Stilianidis: "Maraş'ın iadesi dinamik yaratacak"

Stilianidis Fileleftheros'a verdiği geniş ölçekli röportajda Anastasiadis hükümetinin esneklik, stratejik planlama ve önceliklerin hiyerarşisi ile nitelendirilebilecek yeni bir dış politika benimsediğini, bu çerçevede Güney Kıbrıs'ın AB üyesi sıfatının ana rol oynadığını ve bu yeni dış politikanın çekirdeğini oluşturduğunu söyledi.

"Hedefimiz, AB'nin bütün kurumlarına tam ve eşit katılım sağlayarak itibarlı bir ortak haline gelmek ve AB üyesi devletlerle işbirliğimizi derinleştirmektir" diyen Stilianidis sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetimizin Kıbrıs'ın AB ile ilişkileriyle ilgili vizyonu üye AB karar merkezlerindeki varlığımızı ve rolümüzü yükseltmekle sınırlı kalmıyor, Kıbrıs'ın Avrupa enerji merkezi olarak elde edebileceği yeni jeostratejik rolün değerlendirilmesine ve bunun Doğu Akdeniz bölgesine getirebileceği olumlu katkıya kadar yayılıyor. Enerjinin ihtilaf kaynağı değil anlaşmazlıkların çözüm aracı olması gerektiğine inanıyoruz. İsrail ile işbirliğimizi güçlendirme çabalarımız, enerji işbirliği ve güvenliğindeki yeni rolümüzü algılama şeklimizin bir göstergesidir. Kıbrıs-Yunanistan-İsrail arasında dün karşılıklı anlayış memorandumu imzalanması bu yeni rolün, şamatadan ve aşırılıklardan uzak, adım adım milli çıkarımızın yararına dönebileceğini gösteriyor. İçi boş ilanlardan kaçınarak, sahte duygu ve desteksiz beklentilere kapılmadan ılımlı ve geniş çıkarlar biriliği çerçevesinde yolumuza devam edeceğiz."

Troyka ile yapılan memorandum ve Kıbrıs sorunu bağlamındaki bir soruya karşılık Stilianidis Güney Kıbrıs'ın geçirmekte olduğu ekonomik krizin yanında bir de Kıbrıs sorunu olduğunu, bunlardan birinin, ötekinin çözümü için ön şart olmadığını söyledi, özetle şunları ekledi:

"Kıbrıs sorununun da ekonomik sorunun da çözülmesi ihtiyacımızdır, bunu istiyoruz. Bu ikisi arasında bir ilişki varsa o da; Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde ekonomik krizin çözümünün hızlanacak olmasıdır. Böyle bir durumda krizden çıkıp kalkınmaya girmeyi hızlandıracak ideal şartlar oluşacak. Kıbrıs sorununun çözümünün ekonomik etkilerini bir hayal edin. Maraş'ın ve Kıbrıslı Rumların geri döneceği diğer yerlerin yeniden imarı, on binlerce yeni istihdam yeri yaratacak. Bunu takip edecek ekonomik patlamayı hayal edin.

Kıbrıs sorununda zaman bağlamında bizi endişelendirecek bir şey varsa o da çözümsüz geçen her günün bizi Türk işgalinin oldubittilerinin sağlamlaşmasına ve taksime daha da yaklaştırıyor olmasıdır. Ekonomik krizin, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasının planlandığı sonbahara kadar sona ermeyecek, resesyonun önümüzdeki 2-3 yıl daha devam edeceği anlaşılıyor ve kimsenin, Kıbrıs sorununu o zamana kadar dondurmayı teklif edeceğini zannetmiyorum."

Gazete "Türk tarafından iyi niyet gösterisi sınavı olabileceği yönünde işaret mi aldık yoksa bu sefer de hesaplarımızı, işgal kuvveti olan otelci olmadan mı yapıyoruz. Bizim tarafın Maraş önerisiyle muradı nedir?" sorusuna muhatap olan Stilianidis "otelcinin eskiden de şimdi de, Maraş'ı elinde tutan ve bölgede asker bulunduran Türkiye olduğu" görüşünü ortaya koyarak "Tam da bu nedenle Kıbrıs hükümetinin önerisinin muhatabı Türkiye'dir. Bu nedenle Maraş'a Kıbrıs sorununun çözümünün genel çerçevesinde değil de özel durum olarak bakılıyor. Maraş'ın iadesi Kıbrıs sorununun çözülmesi ve ülkelerimiz arasındaki anlaşmazlıkların kesin düzenlenmesi için dinamik yaratacak" dedi.