SAĞLIK
okuma süresi: 7 dak.

Bilim insanları mutasyonları sınıflandırmaya çalışıyor

Bilim insanları mutasyonları sınıflandırmaya çalışıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından endişe verici olarak nitelenen mutasyona uğramış 3 varyant bulunuyor...

Yayın Tarihi: 27/03/21 17:01
okuma süresi: 7 dak.
Bilim insanları mutasyonları sınıflandırmaya çalışıyor
A- A A+

Çoğu kişi için “mutasyon” ve “varyant” terimleri endişeye ve kafa karışıklığına neden oluyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından endişe verici olarak nitelenen mutasyona uğramış 3 varyant bulunuyor. Bunlar, İngiltere, Güney Afrika ve Japonya’da bulunun varyantlar. Japonya’da tespit edilen varyant, Brezilya’dan gelen yolcularda tespit edilmesi sebebiyle “Brezilya Varyantı” olarak adlandırıldı.

DSÖ'ye göre söz konusu 3 varyant sırasıyla 125, 75 ve 41 ülkede yayılmış durumda. Ayrıca bu varyantlar bulaşın ve şiddettin artması ile salgının giderek kötüleşmesine ve kontrol altına alınmasının daha zor bir hale gelmesine yol açıyorlar. Bu sebeple “Endişe verici” olarak sınıflandırılıyorlar. Bir sonraki kategori ise soruna yol açabilecek genetik özellikleri sebebiyle gözetim gerektiren “Dikkat gerektiren varyantlar.” WHO mevcut durumda İskoçya, ABD ve Brezilya’da olmak üzere 3 varyantı takip ediyor. Bilimsel topluluğun belirlemeye ve değerlendirmeye çalıştığı diğer birçok varyantın da mevcut olduğu ifade ediliyor.

Paris’teki Pasteur Enstitüsü’nde Etienne Simon Loriere, AFP’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Önümüzdeki haftalar ve aylar bunların, büyük bir hızla yayılan endişe verici varyantlar kategorisine girip girmediklerini ya da düşük bir oranla yayılan varyantlar olarak devam edip etmeyeceklerini gösterecek.”

Tüm bu varyantlar dahil oldukları gruplara göre sınıflandırılıyorlar ve geçirdikleri değişikliklere göre SARS-CoV-2’nin genetik soy ağacında yerlerini alıyorlar.

Virüsün mutasyona uğramış varyantların ortaya çıkması şaşırtıcı değil. Virüs hayatta kalmak için zaman geçtikçe doğal bir süreç içinde mutasyona uğruyor. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) internet sitesinde dünya çapında 4 binden fazla SARS-CoV-2 varyantının belirlendiği belirtildi. Ancak Dünya Sağlık Örgütü bu varyantlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada çoğunun halk sağlığı önlemleri açısından hiçbir etkisi olmadığını vurguluyor.

Varyantların tehlikesi ise taşıdığı mutasyona bağlı. Örneğin, İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantlarının her biri, onları daha bulaşıcı hale getirdiğinden şüphelenilen N501Y adlı bir mutasyon taşıyor. Güney Afrika ve Brezilya varyantları, önceden enfeksiyon ya da aşı ile edinilmiş bağışıklığı etkisiz hale getirdiğinden ve yeniden enfeksiyon riskini artırdığından şüphelenilen E484K isimli başka bir mutasyon daha taşıyor.

Teknik adlara sahip varyantların takip edilmesinin zorluğu sebebiyle (Örneğin, İngiliz varyantı 501Y.V1 veya VOC202012/01 olarak adlandırılıyor ve B1.7.1" türüne ait) varyantlara ortaya çıktıkları ülkelere göre isim verildi. Böylece, “İngiliz, Güney Afrikalı veya Brezilyalı varyant” terimleri insanlar için daha anlaşılır hale geldi. Ancak bilim insanları söz konusu ülkeleri damgalamaları sebebiyle bu kullanımları uygun bulmuyor.

