir omuz, Helenizm'in bu ülkedeki var oluşuyla alakalı bu kadar ciddi konuların yönetilmesi sorumluluğunu kaldıracak kadar güçlü değildir. Bugün Kıbrıs Cumhuriyeti derin ekonomik kriz deneyimini yaşıyor. yarı işgal altındaki vatana ve gelecek nesillere karşı görevimiz daha önce hiç olmadığı kadar ağırdır"

Rum Savunma Bakanı Fotis Fotiu, Anastasiadis hükümetinin Güvenlik Konseyi kararlarına ve uluslar arası hukuka ve Kıbrıs sorununa işleyebilir bir çözüme bağlılıkla çalıştığını söyledi ve şunları ekledi:

"Ekonomik zorlukların bizi hedeflerimizden saptırması söz konusu değildir. Tek egemenliği, tek vatandaşlığı, tek uluslar arası temsiliyeti olan tek devleti elde edecek siyasi eşitlik istiyoruz ve doğal zenginliğimizi, taviz vermeden ve egemenlik haklarımızdan feragat etmeden serbestçe Kıbrıs halkının menfaatine değerlendirmeyi talep ediyoruz."

KUYALİS: "GÜÇLÜ BİR İÇ CEPHEYLE ÇÖZÜM ARZU VE HEDEFİMİZE PRATİKTE DAYANAK YARATABİLİRİZ"

Rum Tarım Bakanı Nikos Kuyalis de "Ülke tarihimizin sayfaları, parlak mücadelecilerin fedakarlıklarıyla doludur. Bu faaliyetler bizim yolumuzu aydınlatıyor ve ulusal görev rotamızı belirliyor. Hep birlikte güçlü bir iç cephe ile Kıbrıs sorununa çözüm arzu ve hedefimize pratikte dayanak yaratabiliriz."

OMİRU: "TÜRKİYE'NİN DEĞİŞMEZ HEDEFİ İŞGALİ MEŞRULAŞTIRMAK"

Fileleftheros Rum Meclis (ve EDEK) Başkanı Yannakis Omiru'nun da katıldığı bir anma töreninde Türkiye'nin değişmez hedefinin "işgali meşrulaştırmak" olduğu görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.

Habere göre Omiru özetle şunları söyledi: "1974'ten bugüne kadasr geçen zaman içerisinde Türkiye uzlaşmazlığını sürdürmekle kalmadı, bir dizi faaliyetle tahrikkar tavrını tırmandırdı. Sahte devletin ilanı, Türk askerinin miktar ve kalite olarak takviyesi, Türkiye'den yerleşik taşıyarak demografik yapıyı değiştirmesi, Türkiye'nin nihai hedefleriyle ilgili hiçbir kuşku bırakmıyor.

Türklerin Kıbrıs sorununda zaman zaman yaptığı değişik öneri ve yaklaşımlar, hükümranlığın tamamında eşit egemenlikli iki devlet varlığının tanınmasını öngörüyor ki bu da işgalin gelecekte tamamlanması yolunu açıyor.

Mesele, sunulan alternatif süreçler veya Türk yayılmacılığını göğüsleme arasında tercih yapmak değildir. Bu tarihi ulusal görevdir, halkın ve vatanımızın ulusal geleceğimizi tehdit eden işgalciye karşı var oluş meselesidir."

STEFANU: "2008-2010 KAZANIMLARI GERÇEKÇİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLMELİ"

Aynı gazete Hristofyas hükümeti döneminde sözcülük görevini yürüten AKEL Merkez Komite üyesi Stefanos Stefanu'nun da katıldığı bir anma töreninde, "İki toplumlu iki bölgeli, tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslar arası temsiliyeti ve BM Güvenlik Konseyi kararlarında ifade edildiği şekliyle siyasi eşitliği olan bir devlet zemininde tutarlı olunması gerektiğine" işaret ettiğini yazdı.

Habere göre Stefanu "Sonbaharda yeniden başlaması beklenen çözüm çabalarında 2008-2010 döneminde elde edilen kazanımlar gerçekçi bir şekilde değerlendirilmeli çünkü Türk tarafının çözüm zeminini değiştirmesi ancak böyle engellenebilir" dedi.

FOTİU: "DOĞAL GAZ REZERVLERİ ÇÖZÜMÜN KATALİZÖRÜ OLMALI TÜRK İŞTAHININ ESİRİ OLMA NEDENİ DEĞİL..."

Politis Rum Savunma Bakanı Fotiu'nun anma törenindeki konuşmasını daha geniş yansıttığı haberine "Doğal Gaz Çözüm Katalizörü... Savunma Bakanı'ndan Egemenlik Haklarımızın Korunması Mesajı" başlığıyla aktardı.

Habere göre Fotiu şunları söyledi: "Kıbrıs'ın doğal zenginliği, Kıbrıs sorununun çözümü için başlaması beklenen müzakerelerde katalizör olmalıdır, Türk iştahının esiri olma nedeni değil. Doğal zenginlik halkın ve ülkenin refah ve kalkınmasını sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Hiçbir şantaj, hiçbir zorluk ve hiçbir baskı bizi aşağılayıcı teslimiyete ve istilanın oldu bittilerini kabule sürüklememelidir. Haklarımızı silmeye ve kayıp vatanlara niyetli olmadığımızı açıkça ortaya koymalıyız. Kıbrıs'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'ndeki meydan okumaları ve Lefkoşa FIR Hattı'ndaki egemenlik haklarının çalınması kabul edilmeyecektir."

TAK