Astronot Anna Lee Fisher: Dünya uzaydan sınırları yok gibi görünüyor

NASA’da 30 yıl çalıştıktan sonra 2017’de emekli olan Fisher, uzay programında yer alan ilk altı kadından biri ve ilk anne oluyor. Apollo 11’in Ay’a gidişinin 50 yıldönümü dolayısıyla Güney  Kıbrıs’ı ziyaret eden Fisher, perşembe akşamı Güney  Kıbrıs Uzay Araştırma Teşkilatı ve ABD’nin Güney  Kıbrıs Büyükelçiliği tarafından Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda düzenlenen etkinlikte bir konuşma yaptı.

Fotoğrafçı John Bryson tarafından fotoğrafı çekilen ve sembol haline gelen astronot Fisher, Uzay Mekiği Programı için çalıştı ve daha sonra Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) gelişiminin ilk aşamasında yer aldı. Anna Le Fisher ayrıca bir uzay gemisi olan ve uzay araştırmasında yeni bir çağ başlatan Orion kapsülünün görüntüleme gelişiminde çalıştı.

Dinleyicilere konuşan Fisher, matematiği sevdiğini, kimya ve tıp eğitimi aldığını, NASA’ya katılmasının ‘kazara’ olduğunu, arkadaşlarından uzay ajansının astronot aradığını duyduğunu anlattı. Sürenin dolmasından bir gün önce başvuru yaptığını ve astronot olmanın çok gerçekçi bir hedef olmadığını düşündüğünü, mülakata çağrıldıktan kısa süre sonra uzay mekiği programına alındığını belirtti. İlk kızının doğumundan iki hafta önce, Uzay Mekiği Discovery’nin ikinci uçuşuyla STS-51A görevine atandığını kaydetti.

Beş mürettebattan biri olarak 8-16 Kasım 1984 tarihleri arasında uzaya giden ve toplam 192 saat kayıt yapan Fisher, gümrük yetkililerinin Kennedy Uzay Merkezi’ne indiklerinde mürettebata deklare edecekleri bir şey olup olmadığını hatırladığını söyledi.

2011’den sonra NASA kendi topraklarından ISS’ye astronot göndermeyi durdurdu ve bu Rusya’ya tabi oldu. “Bu nedenledir ki birçok astronotun Rusça öğrenmesi gerekti” diyen Fisher, Amerika Birleşik Devletleri’nin hedefinin kendi uzay aracı geliştirmek olduğunu vurguladı.

Boeing Starliner ve SpaceX Dragon gelecek yıldan itibaren astronotları ISS’ye götürmeyi planlıyor. NASA da kendi uzay kapsülü ‘Orion’u geliştiriyor ve Amerikalıları tekrar Ay’a göndermeyi amaçlıyor.

“Başkan Trump bizim Ay’a gitmemizi istiyor. Umuyoruz orada Antarktika’daki gibi bir üs kuracağız” şeklinde konuşan Anna Lee Fisher, hedefin Mars’a gitmek ve orada bir üs kurmak olduğunu belirtti ve bunun 2030’da olabileceğini kaydetti.

Gelecek 100 yılın çok heyecanlı olacağına işaret eden Fisher, son olarak “Tekrar başlamayı ve NASA’da ikinci bir kariyer yapmayı isterdim” dedi.  

Etkinliğe Güney Kıbrıs Ulaştırma, Bayındırlık ve İletişim Bakanı Yiannis Karousos da katıldı.  

Etkinlikte konuşan Amerika Birleşik Devletleri’nin Lefkoşa Büyükelçisi Judith Garber, 50 yıldan sonra hala Ay’a bir insanın gönderilmesiyle ilgili olağanüstü başarıdan heyecan duyduklarını ifade etti.

Apollo 11’in görevinin sadece Amerika’nın değil küresel toplumun bir başarısı olduğuna dikkat çeken Büyükelçi, Ay’a ayak basmanın sıklıkla insanoğlunun en büyük başarılarından biri olarak tarif ediğini söyledi ve “Bize insanlığın bir arada çalıştığında neleri başarabileceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

Güney Kıbrıs Uzay Araştırma Teşkilatı Başkanı George Danos, etkinlikle ilk insanın Ay’a ayak basışını, tüm Dünya’nın dikkatini üzerine topladığını ve bir rüyanın gerçekleşmesini kutladıklarını belirtti.

Etkinlik, Lefkoşa Belediyesi desteğinde, Uzay Sistemleri Çözümleri Ltd. sponsorluğunda ve Kıbrıs Haber Ajansı medya sponsorluğunda gerçekleştirildi.