Mevcut durumda bu 3 varyantın endişe verici olduğu konusunda fikir birliği mevcut. Bununla birlikte varyantların bu şekilde sınıflandırılması, sadece araştırmacıların bu varyantların ne kadar hızlı yayıldığını izlemelerine ve hangi noktada daha bulaşıcı olduklarına karar verdikleri epidemiyolojik verilere dayanıyor.

Varyantların yaygın olduğu alanlarda yürürlükte olan sağlık kısıtlamalarına göre sonuçlar değişebileceği için kesin sayılara ulaşılması ise mümkün olmuyor. Örneğin çeşitli araştırmalara istinaden WHO, Koronavirüsün İngiliz varyantının yüzde 36-75 daha bulaşıcı olduğu görüşünde.

Dünya çapındaki bazı araştırma grupları, neden daha bulaşıcı olduklarını öğrenmek için bu varyantların biyolojik özelliklerini analiz etmeye çalışıyor. Pasteur Enstitüsü Viroloji ve İmmünoloji Bölümü başkanı Olivier Schwartz, AFP’ye yaptığı açıklamada “İncelenmesi gereken birkaç hipotez var. Daha fazla viral yük taşıyor olabilirler, varyant insan hücrelerine daha kolay girebiliyor olabilir ya da daha hızlı çoğalıyor olabilir” dedi.

Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar, İngiliz varyantının yol açtığı enfeksiyonun daha uzun süre devam edebileceğine yönelik başka bir hipotez daha öne sürdüler. Bu hipoteze göre enfekte olan bir kişi, virüsün orijinal hali ile enfekte olmuş birinden daha uzun süre enfekte olarak kalıyor ve bu durum karantina süresinin uzatılmasını gerektirebiliyor. Bu durumun araştırılması ise vakit alıyor. Bu nedenle araştırmacılar kesin bir cevaba ulaşmak için haftalara, hatta aylara ihtiyaç duyuyor. İngiliz varyantı için de aynı durum söz konusu. 10 Mart’ta yayınlanan bir araştırma, söz konusu varyantın orijinal Koronavirüsten yüzde 64 daha ölümcül olduğunu ortaya koydu.

BMJ sağlık dergisinde yayınlanan ve İngiliz yetkililerinin ocak ayında yaptıkları ilk gözlemleri doğrulayan bu araştırmaya göre tespit edilen her bin vakada orijinal virüs 2,5 oranında ölüme neden olurken İngiliz varyantı 4,1 oranında ölüme sebebiyet verdi. Bunun yanı sıra Güney Afrika’da yapılan diğer araştırmalara istinaden WHO, Koronavirüsün Güney Afrika varyantının “Hastanede yatan hastalardaki can kaybı riskini yüzde 20 artırdığı” tahmininde bulunuyor. Çeşitli araştırmalar, İngiliz varyantının aşıların etkinliğini önemli ölçüde etkilemezken, E484K mutasyonu taşımaları sebebiyle aşıların Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına karşı daha zayıf bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Ancak aşıların bazı varyantlara karşı etkinliklerinin düşük olması artık hiç etkili olmadıkları anlamına gelmiyor.

Diğer yandan söz konusu çalışmalar, aşılamanın ardından vücudun antikor üretime tepkisine de odaklanıyor. Jama dergisinde yakın zamanda yayımlanan bir makalede, Anthony Fauci de dahil olmak üzere bir grup ABD’li uzman, araştırmalarda “T ve B hücre aktivasyonu gibi diğer potansiyel bağışıklık türlerinin değerlendirilmediğini” belirttiler. Her ihtimale karşı aşı üreticiler, varyantlara karşı tasarlanmış aşılar üzerinde çalışıyorlar. Moderna şirketi 10 Mart’ta, Güney Afrika varyantına karşı etkinliğini değerlendirmek için yeni nesil bir aşıyı klinik çalışmada, bir grup hastada denemeye başladığını duyurdu. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin de belirttiği gibi; mevcut aşılardan daha az etkilenebilecek varyantların ortaya çıkmaya devam edebilecek olması sebebiyle aşılardaki uyarlamalar gerekli olarak görülüyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Cuma Günal 27/03/21 17:22
Allah bildiği gibi yapsın daha bitmedi bitmeyecek zengin olma hırsınız burjuva köpekleri