GÜNEY KIBRIS
okuma süresi: 5 dak.

BM Barış Gücü’nün görev süresi için kulis faaliyetleri başladı

BM Barış Gücü’nün görev süresi için kulis faaliyetleri başladı

Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması görüşmelerinin başlamasına daha 6-7 ay olmasına rağmen Rum Yönetiminin kulis faaliyetlerine başladığı haber verildi.

Yayın Tarihi: 31/05/20 10:27
okuma süresi: 5 dak.
BM Barış Gücü’nün görev süresi için kulis faaliyetleri başladı

Fileleftheros haberi “Kıbrıs Sorunu BM Barış Gücü Nedeniyle Perde Önünde… Barış Gücü’nün Görev Süresinin Uzatılması Işığı Altında Hareketlilik… Lefkoşa ‘Gri Bölgelerden’ Kaçınılmasını Umuyor” başlığıyla aktardı.

Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması görüşmelerinin yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle kendine özel şartlarda gerçekleşeceğini kaydeden gazete, bütün dikkatlerin salgınla mücadelede olması nedeniyle görev süresinin uzatılmasına dair rutin bir prosedür uygulanabileceğini ancak bunun o kadar basit ve kolay olmasının beklenmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Habere göre Rum yönetimi halihazırda, kendi tezlerini geçirmek için Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülke nezdinde harekete geçti. Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis Rus, Çinli ve İngiliz mevkidaşları ile telefon görüşmeleri yaptı, önümüzdeki dönemde Amerikalı ve Fransız mevkidaşları ile de benzer temaslarda bulunması bekleniyor. Bunun paralelinde Rum Dışişleri Bakanlığı da ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere’nin Güney Kıbrıs’taki büyükelçilikleri nezinde diplomatik düzeyde temas etti.

BM’deki Rum Daimi Temsilci Büyükelçi AndreasMavryoannis, Barış Gücü konusunda geçen Ocak ayında yaşanan deneyime işaret etti ve benzer bir çabanın şimdi de harcanması gerekebileceğine işaret etti, “Salgın nedeniyle basit teknik bir uzatma olacağını söyleyemeyiz” dedi.

Haberde BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne yönelik Barış Gücü ile ilgili raporlarında hep, toprağa dair cereyan eden olayların kaydedilmesine dair, itirazlara sebebiyet veren ‘gri noktalar’ olduğu belirtilerek “ya olgular olduğu gibi kaydediliyor veya sorumluluk iki tarafa eşit paylaştırılıyor” ifadesine yer verildi.

“YUNANİSTAN KIBRIS SORUNUNU BAŞ AĞRISI GÖRÜYOR”

Aynı gazete “Sağ Elit ve Sıfır Milliyetçi Sol Kıbrıs Sorununu ‘Baş Ağrısı’ Görüyor… Türk Planlarında Kayıp Refleksler” başlıklı analiz yazısında, Yunanistan’da Sol cenahta Kıbrıs sorununa dair iki eğilim olduğunu, bunlardan birincisinin Kıbrıs meselesini “milliyetçi ama antiemperyalist zemine yerleştirdiğini, diğerinin de “sıfır milliyetçiliğe1 yerleştirerek Kıbrıs sorununu her ne pahasına olursa olsun kapatmak ve Türklerle anlaşmak istediğini yazdı.

Sağ cenahta, liderlik düzeyinde, kozmopolit politika mantığında bir taktik izlendiğine işaret edilen haberde “Türkiye büyük bir piyasa diyor ve ilişkilerin normalleşmesi ile ekonomik açıdan kazanabileceklerini düşünüyorlar” ifadesine yer verildi.

Yunanistan’ın 1950’lerden CransMontana sürecine kadar cereyan eden gelişmelerdeki tavrı kronolojik olarak analiz edilen yazıda özetle şu ifadelere yer verildi:

“Kıbrıs sorununun ne kadar baş ağrısı görüldüğü 2004’te, Atina’da siyasi sistemin çoğunluğunun Annan planını daha okumadan alelacele kabul etmesiyle ortaya çıktı, Annan planını Kıbrıs sorunundan kurtulma vasıtası gördüler.  Bu tavrı, Kıbrıs sorununda ne zaman gelişme olsa gözlemliyoruz. ‘2004’te fırsat kaçırıldı şimdi kaçırılmasın’ mırıltıları başlıyor ve ‘Kıbrıslılar ne istiyor? Devamlı Kıbrıs sorunuyla uğraşamayız’ dolaylı mesajı veriliyor. CransMontana sonrası bu yaklaşım (herhangi bir çözüm/çözüm olsun da ne olursa olsun) taraftarları, görüşmeleri Kıbrıslı Rumlar havaya uçurdu şeklindeki Türk anlatısını tamamen benimsiyor. Elbette bu tür yaklaşımlar Kıbrıs’ta da var ve aralarında bir iletişim ve eşgüdüm kanalı olduğu aşikâr.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.